18 Mayıs 2016 11:52
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:32
Halil Berktay'dan "Pelikan Dosyası" itirafı: Bildiriyi yazanlarla yemek yedim!
Taraf gazetesi eski yazarı Halil Berktay, “Serbestiyet” adlı internet sitesindeki yazısında, Pelikan Dosyası'nı yazanları tanıdığını açıkladı.
Taraf gazetesi eski yazarı Halil Berktay, “Serbestiyet” adlı
internet sitesindeki yazısında, Pelikan Dosyası'nı yazanları
tanıdığını açıkladı. Metni yazanlarla bir yemekte buluştuğunu ve
bazı uyarılarda bulunduğunu belirten Berktay "Dinlediler,
dinlediler ve sonra, kendi daracık perspektiflerinden, çeşitli
kızgınlıklarını bir kere daha anlatmaya koyuldular. Nitekim
üzerinden iki ay geçti; o genç çocuklar 'Pelikan Dosyası'nı kaleme
aldı" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki kavgayı ortaya koyan Pelikan Dosyası'na ilişkin bildiriyi kaleme alanları tanıdığını öne sürdü.
“UYARDIM AMA İKİ AY SONRA YAZDILAR”
Berktay, Pelikan Bildirisi'ni yazanlarla bir araya geldiğini belirtirken "İçinde bulundukları haleti ruhuyeden endişeye kapıldım" ifadelerini kullandı. Söz konusu isimleri uyardığını anlatan Berktay, "Gerçekten oturup bir yemek yemiştik. Neden dar değil geniş çizgici olmak gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. Dinlediler, dinlediler ve sonra, kendi daracık perspektiflerinden, çeşitli kızgınlıklarını bir kere daha anlatmaya koyuldular. Nitekim üzerinden iki ay geçti geçmedi; o genç çocuklar Pelikan Dosyası'nı kaleme aldı" diye yazdı.
ZİHNİYET VE HİSSİYAT GADDARLARI...
Bildiriyi yazanlar için "kişisel öfkelerinin esiri oldular" diyen Berktay'ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
“Dinlediler, dinlediler -- ve sonra, aynen yukarıda özetlediğim gibi, kendi daracık perspektiflerinden, çeşitli kızgınlıklarını bir kere daha anlatmaya koyuldular. Oracıkta ümitsizliğe kapıldım. Bunların hiçbir şey öğreneceği ve anlayacağı yok, diye geçirdim içimden. Biraz sonra özür dileyip ayrıldım. Beni geçiren arkadaşım iyimserdi. ‘Çok iyi oldu, böyle böyle gelişecekler’ gibi bir şeyler dedi. Bense çok farklı izlenimlere sahiptim. İçimden, bunlar asla bütünü göremez; tek tek ağaçlardan başlarını alıp ormanı göremez; ormanı bırak, burunlarının ucundan milim ötesini göremez diye geçiriyordum. Nitekim üzerinden iki ay geçti geçmedi; o genç çocuklar ‘Pelikan Dosyası’nı kaleme aldı. İster istemez, Marksizm adına gösterdiğim kendi zihniyet ve hissiyat gaddarlıklarımı da hatırladım. Yoksa tarih gerçekten tekerrürden mi ibaret?”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki kavgayı ortaya koyan Pelikan Dosyası'na ilişkin bildiriyi kaleme alanları tanıdığını öne sürdü.
“UYARDIM AMA İKİ AY SONRA YAZDILAR”
Berktay, Pelikan Bildirisi'ni yazanlarla bir araya geldiğini belirtirken "İçinde bulundukları haleti ruhuyeden endişeye kapıldım" ifadelerini kullandı. Söz konusu isimleri uyardığını anlatan Berktay, "Gerçekten oturup bir yemek yemiştik. Neden dar değil geniş çizgici olmak gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. Dinlediler, dinlediler ve sonra, kendi daracık perspektiflerinden, çeşitli kızgınlıklarını bir kere daha anlatmaya koyuldular. Nitekim üzerinden iki ay geçti geçmedi; o genç çocuklar Pelikan Dosyası'nı kaleme aldı" diye yazdı.
ZİHNİYET VE HİSSİYAT GADDARLARI...
Bildiriyi yazanlar için "kişisel öfkelerinin esiri oldular" diyen Berktay'ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
“Dinlediler, dinlediler -- ve sonra, aynen yukarıda özetlediğim gibi, kendi daracık perspektiflerinden, çeşitli kızgınlıklarını bir kere daha anlatmaya koyuldular. Oracıkta ümitsizliğe kapıldım. Bunların hiçbir şey öğreneceği ve anlayacağı yok, diye geçirdim içimden. Biraz sonra özür dileyip ayrıldım. Beni geçiren arkadaşım iyimserdi. ‘Çok iyi oldu, böyle böyle gelişecekler’ gibi bir şeyler dedi. Bense çok farklı izlenimlere sahiptim. İçimden, bunlar asla bütünü göremez; tek tek ağaçlardan başlarını alıp ormanı göremez; ormanı bırak, burunlarının ucundan milim ötesini göremez diye geçiriyordum. Nitekim üzerinden iki ay geçti geçmedi; o genç çocuklar ‘Pelikan Dosyası’nı kaleme aldı. İster istemez, Marksizm adına gösterdiğim kendi zihniyet ve hissiyat gaddarlıklarımı da hatırladım. Yoksa tarih gerçekten tekerrürden mi ibaret?”