27 Ağu 2010 08:19 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:34

HANGİ KÖŞE YAZARI BUGÜNKÜ YAZISINI ESKİ DOSTU ŞAKİR SÜTER'E AYIRDI?

Herkesin 'Gitti, gidiyor' diye bizi işaret ettiği dönemde, Şakir'i kaybettik. Kader, alın yazısı...

Beraber yürüdük

Kardeşimiz Şakir Süter’i 2007 yılında bugün kaybetmiştik. Onunla meslek kaderimiz Dünya Gazetesi’nde kesiştiğinde 1971 senesiydi. Cemal Nadir Sokak’ın öbür köşesindeki AKŞAM’dan gelmişti. Tercüman’da uzun soluklu birlikteliğimiz oldu. Daha sonra AKŞAM’ın yenilendiği yer olan Feriköy’deki binada buluştuk. Ölüm ayırana kadar, güldük, tartıştık, sevindik ve de üzüldük. Hatta Beşiktaş’ın maçlarını birlikte yaşadık.

O safkan ’Suyun Ütesi’, biz ise yarım kandık. Babamızın anadilindeki sorularına çat-pat cevap verişini hatırlayınca, hep tebessüm ederiz. Herkesin ’Gitti, gidiyor’ diye bizi işaret ettiği dönemde, Şakir’i kaybettik. Kader, alın yazısı... Ne derseniz, deyin. Öbür taraftaki Kartallara katıldı.
...

Köşe yazarlığında önemli olan kalıcılıktır. Şakir Süter bunu başarmış isim. Yazdığı kitaplar, yetiştirdiği öğrenciler yaşayacak. Onun sabah fırçasını unutmak mümkün mü? Sesini duyuramadıklarına bağırışı kulaklarımızda; ’Günaydın dedik be!’ Bir de, her zaman geçerli fikirleri.

Alın size 20 Nisan 2006 Çarşamba günü AKŞAM’dan bir bölüm. Söz ettiği partinin adını güncelleştirin yeter. Bütün tazeliği ve ileri görüşlülüğüyle ortada. DTP’nin İstekleri aynı noktada. Hatta daha ileriye gitti.

Haydi birlikte okuyalım:
Demokratik Toplum Hareketi (DTH) Eşbaşkanı Ahmet Türk, aylar önce gazeteci Murat Yetkin’e diyor ki:

- PKK, Türkiye’nin de, Kürtler’in de, Ortadoğu’nun da gerçeği. Bir gerçek ortada dururken onu yok sayarak siyaset yapamazsınız. PKK ile buluştuğumuz noktalar var. Bu, organik bağ anlamına gelmez.
Ahmet Türk, organik bağları olmadığını söylediği PKK’ya yaklaşımını bugün Teke Tek programında Fatih Altaylı’ya anlatıyor:

- PKK ile DTP’nin tabanı aynı. Bana oy veren insanın çocuğu dağda. Bunu görmek lazım. Af aşamalı olabilir, Öcalan için şartlar ne gerektiriyorsa yapılabilir!

Bu arada Leyla Zana, Iraklı Kürt liderler Talabani ve Barzani’nin özel davetlisi olarak Irak’a gitmiş.
Oradan gelecek taktik, tavsiye ve ’vesaireleri’ de ekleyiverin listeye!
Eğer birilerinin teröre hoşgörüleri bu minval üzre devam ederse...
DTP’lilerin birkaç ay sonra neler söyleyebileceklerini tahmin edebilirsiniz:

- İlk genel seçimlerde Apo’yu önce Meclis, sonra da kabinede görmek istiyoruz! Daha sonrasına Allah kerim!..
Öyle ya...

Birilerinden ’yüz’ bulanlar, astarını da, ipini de, iğnesini de, çaputunu, düğmesini de isteyeceklerdir; niye şaşırıyoruz ki?!.

Burhan AYERİ / AKŞAM