13 Ara 2012 08:47 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:29

TARAF YAZARI DOĞAN AKIN'DAN MUSTAFA KARAALİOĞLU'NA REKLAM ÇIKIŞI!

Doğan Akın, Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu'nun son yazısına itiraz etti..

Koç ve Sabancı’ya reklam tebligatı

“2000’li yılların başından itibaren yaşanan süreçte üstlendiği siyasi pozisyon nedeniyle ‘Kemalist’ geleneğe bağlı medyanın eleştirileriyle karşı karşıya kalmıştır. Mesleki kariyerinin temelini ise, muhafazakâr medyanın yükselişinde ve endüstriyel gelişiminde oynadığı rol oluşturmaktadır. Yeni habercilik anlayışı, mizanpaj teknikleri ve ticari ünitelerin geliştirilmesi konusunda alışılmış kalıpların dışına çıkan isimlerin başında gelmektedir. Geleneksel medya sistemine karşı haber, reklam ve tiraj rekabetini profesyonel anlamda başlatan isimlerden biri olarak bilinmektedir. Ülkedeki sert medya rekabetinde öne çıkan isimlerden biri olan Karaalioğlu’nun, 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği referandumunun ardından ortaya attığı ‘Yeni Türkiye’ kavramı değişim sürecinin kavramsallaşmasında anahtar rol oynamıştır.”

Bu satırlar, “özgür ansiklopedi” Vikipedi’deki Mustafa Karaalioğlu maddesinin “Mesleki Kariyeri” bölümünden. Kayıtlı her kullanıcının anonim biçimde oluşturduğu Vikipedi’de ölçüsüz ikramla dolu, ısmarlanmış bir kariyer karşısındayız. Mesela en fazla İstanbul’un 350 yıllık “Yeni Cami”si kadar yeni olabilecek “Yeni Türkiye” kavramını “ortaya atmak” ve böylece “kavramsallaşmasında anahtar rol oynamak” ne demektir, bilmiyorum.

Hemen her satırı densiz bir şaka gibi sıvanan bu “kariyer”i muhatabına ihbar ederek geçelim ve halen Star/ Kanal 24 grubu İcra Kurulu Başkanı olan Karaalioğlu’nun pazartesi yayımlanan tuhaf yazısına gelelim.

“Reklam bütçeleriyle korunan eski medya düzeni” başlıklı bu yazıda; “demokrat, çok sesli ve yaratıcı medya ekolünün sisteme ağırlık koymaya başladığı, ‘yandaş’ yaftalamasının bu muazzam ağırlık karşısındaki çaresizliğin eseri olduğu, ancak geleneksel medyanın toplumsal gerçekliğe direncinin de devam ettiği” savunuluyor.

Peki, nasıl mümkün oluyor bu?

“Direnç hattı bir avuç meslek insanından ve onların bir avuç patronundan ibarettir” diyor Karaalioğlu ve asıl meseleye geliyor:

“Bir avuç da güçlü ve imanlı reklam veren var!.. Kendi medyalarına para aktarmaktan asla geri durmayan; reklam bütçelerini (...) ideolojik aidiyetlerinin emrine hasreden iş dünyası bu ittifakın ortağıdır. Böylesi ittifakların ne denli etkili olduklarını hatırlamak için, sadece (...) 28 Şubat’ı hatırlamak yeterlidir...

Tek tek üzerinde de çalışmanın zamanı geldi... Mesela neden, Yeni Türkiye’nin en çok kazanan Koç, Sabancı, P&G gibi çok değerli şirketleri hâlâ reklam bütçelerini bu ülkede hiçbir şey olmamış gibi dağıtmaya devam edebilmektedirler?..

Tiraj ve reyting paylaşımı eşitlenmiştir ama ülkenin güçlü reklamverenleri (...) eski medya düzenini korumak için bu değişimi ıskalamaktadırlar...

Türkiye’de reklam demek iktidar savaşının bir parçası olmak demektir ve (...) sokaktaki insanı da yakından ilgilendirmektedir. Artık bu adaletsiz düzeni açık ve ikna edici bir şekilde sorgulamanın zamanıdır...”

Karaalioğlu “yeni medya” diyerek, her türlü iktidara müptela eski medya düzeninin yeni efendilerinin beklentilerini tebliğ ediyor aslında.

Sahi ne kadar “yeni” bu medya? Misal, Ethem Sancak, Star ve Kanal 24’ün sahibiyken Başbakan için ne demişti (Zaman, 5 Ekim 2008), hatırlayın:

“En önemli idolüm o. Çünkü ideallerime uygun davranıyor. Kendimi çok yakın görüyorum ona... Adamın sevdalısıyım...”

Sancak, SkyTürk360’ta Murat Sabuncu ile Rauf Ateş’e medya macerasını anlatırken de (26 Şubat 2012) açık sözlüydü. “Erdoğan önderliğindeki demokratikleşme hareketinin bir parçası olarak, onu savunmak babında” medyaya girdiğini açıklıyor ve “Misyonumuz bitti, bıraktık” diyordu.

Aslında misyon bitmemişti. Zira Sancak’tan sonra Star grubunu AKP kurucusu olan ve AKP milletvekili olarak parlamentoya da giren Tevhid Karakaya satın aldı.

Yine devletin el koyduğu Sabah grubu, kamu bankalarından sağlanan 750 milyon dolar krediyle Ahmet Çalık’a satıldı. Çalık Holding’i yıllardır Başbakan’ın damadı, Çalık Medya Grubu’nu da kardeşi yönetiyor.

Fotoğrafa, Star’daki başyazılarına son verilen Mehmet Altan’ın sözlerini de ekleyin; “siyasi baskıyla ilan toplanıyor, normalde ilan vermeyecek olanlar ya da iktidarın manyetik alanında olanlar mecburen ilan veriyor...”

Karaalioğlu’nun “çok sesli, demokrat, yaratıcı” ve iktidarı rahatsız edecek tek haber yayımlamayan “yeni medya ekolü”nden manzaralar böyle.

Velhasıl malum mahaldeki gazeteci milleti, hep olduğu gibi, topuk selamını sadece askere vermiyor.

Doğan AKIN / TARAF

ESKİ MEDYA DÜZENİNİ REKLAM BÜTÇELERİ KORUYOR! KARAALİOĞLU İTTİFAKI DEŞİFRE ETTİ!