08 Mar 2010 00:01 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:08

HANGİ HABER SPİKERİ AYNI ZAMANDA DİN DERSİ ÖĞRETMENLİĞİ YAPIYOR?

2001 yılından bu yana öğretmenlik yapan haber spikeri, televizyonculuğa başlarken kanal yöneticilerine eski mesleğine devam etme şartı koymuş.

TV Net'in ana haber spikeri Veyis Ateş'i meslektaşlarından ayıran önemli bir özelliği var. O aynı zamanda özel bir kolejde Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenliği yapıyor. Ateş, 1993 yılında Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı'nın katıldığı bir programda spiker hastalanınca keşfedilmiş.

Ülkemizin tematik kanallarından TV Net'in ana haber spikerliğini Veyis Ateş yürütüyor. Fakat başarılı sunucuyu diğer meslektaşlarından ayıran bir özelliği var. Ateş, akşam saatlerini televizyon haberciliğine ayırırken, gündüzlerini çocuklara, gençlere ve yetişkinlere öğretmenlik yaparak geçiriyor.

Din Kültürü ve Diksiyon öğretmenliği yapan Ateş, hocalığı "Medyadaki müthiş fırtınadan gelip saklandığım liman." diyerek yorumluyor. 2001 yılından bu yana öğretmenlik yapan Ateş, televizyonculuğa başlarken kanal yöneticilerine eski mesleğine devam etme şartı koşmuş.

Öğretmenliğinin haberciliğine katkısı olup olmadığını soruyoruz. Özellikle çocuklarla geçirdiği saatlerin kendisini genç ve zinde tuttuğunu söylüyor. Ateş'in ders verdiği tüm öğrencileri bir araya gelip kendisi için bir fan kulüp dahi kurmuş. Bu sayede eski öğrencileriyle irtibatını da devam ettiriyor.

Gazetecinin kendi fanusu içinde kurgulu bir hayat sürdürdüğüne inanan Ateş, Türkiye gündemini gençlerin gözünden okumayı daha gerçekçi buluyor. Ona göre bu fanus, habercinin en büyük handikabı. Bu noktada medya yöneticilerini eleştirmeden edemiyor.

Ateş, "Büyük binalarda en tepe yerlerde oturan yöneticilere sorsanız 'ben halkın arasından geliyorum' der. Nasıl geldin diye sorarsan; 'Başımdaki ustam beni şöyle ezdi, bu habere gönderdi, aç sefil yattım...' diye sızlanır. Sonra bir yerden makas atarsınız; Beykoz villalarındaki evinin önünden seni alan şoförle kurduğun iletişim, işyerine gelinceye kadar karıştırdığın gazete ve sonunda çıktığın 'medyatowers'... Böyle halk gözlemlenmiyor." şeklinde konuşuyor. Bu türden bir hayat süren habercinin 'Halk, sokak, vatandaş' gibi kavramlardan bahsetmesini de sahici bulmuyor. Kamuoyunu en iyi gözleme yerinin internet olduğuna değinen Ateş, 'internethaber' web sitesinde yazılarına aldığı geri bildirimleri oldukça önemsiyor.

'Cem Radyo'yu tanımasam kör bakanlardan olacaktım'

Veyis Ateş'in sesi ve sunuşuyla fark edilmesinin hikayesi de film gibi. Meclis Başkanı'nın ve Cumhurbaşkanı'nın katıldığı bir sivil toplum kuruluşunun organizasyon heyetinde bulunduğu 1993 yılında, sunucu hastalanınca programı yönetmek ona düşer. Sonrasında gelen dost methiyeleri, kariyerinin başlangıcında büyük rol oynar.

Cem Radyo'da başlayan iş serüveni ise bir manidardır. İlahiyat mezunu Ateş, İzzettin Doğan'ın başında bulunduğu yayın organında mesleğe atıldığı için kendini şanslı sayıyor. Ateş, "Eğer, oradaki Alevi arkadaşlarımı tanımamış olsaydım, bugün Alevi Çalıştayı'na, açılımına adı her ne olursa olsun, meseleye kör bakanlardan biri olabilirdim." diyor.

Cem Radyo'da yaklaşık bir sene çalıştıktan sonra 'duayen' dediği Tuna Huş, Gülgûn Feyman ve Bengül Erdamar'dan diksiyon dersleri alır. TV Net'te işe başlaması, kanalın atr yayını yaptığı sırada arkadaşı Banu Gün'ü haberleri sunarken televizyonda görmesi ve devamında gelişen olaylar sayesinde olur.

