23 Eki 2007 17:41 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:51

HAKKARİ SALDIRISI SONRASINDA KANAL YÖNETİCİLERİNİ ARAYARAK REFERANDUM BİTENE KADAR ŞEHİT HABERLERİNİN KULLANILMAMASINI HANGİ "HATIRLI" İSİM İSTEDİ?..

Her iktidar kendi döneminde medya üzerinde hakimiyet kurmak, hatta kendi medya patronlarını yaratmak istemiştir.Ama hiçbir iktidar bu taleplerinde şimdiki gibi ölçüyü kaçırmamıştı herhalde.

Akşam yazarı Oray Eğin,baskının gerçekleştirildiği gün yaşananları ve Ankara'dan gelen telefonun yayınlar üzerinde etkili olup olmadığını sorguladı....İşte o yazı...


Başbakan´ın danışmanlarına sesleniyorum

Her iktidar kendi döneminde medya üzerinde hakimiyet kurmak, hatta kendi medya patronlarını yaratmak istemiştir. Bunda yeni olan bir şey yok. Başbakanların özel kalem müdürü gibi çalışan yazarları da, talimatla yazar atıldığı, haber konduğu, manşet değiştirildiği de bilindik durumlar. Ama hiçbir iktidar bu taleplerinde şimdiki gibi ölçüyü kaçırmamıştı herhalde. Daha da vahimi, hiçbir zaman medyada iktidarların her dediğine bu kadar çok evet diye yönetici olmamıştı medyada...

Başbakan´ın danışmanlarına seslenmek istiyorum.

Medyayı yanlış kullanıyorsunuz, büyük bir hata yapıyorsunuz.

Unutmayın ki haber almak toplumların nefes alma borularından biridir, insanların bu haklarını engellemek ileride çok yanlış sonuçlara yol açabilir. Hem toplumlar açısından, hem de hükümet açısından. Dahası, bunu yaptığınızla hem Başbakan´ı zor durumda bırakıyorsunuz, hem de kimi zaman haklı olduğunuzda da haksız duruma düşüyorsunuz.

Bırakın da gazeteciler sizin telefonlarınıza cevap vermekle harcayakları vakti habercilik yapmaya ayırsın.

Dahası, bu yapılanlar da gizli kalmıyor ki. Medyada dedikodu çok hızlı yürür ve her telefon, her talep, her konuşma bir yerlere not edilir, belleklere kazınır, ortaya çıkar. Ufacık bir hareketiniz tarihe yazılıyor, büyüyor.

Gazeteciler artık bu talepleri kamuoyunun önünde de konuşuyor.

Dün duyduğumu söyleyeyim: Pazar günü, Ankara´dan "hatırlı" bir isim kanal yöneticilerini arayarak ricada bulunmuş. Referandum bitene kadar şehit haberlerinin verilmemesini istemiş.

Bu çok tehlikeli bir oyun işte. Toplumu rahat bırakmak, haberi gizlememek, kendi kararlarını vermeleri gerekiyor.

Hükümetten daha duyarlı olmasını bekliyoruz. İnsanların bilgi alma haklarını elinden alırsanız bu iş çok büyük tepkilere, yeni Cumhuriyet mitinglerine dönüşür. Halk dezenformasyonun hesabını önce haberleri gizleyen televizyon yöneticilerinden sorar, sonra da onlara baskı uygulayan hükümetlere gösterir.

Başbakan´ın danışmanlarının ve RTÜK başkanının her canları istediğinde kanalları arayıp bir şeyler talep etme haklarından vazgeçmeleri gerekiyor. Her haberden korkmak, her şeyin üzerini kapatmak onları haklı olduklarında da haksız duruma düşürür.

Bu yüzden RTÜK başkanı spor basınının televizyondaki üslubuna haklı tepki gösterdiğinde hiç kimse ona destek olmaz, yalnız kalır.

"Bilmekten" kimseye zarar gelmez.



--------------------------------------------------------------------------------



Ankara´dan gelen telefon etkili mi oldu?

Hayır, yaygın inanışa göre haber kanalları bu sefer de sınavı geçemediler. NTV, o düzeysiz kadın magazin programı "Geriatri Kliniği"ni, CNN Türk "Frekans"ı ve "Formula 1"i yayınlarken Sky Türk çoktan canlı yayına geçmiş, Osman Pamukoğlu´yla terörü konuşuyordu bile...

Bravo Serdar Akinan´a. Sky Türk, toplumsal bütün olaylarda kaç seferdir rakiplerini yerle bir ediyor, eziyor, çıkardığı konularla en hızlı canlı yayına geçen kanal oluyor.

Peki diğerleri bu refleksten neden yoksun?

"Yukarıdan" gelen telefonların etkisi mi oldu, merak ediyorum. Duyduklarım gerçekten doğru mu: Başbakanlık´tan gelen "Referandum bit