Halil Falyalı cinayetinde eldiven detayı! ‘Satın alan kişi…’
Halil Falyalı'nın cinayetine ilişkin olarak bazı detaylar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Sözcü yazarı Saygı Öztürk, olay yerinde bir eldiven bulunduğunu açıkladı.
Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen Sedat Peker'in videolarındaki iddialarla gündeme gelen ve geçtiğimiz hafta silahlı saldırıda öldürülen Halil Falyalı'nın cinayetine ilişkin olarak bazı detaylar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Sözcü yazarı Saygı Öztürk, olay yerinde bir eldiven bulunduğunu, eldiveni mağazadan satın alan kişinin de güvenlik kameralarından tespit edildiğini yazdı.
Öztürk yazısında, "Olay bölgesinde yere atılmış bir çift, markalı eldiven bulundu. Belki ilk anda bir anlam ifade etmeyebilir ama, polis için önemli bir suç kanıtıydı. Zaten polislik de orada başlıyor. Bu eldivenden yola çıkıp bazı kişilere ulaşmanın mümkün olabileceği düşünüldü. Polis sabahı bile beklemedi. Uluslararası üne sahip marka ve aynı isimle Girne'de bulunan mağaza üzerinden yola çıktı. Belki de ilk kez kullanılan ve sonra atılan bu eldiveni kim almıştı. Mağaza görevlisi alıcıyı hatırladı. Ayrıca kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu bu kişinin eldiven aldığı da belgelendi. İşte, düğüm çözülmeye başlanmıştı. Önce Batmanlı Ömer Tunç yakalandı. Cinayet akşamı nerede, kiminle olduğu araştırılırken, Mustafa Söylemez adına ulaşıldı. Söylemez, cinayet sabahında uçakla Türkiye'ye dönmüştü. Onun yakalanması ve sorgulanması için KKTC polisi, KKTC'de görevli Türkiye'nin Emniyet Müşaviri ve İrtibat görevlisi aracılığıyla Mustafa Söylemez'in yakalanmasını istedi." ifadesini kullandı.
Saygı Öztürk, devamında şunları kaydetti:
"Bu arada cinayette kullanılan Kalaşnikof silahlar ve tabanca aranıyordu. Anlaşılıyor ki silahlarda parmak izi bırakmamak için eldivenler kullanılmıştı.“Söylemez Kardeşler” adı ilk çıktığı günlerde, örgütün başında bir doktor bulunduğunun belirlenmesi şaşkınlık yaratmıştı. Onları Ankara'da yargılayan 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nihat Varol bana şunları söyledi:
“Söylemezler grubu 1999 yılında ilk cezayı, başkanı olduğum mahkemeden almıştı. Hatta avukatları askeri okulda aynı dönemde okuduğumuz, sonradan hukuk fakültesini bitirip hakim olan, emekliye ayrıldıktan sonra avukatlık yapmaya başlayan bir dostumdu. Beni, Hakimler Kurulu'na bile şikayet etmişti. Devletin derinliklerine kadar uzanan ilişkileri var. Baş edebilmek galiba mümkün değil. Organize suç örgütlerinin önde gelenlerinin bir çoğu şu anda siyasilerin kankası ve serbest. Bazılarına Devlet koruma çakarlı araç ve koruma tahsis etmedi mi?”
Bunları Sedat Peker açıklamasa “Söylentidir” deyip gelip geçecektik. Koruma verilen de, koruma veren de bunu doğrulamalı. Cinayetle bağlantılı olduğu gerekçesiyle Türkiye ve KKTC'de yakalananlarla ilgili çalışmalarda sona gelindi. Hiçbir cinayetin karanlıkta kalmaması gerekiyor… Çocuklarını ekranda gördüğümde açıkçası içim parçalandı."