HANGİ RADİKAL YAZARI OKURUNA VEDA EDİP KOYUN OTLATMAYA GİTTİ?
Bir sürü veda yazısı yayımlandı Radikal'de, malum. Ben de o yazıları okuyunca çok canım çekti, bir tane yazayım dedim.
Sevgili Radikal okurları.
Bir süre önce bir dizi veda yazısı yayımlandı Radikal’de, malum.
Ben de o yazıları okuyunca çok canım çekti, bir tane yazayım dedim.
Radikal’in yeni yönetimi, Yeni Radikal’de röportajlar filan yapmamı, portreler çizmemi, yeni ve dinamik çizgisinde onlarla birlik olmamı istedi. Ancak bendeniz epeydir zaten ‘bu’ gazeteye yazma işlerinin fazla karmaşıklaştığını düşünmeye başlamıştım.
Şimdiye kadar pek çok yerinde çalıştım bu medya ortamlarının fakat özellikle de gazetecilik, arı kovanının içinde olmak gibi.
Yani bir şeyin samimi olabilmesi için onun içinde organik olarak varolmak gerekiyor. Bizim eve gazete girmez. Geçenlerde kuşun kafesine sermek gerekti, yemin ederim bizim güvenlik kulübesindeki eski gazeteleri aldım. Yani bu bir nevi vejetaryen kasaplık gibi bir şey oluyor.
Benden istenen ‘yazı tipini’ anlattıkları ilk görüşmemizde onları fazla iddialı ve politik buldum. Bense gevşek ve geniş bir insanım. Hırslı ortamlarda omuzum tutuluyor.
Ayrıca ‘Liberal Sol’ sözü oldukça iddialı bir söz. Bense ‘verilen sözleri’ tutamamaktan korkan biriyimdir.
Dolayısıyla Yeni Radikal’in heveslerini paylaşamıyorum.
İyi niyetli ve okuduğum en güzel veda yazısını yazan İsmet Berkan’a, Nur Çintay’a ve özellikle gazetedeki tek kontağım olan Dizgici Cevdet’e çok çok teşekkürler.
Bunun dışında zaten biraz yoğun bir döneme giriyorum. Malum önümüz Kurban Bayramı; bizim amca oğlu köydeki koyunları bana verdi, her sabah onları otlağa götürüp bayrama kadar besiye çekmem gerek.
Bu yüzden bu yazımı da erken kesip acilen otlağa gitmem gerekiyor.
Şimdiye kadar vakit ayıran herkese çok teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Ayça ŞEN / RADİKAL