Hangi kanal hangi partiyi nasıl gördü?
RTÜK'ün Bugün TV'ye "AK Parti'nin görüşü alınmadı" diye verdiği program durdurma cezası verdi.Peki diğir kanalların tartışma programlarında durum ne?
Bugün Gazetesi köşe yazarı Tarık Toros, RTÜK'ün Bugün TV'ye
"taraflı yayıncılık" gerekçesiyle verdiği program durdurma cezasını
eleştirdi.
Toros, "AK Parti'nin görüşü alınmadı" diye Bugün TV'ye verilen
cezanın keyfi olduğunu belirtti ve diğer kanallardaki tartışma
programlarındaki durumu gözler önüne serdi.
İşte Toros'un bugünkü yazısı:
Seçim takvimi 1 Ocak'ta başladı. Yüksek Seçim Kurulu da (YSK) seçim
dönemi yasaklarını açıkladı.
Bu dönemde, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) seçim dönemi
yayınlarını "titizlikle" inceleyip denetliyor, ihlal olsa da olmasa
da YSK'ya bildiriyor.
Kriter şu: Tek yönlü, taraf tutan yayın yapılamayacak. Siyasal
partiler arasında fırsat eşitliği sağlanacak.
Seçime 26 parti katılıyor. Hadi buyurun, fırsat eşitliği
sağlayın!
Geçelim.
"Tek yönlü taraf tutan yayınlar" konusu...
Buradan neyi anlarsınız?
Bir parti ya da aday "lehine" veya "aleyhine" yayın...
Fakat RTÜK böyle bakmıyor.
Ülke gündemine dair, "Yargı bağımsızlığı, emniyetteki tayinler,
İnternet Yasası, MİT Yasası" gibi konuların nasıl ele alındığına
bakıyor.
Çünkü siyasal iktidar bunların özgürce konuşulmasını istemiyor.
Konuşulacaksa da kendi belirlediği çerçeve ve isimlerin dışına
çıkılmasına izin vermiyor. Yorumcular bile liste liste kanallara
dağıtılıyor.
Bir önceki yazıda detaylı anlattım. RTÜK, BUGÜN TV'ye son derece
zorlama bir gerekçeyle önce uyarı, sonra program durdurma verdi.
Ülke gündemi konuşulurken "AK Parti'nin görüşü alınmadı" diye. Oysa
BUGÜN TV, bu görüşleri Başbakan'ın canlı konuşmaları ve
sözcülerinin açıklamalarıyla tüm yayınlarında veriyordu. Objektif
bakıldığında bu görülür. Lakin maksat bu değil.
Tüm haber kanalları ofisimde önümde açık. Dakika dakika takip
ediyorum.
Hiç ceza veya uyarı almayan hükümete yakın kanalları da dikkatle
takip ediyorum.
Kanal 24 mesela...
Üşenmedim, tek tek çıkardım.
Haftalardır sadece AK Parti Genel Başkanı ve sözcülerinin,
bakanların canlı açıklamalarına yer vermiş...
Bültenlerinde yalnızca AK Parti haberleri yapılmış. Atlamayalım,
birkaç CHP haberi var. Bunlar da "CHP'de adaylık kavgası", "Sarıgül
çatlağı", "Ana muhalefet karıştı" gibi muhalif haberler.
Siyasal tartışma programlarında konuşan yorumcuların tümü iktidar
politikalarını destekliyor:
Yusuf Ziya Cömert, Yıldıray Oğur, Ahmet Taşgetiren, Vahap Coşkun,
Ahmet Kekeç, Mustafa Karaalioğlu, Abdülkadir Selvi, Halime Kökçe,
Elif Çakır, Cem Küçük vesaire...
Bu tablo benzer biçimde, AHaber, TVNet, Ülke TV, 360 gibi kanallar
için de aynen geçerli.
Bu kanallarda bırakın 26 partiyi, tek parti var. Başka yok.
Taraflı ve yanlı yayının nirvanasını tutmuş durumdalar.
Daha önce de yazdım, söyledim. Seçim dönemi yasakları son derece
antidemokratik ve elinde "kanun" maşası olan iktidar etkisindeki
kurumlara keyfi yaptırım alanı açıyor.
Medya, "eleştiri sınırları içinde kaldığı sürece" dilediği gibi
yayın yapmakta özgür olmalı. Bunu savunurum. Anket açıklanması gibi
teknik konular elbette yönetmelikle belirlenebilir, bunda mahsur
yok.
Bir kere daha altını çiziyorum: Özerk veya bağımsız olduğunu iddia
eden kurumlar ve onların üyeleri, tarihe adil, hakperest ve onurlu
bir biçimde isimlerini yazdırmak istiyorlarsa, bu kayırmacılıktan
dönmelidirler.
Umudum yok ama kayıt düşüyorum sadece.