28 Şub 2010 13:59 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 14:05

HANGİ KAFE ZİNCİRİ, İSTANBUL'DAKİ 100 YILLIK BİNALARI TOPLAYIP, OTELE DÖNÜŞTÜRÜYOR?

Ünlü kafe zinciri, İrlandalı ortakla İstanbul´daki 100 yıllık binaları toplayıp, otele dönüştürüyor! Sabah Ekomagazin´de Sinan Özedincik yazdı...

İRLANDALIYI KOLUNA TAKTI
100 YILLIK BİNALARI OTEL YAPIYOR


The House Cafe'ciler The House Apart adlı konaklama şirketlerinin yüzde 50'sini İrlandalı yatırım şirketi Kerten Private Equity sattı. Şimdi ise konaklamada büyüyecekler. Nasıl mı? Aldıkları parayla büyüyüp otel işine de girmek için sırayla Nişantaşı´ndaki Prada'nın bulunduğu tarihi Kızılay apartmanını, Ortaköy'deki tarihi Simon Kalfa binasını ve Çukurcuma'daki 135 yıllık Zahoviç Apartmanı'nı aldılar, özel konseptle otel yapıyorlar.
Prada´nın binasını Orjin Group´dan kiralayan House Group, 2011 için de yine aynı gruptan İngiliz Konsolosluğu´nun yanındaki İstanbul´un ilk oteli Hotel Royal´in 128 yıllık binasının işletmeciliği konusunda söz kestiler. Ortaklardan Ferit Baltacıoğlu; "Burayı Hotel Costes" yapacağım diyor.


Her şey 2002´de Teşvikiye'de 25 metrekare küçük bir apartman dairesinde başladı. 150 bin dolar yatırımla "ev gibi" kafe konsepti, büyük masada tanıdık tanımadık bütün müşterilerin sosyalleşmesi, eski mobilyaları değerlendirme, restornan kadar zengin kafe mönüsü hep onların başının altından çıktı.
The House Cafe kısa sürede çok şubeye ulaştı. Ama bununla da yetinmediler. 3 yıl önce konaklama işine el attılar. Şimdi 11 şubesiyle House Cafe´lere 50 milyon TL üzeri değer biçiliyor.
Satış sonrası hemen The House'ların ortaklarından Canan Özdemir ve Ferit Baltacıoğlu'yla konuştum. İşte satış ve projelerle ilgili ilk ağızdan bilgiler...


Ferit Baltacıoğlu (The House Cafe ortaklarından)


Ne kadarını, hangi gruba, hangi şartlarda sattınız?
Yüzde 50 hissesini, İrlanda kökenli bir firma olan Kerten Private Equity'ye sattık. Bir de tarafsız yönetim kurulu üyemiz olacak. Serdar Bilgili veya Ayça Dinçkök olacak. İki tarafında kabul edebileceği biri yani.
Kaç şubesi var? Nerelerde?
Şu an Cihangir, Galata, Tünel ve Teşvikiye'de toplam 5 binada 40 daire var. 2009 itibariyle restorasyonuna başladığımız, 135 yıllık tarihi Zahoviç binasıyla konaklama tarafımızda, Apart konseptimizden başka bir seviyeye geçerek The House Suit konseptimizi geliştirdik. Bu anlamda da The House Suit olarak butik anlamda ilk otelimiz 20 odası ile bu tarihi binada 7 Mart'ta açılıyor. 3 milyon euroya aldık. Tadilatı ile birlikte 5 milyon euroya mal oldu.
Peki konaklama işine nasıl başladınız?
150 yıllık Şişhaneliyiz. 70'lerde Beyoğlu dibe vurdu. Randevu evleri, genel evler, barlar şunlar bunlar... Tekrar düzelmeye başladığında bir iki yer alayım dedim. 42 bin dolara 7 katlı apartman aldım. İçinde tinerciler yaşıyordu.
Şu anda bunun yarısına kadar aylık geliri var. Satmaya kalksak 1,5 milyon dolar ediyor.
Neden "apart"?
Koyu Fenerbahçeliyim (parmağındaki dövmesini gösteriyor). 2006'da Ukrayna'ya bir maça gittim. "Otelde rahat edemezsiniz evde kalın dediler". Kaldık ve inanılmaz rahat ettik. Bizim de binamız var, bu konsepti neden yapmayalım dedim. Ve ilkini Tünel'de bu binada açtık.
"Apart" olayı nasıl işliyor?
Bunlar "Apartment Otel" dediğimiz yerler. Dış kapı anahtarı, iç kapı anahtarı ve bir de fiş veriyoruz. Fişle House Cafe'de bedava kahvaltı yapıyorsunuz. Her günde odaya biri gelip temizlik yapıyor. Bizim başka servisimiz yok. Resepsiyonumuz yok. Çamaşır makinesi bulaşık makinesi her şey içinde... 80 metrekarelik bir daireyi günlüğünü 50-70 euroya satabilme şansına sahip olabiliyoruz. Çünkü elemanım yok çalışan. Başarı da buradan geliyor.
İstanbul'da yeni The House Suitler nerelerde açılacak?
The House Konaklama olarak artık Apart konseptimizden tamamen farklı olan Suit konseptine dönüyoruz. Bu suit konseptimizle şehrin kalbinde, en önemli noktalardaki lokasyonları tercih ederek hem şehir hayatının imkanlarını sağlamak hem de bizim verdiğimiz lifestyle'ı yaşatabilmeyi amaçlıyoruz. Şu an için anlaşması imzalanmış ve inşaatı başlamış her biri 3-4 ay içerisinde, 2010 yazı itibariyle hizmete girecek 3 ayrı The House Suit var. Bir tanesi zaten Galata'da 1 Mart'ta açılıyor. Diğeri Abdi İpekçi Caddesi'nde Prada'nın olduğu bina, 1 Mayıs'ta açılacak. Üçüncü ise The House Cafe Ortaköy'ün içinde yer aldığı tarihi Simon Kalfa (Balyan ailesi´nden) binası. O da 2010 yazına yetişecek.


