20 Kas 2012 09:27
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:23
HANGİ GAZETECİ AÇLIK GREVİNDE 14 KİLO VERDİ? (MEDYARADAR/ÖZEL)
TGC yönetim kurulu üyesi Recep Yaşar RS FM'de yayınlanan Atilla Güner'le Akşam Postası programına konuk oldu.
Suriye’de tutuklu bulunan gazeteci Cüneyt Ünal’ı Türkiye’ye getiren
heyette bulunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu
Üyesi Recep Yaşar ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS)
Başkanı Ercan İpekçi’nin Suriye’den sonraki durağı Diyarbakır
oldu. Amaç Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu olan gazeteci Tayip
Temel’i ziyaret etmekti. Ancak 68. Günde sonlandırılan açlık
grevindeki tutuklular arasında yer alan DİHA editörü Tayip
Temel, Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne
kaldırılmış tedavisine orda devam ediliyordu. Yaşar ve İpekçi,
hastaneye giderek Temel’le görüştü.
RS FM’de yayınlanan ‘Atilla Güner’le Akşam Postası’ programına telefonla bağlanan Recep Yaşar görüşmenin detaylarını ve Temelin sağlık durumu hakkında bilgi verdi.
Recep Yaşar: Biz bugün ilkönce Diyarbakır cezaevine gittik. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin daha öncede planladığı cezaevindeki gazetecileri ziyaret etme çalışmaları vardı. Bu hafta için bize izin verilmişti. Tayyip Temel’i ziyaret etmek üzere planlama yapmıştık. Tayyip Temel de açlık grevinde bulunan gazetecilerden biriydi. Biz öncelikle sabah hapishaneye gittik. Gerçi onun da hastaneye kaldırılmış olabileceği olasılığının da farkındaydık ama yine de durumu netleştirme adına öncelikle cezaevine gittik. Cezaevinden kendisinin hastanede olduğunu öğrendik. Onun üzerine biz Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittik. Cemiyetimizin üyesi aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi’yle beraber kendisini hastanede ziyaret ettik. O imkân tanındı bizlere, zaten Adalet Bakanlığı’ndan aldığımız yazılı bir izin vardı.
Atilla Güner: Tayyip Temel’in durumu nasıldı?
Recep Yaşar: Genel durum şöyle özetleyim; hastanenin 10. katı tamamen açlık grevine katılmış tutuklu ve hükümlülere ayrılmış durumda, o katta başka bir hasta yok. Her odada ortalama 2 hasta yer alıyordu. Çok geniş bir güvenlik önlemi vardı. Hem polis hem jandarmanın aldığı geniş bir güvenlik önlemi vardı açıkçası. Temel’in yanında da başka bir tutuklu hasta vardı. Genel durumu çok iyiydi, öncelikle bunu belirtmekte fayda var. Konuşabiliyordu, zayıflamıştı, 74 kilodan 60 kiloya indiğini söyledi.
Atilla Güner: 14 kilo vermiş.
Recep Yaşar: 14 kiloluk bir zayıflama vardı. Bu süreçte 12 Eylül’de açlık grevine başlayan ekibin içindeydi. Ne yaptınız? Nasıl geçti? Nasıl bir beslenme modeli diye sorduğumuzda da daha ağırlıklı tuz, şeker, meyve suyu ama mümkün mertebe bol sıvı, günde 3 litrelik bir sıvı tüketerek eylemi devam ettirmişler. Onun dışında herhangi bir destek olmamış. B vitamini ağırlıklı bir destekte olmuş. Sürecin sonuna geldiğinde “peki ne için bu eylem?” diye sorduk. Çünkü sonuçta insan hayatı üzerine odaklanmış bir eylemdi. Aldığımız yanıt ilginçti. “Ülkemizde insan ölümleri çok fazla, bu kadar insan ölümünün gerçekleştiği bir toplumda bir kişinin ölümü eğer duyarlılık yaratacaksa bireysel hayatımız o kadar önemli değil” dediler.
MEDYARADAR/ÖZEL
RS FM’de yayınlanan ‘Atilla Güner’le Akşam Postası’ programına telefonla bağlanan Recep Yaşar görüşmenin detaylarını ve Temelin sağlık durumu hakkında bilgi verdi.
Recep Yaşar: Biz bugün ilkönce Diyarbakır cezaevine gittik. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin daha öncede planladığı cezaevindeki gazetecileri ziyaret etme çalışmaları vardı. Bu hafta için bize izin verilmişti. Tayyip Temel’i ziyaret etmek üzere planlama yapmıştık. Tayyip Temel de açlık grevinde bulunan gazetecilerden biriydi. Biz öncelikle sabah hapishaneye gittik. Gerçi onun da hastaneye kaldırılmış olabileceği olasılığının da farkındaydık ama yine de durumu netleştirme adına öncelikle cezaevine gittik. Cezaevinden kendisinin hastanede olduğunu öğrendik. Onun üzerine biz Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittik. Cemiyetimizin üyesi aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi’yle beraber kendisini hastanede ziyaret ettik. O imkân tanındı bizlere, zaten Adalet Bakanlığı’ndan aldığımız yazılı bir izin vardı.
Atilla Güner: Tayyip Temel’in durumu nasıldı?
Recep Yaşar: Genel durum şöyle özetleyim; hastanenin 10. katı tamamen açlık grevine katılmış tutuklu ve hükümlülere ayrılmış durumda, o katta başka bir hasta yok. Her odada ortalama 2 hasta yer alıyordu. Çok geniş bir güvenlik önlemi vardı. Hem polis hem jandarmanın aldığı geniş bir güvenlik önlemi vardı açıkçası. Temel’in yanında da başka bir tutuklu hasta vardı. Genel durumu çok iyiydi, öncelikle bunu belirtmekte fayda var. Konuşabiliyordu, zayıflamıştı, 74 kilodan 60 kiloya indiğini söyledi.
Atilla Güner: 14 kilo vermiş.
Recep Yaşar: 14 kiloluk bir zayıflama vardı. Bu süreçte 12 Eylül’de açlık grevine başlayan ekibin içindeydi. Ne yaptınız? Nasıl geçti? Nasıl bir beslenme modeli diye sorduğumuzda da daha ağırlıklı tuz, şeker, meyve suyu ama mümkün mertebe bol sıvı, günde 3 litrelik bir sıvı tüketerek eylemi devam ettirmişler. Onun dışında herhangi bir destek olmamış. B vitamini ağırlıklı bir destekte olmuş. Sürecin sonuna geldiğinde “peki ne için bu eylem?” diye sorduk. Çünkü sonuçta insan hayatı üzerine odaklanmış bir eylemdi. Aldığımız yanıt ilginçti. “Ülkemizde insan ölümleri çok fazla, bu kadar insan ölümünün gerçekleştiği bir toplumda bir kişinin ölümü eğer duyarlılık yaratacaksa bireysel hayatımız o kadar önemli değil” dediler.
MEDYARADAR/ÖZEL