01 Haz 2010 17:08
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:20
''HABERCİLİK ÖLMÜŞ BAŞIMIZ SAĞOLSUN!..'' HABER MERKEZLERİNİ YERDEN YERE VURDU!
Takvim yazarı Bekir Hazar kanalların haber merkezlerini neden eleştirdi?
Ölmüş bunlar ölmüş
Ömer Çağlar ve Dursun Eker… Bir prodüksiyon şirketi kurdular.
Gazze’ye insani yardıma giden gemiye canlı yayın cihazları yerleştirdiler. Kaptan köşkünün tam altına da gizli bir reji odası kurdular. İsrail, gemiden uyduya gönderilen görüntüleri engellemek için ilk günden frekansı bloke etti.
Ancak bizimkiler uyanıktı ve B planları da vardı. Yedek bir frekans daha kiralayıp onu saklı tuttular… İsrail askerleri gemiye saldırdığında görüntü geçilemiyor zannediyordu.
Ancak yedek frekans devreye girdi, dört kameradan yayına geçildi.
Komandolar “Adamlar teknik sabotajımıza rağmen hala yayında” diye uyarılmış olmalı ki, ilk müdahaleyi gemiye kurulan dört kameraya yapıp etkisiz hale getirdiler… Olsun önemli değildi…
Ömer ve Dursun gemideki 38 güvenlik kamerasını da kullanabilecek şekilde sistem kurmuşlardı… Onlara ait dört kamera susturulduğunda komandolar “Görev tamam” diyerek rahatça saldırıya geçtiler… Ancak gemiye ait 38 güvenlik kamerası devreye sokulup uyduya canlı canlı görüntü geçildi…
Bunun farkında olmayanlar pervasızca saldırdılar, öldürdüler… Gizli reji odasını bulana kadar iş işten geçmiş tüm dünyaya katliam saldırısı görüntüleri gitmişti… İstanbul’daki merkezde Reji odasındaki konuşmaları duyabiliyordu Ömer ve Dursun… Gemideki rejiden gelen son cümle “Anteni kırıyorlar” şeklindeydi… Dursun Eker büyük ihtimalle rejinin darmadağın edildiğini düşünüyor. İçindeki üç kişiden haber alamamışlar hala..
Ancak B planı yaparak, İsrail’in tüm yayını engelleme çabalarını teknoloji ile yendikleri için çok mutlu… “Komandolar saldırdığında frekans bloke edildi, dört kamera söndürüldü zannediyorlardı…
Gemiye ait 38 güvenlik kamerasını yayına bağladığımızı ve yedek frekans kullandığımızı bilmiyorlardı. Aksi halde böylesine aptalca bir saldırı yapamazlardı” diyor… Gemi yola çıkmadan önce tüm televizyon haber merkezlerini arayıp, “Bedava canlı yayın yapma şansınız var” diye uyarmışlar…
Gemiye sadece birkaç kanal muhabir göndermiş… Çoğu mışıl mışıl uyumuş… Türkiye’de habercilik refleksi ve öngörü yerlerde sürünüyor… Hatta ölmüş… Dün tüm kanallar oraya kilitlendi… Sadece gelen görüntülerle yetiniyorlar…
Birazcık haber refleksleri olsaydı gemide muhabirleri bulunurdu… Bu tarihe geçecek katliama tanıklık yaparlar, habercilikte öne geçerlerdi… Dedim ya… Ölmüş bunlar ölmüş… Başımız sağolsun…
Bekir Hazar/Takvim
Ömer Çağlar ve Dursun Eker… Bir prodüksiyon şirketi kurdular.
Gazze’ye insani yardıma giden gemiye canlı yayın cihazları yerleştirdiler. Kaptan köşkünün tam altına da gizli bir reji odası kurdular. İsrail, gemiden uyduya gönderilen görüntüleri engellemek için ilk günden frekansı bloke etti.
Ancak bizimkiler uyanıktı ve B planları da vardı. Yedek bir frekans daha kiralayıp onu saklı tuttular… İsrail askerleri gemiye saldırdığında görüntü geçilemiyor zannediyordu.
Ancak yedek frekans devreye girdi, dört kameradan yayına geçildi.
Komandolar “Adamlar teknik sabotajımıza rağmen hala yayında” diye uyarılmış olmalı ki, ilk müdahaleyi gemiye kurulan dört kameraya yapıp etkisiz hale getirdiler… Olsun önemli değildi…
Ömer ve Dursun gemideki 38 güvenlik kamerasını da kullanabilecek şekilde sistem kurmuşlardı… Onlara ait dört kamera susturulduğunda komandolar “Görev tamam” diyerek rahatça saldırıya geçtiler… Ancak gemiye ait 38 güvenlik kamerası devreye sokulup uyduya canlı canlı görüntü geçildi…
Bunun farkında olmayanlar pervasızca saldırdılar, öldürdüler… Gizli reji odasını bulana kadar iş işten geçmiş tüm dünyaya katliam saldırısı görüntüleri gitmişti… İstanbul’daki merkezde Reji odasındaki konuşmaları duyabiliyordu Ömer ve Dursun… Gemideki rejiden gelen son cümle “Anteni kırıyorlar” şeklindeydi… Dursun Eker büyük ihtimalle rejinin darmadağın edildiğini düşünüyor. İçindeki üç kişiden haber alamamışlar hala..
Ancak B planı yaparak, İsrail’in tüm yayını engelleme çabalarını teknoloji ile yendikleri için çok mutlu… “Komandolar saldırdığında frekans bloke edildi, dört kamera söndürüldü zannediyorlardı…
Gemiye ait 38 güvenlik kamerasını yayına bağladığımızı ve yedek frekans kullandığımızı bilmiyorlardı. Aksi halde böylesine aptalca bir saldırı yapamazlardı” diyor… Gemi yola çıkmadan önce tüm televizyon haber merkezlerini arayıp, “Bedava canlı yayın yapma şansınız var” diye uyarmışlar…
Gemiye sadece birkaç kanal muhabir göndermiş… Çoğu mışıl mışıl uyumuş… Türkiye’de habercilik refleksi ve öngörü yerlerde sürünüyor… Hatta ölmüş… Dün tüm kanallar oraya kilitlendi… Sadece gelen görüntülerle yetiniyorlar…
Birazcık haber refleksleri olsaydı gemide muhabirleri bulunurdu… Bu tarihe geçecek katliama tanıklık yaparlar, habercilikte öne geçerlerdi… Dedim ya… Ölmüş bunlar ölmüş… Başımız sağolsun…
Bekir Hazar/Takvim