Zahoviç´in hikayesi ilginç!
15 yıl evvel aile binayı satmış...Aile 1850'lı yıllarda Türkiye'ye Monteverdi'den (Sırbistan) göç ediyor. Çukurcuma´daki boş araziye 1875 yılında binayı yapıyorlar...Daha sonraları binada Galatasaray Lisesi'ne göreve gelen Fransız öğretmenler oturdu.
"Bu binayı satın aldığımızda sahiplerinin araştırdım ve çok etkilendiğim bir manzara ile karşılaştım" diyen Baltacıoğlu; "Milika Zahoviç 80 küsür yaşandı Kurtuluş'ta yaşıyor. Kadını ilk aradığımda bana "Hangi lisanla devam etmek istersiniz? İtalyanca, Fransızca, İngilizce, Türkçe..." diye sordu. Türkçe devam edebiliriz dedim. Beyoğlu Kız koleji mezunuymuş. Ailenin son geliniymiş. Bilgiler ve fotoğraflar istedim. Hanımın da hoşuna gitti. Buluşacağız" diye sözlerine devam etti.


İstanbul´un ilk oteli
İngiliz konsolosluğunun yanında yine Orjin gruba ait 128 yıllık Royal Otel'i de yeniden inşa ediliyor. Orada 3 binadan oluşan muhteşem bir bina yaptılar. Ama onlar işletmecilik yapmıyorlar gayrimenkule girdiler. İşletmeciliği biz yapacağız. Çok konseptsel bir yer. Bir Hotel Costes tarzında şehir oteli yapacağız orayı... Tropikal ağaçlar, tahtalar, 150 odalı...
Medoviç Ailesi`nin sahipliğine geçen otel bir süre de Beyoğlu Adliyesi olarak kullanıldı. Projenin tamamlanması halinde 1 Ekim 1876 yılında hizmete giren Royal Oteli`nin tüm ince işçiliği yeni otelde de yer alacak. Otel, yaklaşık bin 500 metrekarelik alan üzerinde 12 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacak.


Safiye Ayla´nın şarkı söylediği bina
House Suit´ler ile uzun ya da kısa dönem şehirde konaklayacak, çok seyahat eden, seyahat ederken deneyim ve görsel anlamda farklılıklar arayan kişilere hitap edeceğiz. Ortaköy ve Abdi İpekçi'de yer alacak olan iki suitin de lokasyon anlamında ayrı anlamı var. Her ikisinin de arkasında ayrı bir hikayesi var.
Nişantaşı´ndaki İstanbul´un ilk modern binalarından, meşhur Kızılay apartmanı Ortaköy´deki ise New York'taki Soho House´un ve Philip Starck´ın ilgilendiği
Dolmabahçe Sarayı'nın ve Ortaköy Camii´ni yapan Balyan ailesi mensuplarından Simon Kalfa´nın 1800´lerin ikinci yarısında kendine mesken olarak yaptığı bina. Cumhuriyet´in ilk yıllarında, Safiye Ayla´nın dinleyenlere unutulmaz anlar yaşattığı ünlü Cafe Jardin gazinosu da bu binada yer alıyormuş.