HAKAN FİDAN KRİZİNİN PERDE ARKASINDA AJANLAR MI VAR?
ABD ve İsrail basınında çıkan Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan hakkındaki haberlerin perde arkası aydınlandı.
İsrail'in, kendisine çalışan 10 İranlı ajanı Tahran’a bildirdi diye MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı suçladığı, ABD’nin de bu yüzden, predatorları Türkiye ’ye vermediği iddia edildi. ABD ve İsrail basınında çıkan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan hakkındaki haberlerle ilgili perde arkası iddialara bir yenisi daha eklendi.
Taraf'tan Hüseyin Özay'ın haberine göre; hükümetin, “Hakan Fidan’a yönelik kara propaganda” olarak nitelendirdiği ajan krizi, 2010’daki Mavi Marmara baskınından yaklaşık bir yıl sonra ortaya çıktı. MİT, İsrail askerlerinin Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine operasyon düzenlemesinin ardından İsrail gizli servisi MOSSAD ile ilişkilerini askıya aldı ve MOSSAD’a ilişkin bazı bilgileri İran ile paylaştı. ABD ve İsrail, bu duruma sert tepki gösterdi. Akabinde de ABD, Türkiye’nin kendisinden talep ettiği 10 Predatoru (insansız silahlı hava araçları) Ankara ’ya vermekten vazgeçti. ABD ve İsrail’deki bazı medya organlarının MİT Müsteşarı Hakan Fidan aleyhindeki haberleri şimdi servis etme nedeninin ise Türkiye’nin, füze savunma sistemi ihalesini Çin’e vermesi olduğu kaydedildi. Mavi Marmara baskınının etkisiyle yaklaşık iki yıl önce Ortadoğu’daki istihbarat çalışmalarını MOSSAD yerine İran ajanlarıyla yürütmeye başlayan MİT, bu süreçte İran istihbaratı ile birçok bilgi paylaştı.
DEŞİFRE OLDULAR
MOSSAD’a çalışan İran ajanlarının MİT tarafından ihbar edildiğine yönelik iddialar ise tam olarak gerçeği yansıtmıyor. İsrail gizli servisine bilgi veren İranlı ajanlar, başka bir proje kapsamında deşifre oldu. ABD ve İsrail ise bu olaydan başından beri karşı oldukları MİT Müsteşarı Fidan’ı sorumlu tuttu.
İRAN DA MİT’İ SATTI
Bu süreçte, CIA, MOSSAD, KGB ve İran istihbarat teşkilatı SAVAK arasındaki gizli savaş alevlendi. Suriye krizi de istihbarat birimleri arasındaki çekişme ve kutuplaşmanın artmasına vesile oldu. Rus gizli servisi KGB, İran ve Suriye istihbaratlarıyla birlikte hareket etmeye başladı. MİT ise Suriye konusunda CIA ve MOSSAD’ın yanında yer almak zorunda kaldı. Bu duruma tepki gösteren İran istihbaratı, MİT’in daha önce kendisiyle paylaştığı veriler konusunda MOSSAD’a bilgi sızdırdı. İran, böylece MİT’i ABD ve İsrail başta olmak üzere batılı devletler nezdinde zor durumda bıraktı.
PREDATORLAR VERİLMEDİ
İstihbarat savaşı, Türkiye’nin ABD’den istediği 10 predatorun alımını da etkiledi. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, 2012’nin ilk yarısında ABD’den altısı silahlı olmak üzere 10 predator talep etti. Ancak ABD kongresi, predatorların Ankara’ya teslimine onay vermedi. Buna gerekçe olarak ise MİT’in İran istihbaratı ile yakın ilişkileri gerekçe gösterildi. ABD’li yetkililer, “predator bilgilerinin İran’ın eline geçmesinden endişe ettiklerini” kapalı kapılar ardında Türkiye’ye iletti.
NİYE ŞİMDİ SERVİS EDİLDİ
MİT ile İran arasındaki işbirliğinin deşifre edilmesinde iki önemli gelişme rol oynadı: Suriye’ye yönelik operasyonun askıya alınması ile Obama ve Putin’in kimyasal silahların imhası konusunda anlaşması ilk önemli gelişme. Olası bir Suriye operasyonunda CIA, MOSSAD ve MİT birlikte çalışacaktı. Özellikle Türkiye muhaliflerin yönlendirilmesinde büyük bir rol olacaktı. Operasyonun askıya alınması istihbarat işbirliğine ihtiyacı da en alt düzeye indirdi. İkinci olarak, Türkiye’nin füze savunma sistemi ihalesini Çin’e vermesi, haberlerin servis edilmesinde etkili oldu. ABD ve İsrail, Çin’in seçilmesinde MİT raporlarının etkili olduğunu düşünüyor.
MİT, 'OYUN KURUCUSU' OLDU
Ankara, batı basınında Hakan Fidan aleyhinde yeni haberler de
yayımlanacağını tahmin ediyor. Bu durum ise, istihbarat savaşının
bir parçası olarak görülüyor. Üst düzey bir bürokrat, “MİT, önceden
yedek oyuncu iken şimdi oyun kurucuların arasına girdi”
değerlendirmesinde bulundu. Yetkili, bu nedenle MİT’e yönelik
tepkilerin önümüzdeki günlerde de süreceğini dile getirdi.
Türkiye’nin “ PKK ile mücadele” gerekçesiyle Washington’dan
predator talep etmesi ABD basınında da yankı bulmuştu. 2011’in
Eylül ayında Washington Post gazetesinde yer alan ve üst düzey
ABD’li yetkililere dayandırılan haberlerde “Predatorlar ve U2 savaş
uçaklarının sağlayacağı istihbaratın Türkiye’ye PKK ile
mücadelesinde gerekli olduğu” yönünde ifadeler kullanılmıştı. Ancak
daha sonra ABD Kongresi, insansız silahlı hava araçları
predatorların Türkiye’ye teslim edilmesine onay vermemişti. Bunun,
İran gizli servisiyle MOSSAD hakkındaki bilgileri paylaştığı için
Türkiye’ye verilen bir ceza olduğu yorumu yapılıyor.