Habertürk yazarından bomba kulis: İmamoğlu’nun aradığı bir gözdü, verildi iki göz
HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya, YSK'nın gerekçeli kararını değerlendiren Cumhur İttifakı'nın etkin isminin kendisine "İmamoğlu’nun aradığı bir gözdü, verildi iki göz" dediğini aktardı.
"Başkan Güven’in 7 üyeye tekzibi" başlığıyla yayımlanan yazısında HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya, YSK'nın gerekçeli kararını değerlendirerek Cumhur İttifakı'nın etkin isminin kendisine "İmamoğlu’nun aradığı bir gözdü, verildi iki göz" dediğini aktardı.
Sarıkaya, "YSK’nın İstanbul seçimine ilişkin ‘Gerekçeli Kararı’nı iki gündür okuyorum. Zaten 200’üncü sayfasına kadar iddialar ve yazışmalara yer verilmiş" ifadesini kullandı.
"İmamoğlu’nun aradığı bir gözdü, verildi iki göz"
(...) Sarıkaya, "Lafı uzatma ne buldun derseniz, adını kullanmama izin vermediği için benden çok daha iyi özetleyen Cumhur İttifakı'nın etkin isminin bana söylediği cümlesiyle aktarayım: İmamoğlu’nun aradığı bir gözdü, verildi iki göz…" diye yazdı.
"7 üyeyi tekzip etmiş"
(...) Sarıkaya, "Başkan Sadi Güven de ileri sürüldüğü gibi kararların sandık kurulu üyelerine yönelik olmadığını, başvuruların 2 Mart tarihinden sonra yapılması nedeniyle alındığını belirterek 7 üyeyi tekzip etmiş" değerlendirmesi yaptı.
"Büyükşehir oy pusulalarını vermediğini belirtmişti"
(...) "Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım açıklamalarında sandık kurulu başkanlarından bazılarının seçmene büyükşehir oy pusulalarını vermediğini belirtmişti" ifadelerini kullanan Sarıkaya, "Gerekçeli kararlarında 7 üye, 31.280 sandıkta oy kullanan seçmen sayısı ile tutanaklara işlenen oy sayıları karşılaştırıldığında, 18.174 kanunun aradığı eşitliklerin sağlanmış olduğunu, buna karşın 14.410 sandıkta rakamsal olarak tutarsızlıkların olduğunu vurgulanıyor. Ancak, bir sonraki paragrafta bu rakamı 12 bin 410 olarak yazıyor." ifadelerini kullandı.
"Nasıl bir çözüm üretilecek?"
(...) "Aslında gelecek seçimler açısından çok ciddi bir uyarıyı da yapmış oluyor, yakındaki tehlikeyi gösteriyor. Çünkü Gerekçeli Kararla, bir seçim bölgesinde yeteri sayıda kamu görevlisi yoksa ne yapılacağı konusunda ilçe seçim kurullarının eli kolu bağlandı" diyen Sarıkaya, şu soruyu sordu:
İlçe başkanlarının da yazılarında vurguladıkları gibi kamu görevlisi sayısı sandıkta görev yapması gerekenden az ise nasıl bir çözüm üretilecek?
"Böyle bir ifadeye neden gerek duyulur anlamış değilim"
(...) Sarıkaya sözlerini şöyle sürdürdü: 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi olduğuna vurgu yapıldıktan sonra şu tespitte bulunuyor:
‘Bu seçim sonucunda (24 Haziran) sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlendiği yolunda bir itiraz intikal etmediğinden, Kurulumuzca bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır.’ Böyle bir ifadeye neden gerek duyulur anlamış değilim. Hele ki Sadi Güven’in tam kanunsuzluk halinde süre sınırı olmadığını belirttiği karşı oy yazısı orada dururken.