Hakan Şükür'den Ahmet Hakan ve Cüneyt Özdemir'e sitem! "Biz vebalı mıyız!"
Bağımsız milletvekili adayı Hakan Şükür, son günlerde yazdığı yazılar ile büyük eleştiri alan Ahmet Hakan ve gazeteci Cüneyt Özdemir'le ilgili sitemkar açıklamalarda bulundu.
İstanbul 3. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Hakan Şükür, Rotahaber'den Umut Yavuz'a verdiği röportajda Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ve Kanal D anchormani Cüneyt Özdemir ile ilgili bomba açıklamalarda bulundu.
Hakan Şükür, Ahmet Hakan'ın programında katılmak için defalarca kendisini aradığını ama bir türlü sonuç alamadığını vurgulayarak, "Ahmet Hakan’ın beni programına çıkarabileceğini zannetmiyorum. Çıkaramaz diye düşünüyorum. Çıkarsa da maksadı beni zor duruma düşürmek olacaktır. Ama kimse beni zor duruma da düşüremez Allahın izniyle. Tercih noktasında tabii ki güçsüzün yanında durmak zor… Ahmet Hakan güçlünün yanında durduğunu zannedebilir ama asıl ben güçlünün yanında durduğumu düşünüyorum. Çünkü benim için güçlü olan haklı olandır. Bizim tek istediğimiz herkes için adalet ve herkes için hukuktur." dedi.
Hakan Şükür, Cüneyt Özdemir'e de aynı konudan dolayı sitemde bulundu. Şükür, "Cüneyt Özdemir’i de aradım evvelki gün, “Biz vebalı mıyız, PKK’lısı çıkıyor, bağımsızlar çıkıyor, hiç anlamadığım tipler programlarınıza çıkıyor, biz en azından futbolla da alakalı bazı konuları konuşuruz” dedim. O da “Hakan bey durumlar bildiğiniz gibi değil, bir gün yüz yüze konuşuruz bu meseleyi” diyerek geçiştirdi. Meseleyi böyle kapattı gitti. Bir daha da arayıp sormadı." sözleriyle kendisini programlarına çıkarmayan iki isme veryansın etti.
İşte Rotahaber'de bugün yayınlanan röportajdaki o kısımlar:
AHMET HAKAN NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Ahmet Hakan savcılığa ifadeye gitti. Sonrasında yazısında imzasız bir belge paylaştı. O belge bir bilgisayar çıktısıydı. İçinde fezlekedeki “dönemin başbakanı” ifadesi geçiyor. Bu kadar önemli bir gazetecinin bunu doğru olup olmadığını düşünmeden paylaşması ne anlama geliyor. Sonra Latif Erdoğan ile ilgili bir yazı yazıyor. Yazı içinde bir sürü asılsız iddiayı da boca ediyor. Bununla ilgili ne bilgin ne belgen var? Belge bilgi olmadan nasıl yazabiliyorsun? Üstelik bu konuların muhataplarına hiçbir savunma hakkı vermemesi, onları programlarına çıkarmamasını neyle izah edeceğiz? Böyle demokrasi havariliği, gazetecilik havariliği yapanların da bu davranışları iyi analiz edilmeli. Ahmet Hakan’ı arıyorum, beni neden programına çıkarmıyorsun diyorum. Ben bunları anlatayım diyorum. Ama bunu yapmıyor. Ben bununla ilgili soru önergesi verdim. O fezlekede “dönemin başbakanı” ifadesi geçmiyor. Bununla ilgili konuşmak istedim Ahmet Hakan kabul etmedi. Aradığım sırada Diyarbakır’daydı. Altan Tan ile bir program yapacaktı onun hazırlığını yapmaktaydı. Dedim ki, “Bir belge paylaşmışsınız yazınızda. Ben bu konuyla ilgili soru önergesi verdim. Fezleke ortada. Bir programa davet ederseniz gelip bu ve bunun gibi konuları anlatmak isterim.” “Tamam Hakancım ben Diyarbakır’dan döndüğümde seni arayacağım” dedi ve bu sözün üzerinden tam 1 sene 2 ay geçti. Arayan yok soran yok. Ben birkaç kere daha ulaşmaya çalıştım, asistanı ile görüştüm ama kendisine ulaşamadım. Ahmet Hakan’ın beni programına çıkarabileceğini zannetmiyorum. Çıkaramaz diye düşünüyorum. Çıkarsa da maksadı beni zor duruma düşürmek olacaktır. Ama kimse beni zor duruma da düşüremez Allahın izniyle. Tercih noktasında tabii ki güçsüzün yanında durmak zor… Ahmet Hakan güçlünün yanında durduğunu zannedebilir ama asıl ben güçlünün yanında durduğumu düşünüyorum. Çünkü benim için güçlü olan haklı olandır. Bizim tek istediğimiz herkes için adalet ve herkes için hukuktur.
“CÜNEYT ÖZDEMİR BİR DAHA ARAYIP SORMADI”
Cüneyt Özdemir’i de aradım evvelki gün, “Biz vebalı mıyız, PKK’lısı çıkıyor, bağımsızlar çıkıyor, hiç anlamadığım tipler programlarınıza çıkıyor, biz en azından futbolla da alakalı bazı konuları konuşuruz” dedim. O da “Hakan bey durumlar bildiğiniz gibi değil, bir gün yüz yüze konuşuruz bu meseleyi” diyerek geçiştirdi. Meseleyi böyle kapattı gitti. Bir daha da arayıp sormadı.