HANGİ KÖŞE YAZARI KİMİ TAVLAMAYA ÇALIŞIYOR?
Şamil Tayyar ile Ahmet Hakan arasındaki "tavlama" polemiğine Salih Tuna da girdi...
Hangi köşe yazarı kimi tavlamaya çalışıyor?
Şamil Tayyar kardeşimiz Helin Avşar bacımıza verdiği röportajın bir yerinde "Köşesini kadın tavlamak için kullananları ciddiye almıyorum..." demiş.
"Ayıp etmiş" demeye dilim varmıyor ama gerçekten de çok ağır konuşmuş.
Bu tip köşe yazarları var mı, dahası böylesi köşe yazarlarına fırsat veren gazeteler olabilir mi, doğrusu bilmiyorum.
Gelgelelim Star gazetesi köşe yazarı durduk yere böyle konuşmamış.
"Ahmet Hakan gibi bazı yazarlar 1999'da DSP adaylığınızı 28 Şubat yandaşlığı olarak gösterdi, ne diyorsunuz?" şeklindeki soruya bir hayli öfkelenmiş olacak ki, Allah yarattı demeden çakmış.
Ahmet Hakan biraderimiz de durur mu; Fazıl Say'ın müthiş kavramlaştırmasıyla söylersek "yavşak" bir mecrada açmış ağzını yummuş gözünü: "Köşemi Tayyip'i tavlamak için kullanacağıma kadın tavlamak için kullanmayı tercih ederim..."
E aferin!
Zira edepsizliğin, maskaralığın bu derecesi bayağı maharet ister!
Hayır yani, canın polemik yapmak istiyorsa yap; üçüncü şahısları neden karıştırıyorsun?
Polemiğin de demagojinin de kendine göre bir raconu yok mu?
Adam belirsiz bir "nisa" taifesinden bahsediyor sen kalkmış belirli bir kişiden, üstelik Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'ndan söz ediyorsun!
Her şeyden evvel "tavlamak" ifadesine yüklediğin anlam özürlü!
Bu "özürle" kadın "tavlayabildiğini" nasıl iddia ediyorlar, onu da anlayabilmiş değilim.
Bak arkadaş; madem ki "tavlamak" kavramının meşrebini bu kadar genişletiyorsun, akla her şey gelir, hiç kusura bakma.
Mesela...
Köşeni kadın tavlamak için kullandığını bilmem ama "paşa" tavlamak için kullandığın muhakkak.
Haybeye "Postal yalıyorum..." diye yazmamıştın ya!
Baykal'a da "Hakikaten şahane, hakikaten mükemmel, hakikaten ikna edici..." şeklinde cilveler yapmış, kaseti çıkınca da, "Gandi Kemal" diye yere göğe sığdıramadığın Kılıçdaroğlu'na dönmüştün.
Demem o ki, "tavlamak" kavramına kafana göre anlam yüklersen, senin halin çok daha vahim.
Neyse, madem söz "tavlamaktan" açıldı buralara kadar geldi, şu mübarek Ramazan'ın ilk günü iftarı beklerken kafanızı şişirmek yerine, "hangi yazar kimi tavlıyor" şeklinde keyifli bir liste dercetmek en iyisi.
Lakin talkın verirken salkımı yutmayalım. Tavlamaktan meramımız "etkilemek", bilemedin en fazla "kafalamaktır."
Eh yani, her köşe yazarının da tezgah açtığı bir "müşteri" portföyü yahut hitap ettiği çekirdek bir "kitle" vardır.
Hazırsanız artık başlayalım. (Ben "tavlayan" yazdım, siz isterseniz "tavlamaya çalışan" okuyun.)
Nazlı Ilıcak: Demokrat tavlayan
Özdemir İnce: Laik tavlayan
Mehmet Şevket Eygi: Muhafazakar tavlayan
Fikret Bila: Asker tavlayan
Soner Yalçın: Kemalist tavlayan
Hıncal Uluç: Aylak tavlayan
Ertuğrul Özkök: İşveren bulamazsa, eyyamcı tavlayan
Cüneyt Ülsever: Çakma liberal tavlayan...
Yılmaz Özdil: Atatürkçü tavlayan
Emin Çölaşan: Ergenekoncu tavlayan
Oray Eğin: Hanutçu tavlayan
Reha Muhtar: Müşteri daha çok gelecekse tavlamaktansa tavlanmayı tercih eden
Can Dündar: Romantik tavlayan
Taha Akyol: Mutedil tavlayan
M. Yakup Yılmaz: Kendisini tavlayan
Can Ataklı: Cevher Kantarcı tavlayan (Cem Uzan'ın Star televizyonunda vaktiyle böyle bir tip vardı hani; fileye öteberi doldurur muhalefet niyetine bağırır çağırırdı. Hey gidi günler hey!)
Cevher Kantarcı: Can Ataklı tavlayan (Yani, Cevher Kantarcı köşe yazsaydı olacağı buydu.)
Ruhat Mengi: İleri zekâlıları tavlayan
Salih Tuna: Şinasi tavlayan (Deniz balık kaynasa bizim oltamıza da vuracağı bu anasını satayım.)
Salih Tuna/Yeni Şafak