Gün'ü TV Net'te ziyaret ettiği bir gün arkadaşının teklifiyle haber sunumu için bir demo çekerler. Daha sonra Ateş, birkaç hafta içinde TVNet'te "Günün Sonu" isimli gece bültenini sunmaya başlar. Bir süre sonra vekaleten yürüttüğü ana haber bültenini asaleten devam ettirir.

Bunun dışında Kürşat Bumin ve İbrahim Karagül'le 'Habere Bakış' ve 'Bakış Açısı' isimli iki programda yapımcılık ve sunuculuk yapar. Veyis Ateş'in 'Bakış Açısı' programında unutamadığı anıları çok. Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünden önce davetli olduğu son televizyon yayınını Ateş yapar.

"İrticacıların kanalına çıkmam"

Veyis Ateş, sadece siyasal anlamda değil, fikri ve entelektüel anlamda da memlekette muhalefetin kalmadığını düşünüyor. Fakat bunu söylerken Meclis'teki muhalefeti muaf tutuyor. İki farklı görüşün tarafları bir araya gelerek gündeme ilişkin konuların konuşulduğu Bakış Açısı'nda yaşadığı bir olayı anlatıyor. Sol cenahtan isimleri programa getirmekte çok zorlandığını ifade eden Ateş, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Deniz Som'u davet etmiş.

Som'la telefonda anlaşmışlar. Yayına birkaç saat kala gazeteciyi aldırmak için araç yollanmış. Fakat Cumhuriyet yazarı, son anda yapılan telefon görüşmesinde TV Net'in kimin kanalı olduğunu sormuş. Albayraklar Holding bünyesinde faaliyet gösterdiğini öğrenince, 'irticacıların kanalına çıkmayacağını' söylemiş.

'Hangi kanala çıkardınız?' sorusunu o zamanlar Tuncay Özkan'ın başında bulunduğu 'KanalTürk televizyonu' diyerek cevaplamış. Ateş, "Deniz Bey orada zaten yazı yazdığınız Cumhuriyet Gazetesi'yle aynı hedef kitleye hitap edeceksiniz. Gelin buraya sizi okumayan, sizi sürekli takip etmeyen seyirciyle görüşlerinizi paylaşma imkanı bulun." demiş. Fakat Som, "Çok doğru söylüyorsunuz. Ama bende kalp var. Gelirim bir şeye canım sıkılır." diyerek daveti reddetmiş.

Bu tür geri çevirmelerle pek çok kez karşılaştıklarını ifade eden Ateş, "Bu benim kanayan yaramdır." diyor. Ülkemizi bitirecek yegane zararın tek seslilik olduğunu dile getiren Ateş, Allah'ın yarattığı tabiatta her şeyinzıddıyla kaim olduğunu söylüyor ve eli kalem tutan, yazan, çizen, bugünkü hükümetin icraatlarından yakınan, yandaş medya diye anılan, Türkiye'de sivil dikta hakim oluyor diyen, Türkiye tek sesliliğe doğru gidiyor diyen herkesi Bakış Açısı'na davet ediyor.

Foto muhabirleri, kameramanlar, ekonomi muhabirleri ve daha pek çok branşlaşmış medya mensubu bir dernek altında faaliyet gösteriyor. Fakat bu gruplar içerisinde spikerler yok. Bu eksikliği fark eden Veyis Ateş, böyle bir dernek için kolları sıvamış.

atv'den Cem Öğretir, Habertürk'ten Didem Yılmaz, NTV'den Erhan Ertürk, CNN Türk'ten Özge Uzun irtibata geçilen ilk isimler arasında. Ateş, "Yüzünüz, sesiniz eskidiği, güzelliğiniz, yakışıklılığınız bittiği zaman unutulmamak için" bir araya gelmeyi önemli görüyor ve gelecek nesillere mesleğin tüyolarını aktarmanın gerekliliğini savunuyor.

Derneğin amaçları arasında üniversitelerle işbirliği yapmak, ekran yüzlerini bir arada tutmak ve eğitmenlik yoluyla hayatlarını idame etmelerini sağlamak, alt kuşaklara bilgi ve tecrübe aktarımı sağlamak gibi hedefler yer alıyor.

Esin Kaya / Zaman Pazar