HAKAN ŞÜKÜR VEKİLLERE YOL AÇTI!
Hakan Şükür'ün bir televizyon kanalında yorumculuk yapması, milletvekillerinin başka bir iş yapıp yapmayacağı tartışmalarına yeni bir boyut getirdi.
Şükür’ü örnek gösteren CHP’den iki milletvekili, milletvekilliklerinin yanı sıra kendi mesleklerini de icra etmek üzere TBMM Başkanlığına başvuruda bulundu.
CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce serbest avukatlık yaptığını belirterek, ancak milletvekili olduktan sonra bürosunu kapattığını söyledi.
"Hakan Şükür’e izin verdilerse bana da versinler. Meclis Başkanlığı izin verirse büromu açarım" diyen Kurt, Avukatlık Yasası’nda buna engel hüküm bulunduğunu söyledi.
Kurt, milletvekillerinin başka bir iş yapıp yapmayacağına açıklık getirilmesini istediğini belirterek, "Geçen dönem CHP’li Muharrem İnce’ye izin verilmemiş, Hakan Şükür’e niye izin veriliyor? Üstelik o konuda Başbakan izin veriyormuş. Başbakan yetkili mi?" diye konuştu.
Milletvekilinin hiçbir iş yapmaması gerektiğini savunan Kurt, "Milletvekili niye başka iş yapma ihtiyacı duyuyor? 24 saat boyunca yasama ve denetim faaliyeti içinde olmalıyız. Yasaklar o nedenle konuyor. Ama Hakan Şükür’ün durumu, Mecliste hiç olmamayı gerektiriyor. Bu uygulama, Hakan Şükür’e sürekli izin vermek anlamına gelir ki bu çok yanlıştır" dedi.
-"İMKB’den gelen arkadaşlarımız var"-
CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün de milletvekilinin ek iş yapmasına karşı olduğunu ifade ederek, milletvekilinin yanı sıra başka bir işle meşgul olmasının sakıncaları olduğunu belirtti. Düzgün, "Mecliste İMKB’den gelen arkadaşlarımız var. Onlar milletvekili pozisyonlarını art niyetli kullanmak isterse kim bunun önüne geçer, bu doğru değil. Bu noktaya dikkat çekmek için başvurdum. Madem isteyen istediğini yapıyor biz de yapalım" diye konuştu.
Şükür’ün yorumculuk yapmasına gerekçe olarak "futbol deneyimim var, futbolu biliyorum" dediğini belirten Düzgün, 20 yıllık doktorluk deneyiminin olduğunu, kendisinin de bundan yararlanmak istediğini ifade etti.
"Bu kanal açılırsa biz de birikimlerimizi kullanmak isteriz" diyen Düzgün, konuyu netleştirmek için Meclis Başkanlığına başvuruda bulunduğunu söyledi.
Düzgün, "Şükür’ün özel televizyon kanalında yapmasının izin için yeterli olamayacağını" savunarak, "Özel sektörde yapıyor olması daha vahimdir. Devletin kendi işleyişi, belli kuralları var, onların dışına çıkamazsınız. Özel sektörde siyasi güç aynı zamanda otoriteyi de getiriyor. Hakan Şükür çıktığı kanala siyasi destek sağlamayacağını nereden biliyoruz. O daha riskli..." görüşünü ifade etti.
-Dayanak ne?-
TBMM Başkanlığı, her iki milletvekilinin başvurusuna yazılı olarak yanıt vererek, milletvekilliğinin yanı sıra başka iş yapamayacaklarını gerekçesiyle sunacak.
Anayasanın 82. maddesi ve "Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanun", milletvekillerinin yapamayacakları görev ve işleri belirliyor.
Buna göre, TBMM üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamaz, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.
TBMM üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmi veya özel herhangi bir işle görevlendirilemiyor. Bir üyenin belli konuda ve 6 ayı aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca verilecek geçici bir görevi kabul etmesi, Meclisin kararına bağlı oluyor.
Milletvekilleri, bu kurum ve kuruluşlarda ücret karşılığı iş takipçiliği, komisyonculuk, müşavirlik yapamıyor; Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile zimmet, ihtilas, irtikap, kaçakçılık ve döviz suçları gibi Devletin maddi çıkarlarıyla ilgili davalarda Devlet aleyhine vekil olamıyor, serbest mesleklerini icrada, ferdi işletmelerini idarede milletvekilliği unvanlarını kullanamıyor.
Milletvekilleri, yabancı bir devlet veya milletlerarası bir kuruluş tarafından verilen idari ve siyasi, ücretli herhangi bir işi veya görevi TBMM kararı olmadıkça kabul edemiyor.
Yasaya aykırı hareket eden üyeler hakkında, İçtüzük hükümleri uyarınca işlem yapılıyor. Üyeliğin düşmesine; TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğu ile karar veriliyor.