Haber-Sen'den TRT'ye 'mobing ve sürgün' tepkisi!
Geçtiğimiz günlerde personel fazlası olduğu gerekçesiyle 2 bin kişinin emekli edilmesi ve yerlerine tecrübesiz olduğu belirtilen 3 bin kişinin alındığı iddiasıyla gündeme gelen TRT'de huzursuzluk yaşandığı ileri sürüldü.
Cumhuriyet'in haberine göre apılan mevzuat değişikliği ile özlük hakları kısıtlanan bir çok yayın-yapım elemanının, prodüktör kadrolarına sınavla atanmalarının engellendiği iddia edilen TRT'de 'mobbing ve teşvikle' 2 bin kişinin emekli ettirildiği, bunu kabul etmeyen çalışanların ise diğer kurumlara sürgün edildiği öne sürüldü. Sürgün edilenler arasında kurumu dava eden ve davayı kazananlardan 20'ye yakın kişinin işine döndüğü ifade edilirken, diğerlerinin ise yıl sonuna kadar dönmeleri bekleniyor.
"ÖNCE YAYIN YAPIM GÖREVLİSİ OL, GELECEKTE AÇILACAK SINAVA GİRERSİN"
Kurum içi sınava girmelerinin engellendiği belirtilen bin 91 kişinin TRT yönetimine dilekçe yağdırdığı ancak 'önce yayın yapım görevlisi ol, sonra gelecekte açılacak sınava girersin' denilerek oyalandığı da iddialar arasında.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Haber-Sen, durumun kabul edilemez olduğunu ve mağdur edilen TRT çalışanlarının yanında olduğunu belirtti. Haber-Sen'in konuyla ilgili 'TRT Yönetimi Haksız ve Hukuksuz Uygulamalarına Bir Yenisini Daha Ekledi' başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"TRT’ye yıllarını vermiş yüzlerce çalışan baskı ve tehditle kurumdan emekli olmak zorunda bırakıldı. Ardından, kurumun asli görevlerini yürüten personel, İFP süreci ile başka kurumlara sürüldü. Haber-Sen’in bu süreçte yürüttüğü dayanışma sonucu, çalışma arkadaşlarımız davalarını kazanarak Kuruma dönmeye başladı.
Şimdi ise “Görevde Yükselme” adı altında açılan sınavla, yeni bir mağduriyet yaratılmaktadır. Bu sorun, KESK Haber-Sen’in Kurumda yıllardır yürüttüğü mücadeledeki en önemli başlıklardan biridir. TRT’nin asli görevi olan yapım/yayında çalışan Yapım ve Yayın Elemanı, Stüdyo Film Yapım Elemanı ve Yardımcı Yapım Elemanı unvanlı personelin, fiilen yaptıkları işin kadrolarına atanarak görev tanımına uygun özlük haklarını elde edebilmeleri için bugüne kadar sayısız girişimde bulunulmuştur. TRT Yönetimi, 2008 ve 2010 yıllarında iki Kurum dışı sınav açmıştır. Sendikamız buna karşı çıkmış ve öncelikle kurum içi sınav açılması gerektiğini dile getirmiştir. Bugüne kadar hiçbir kurum içi sınava karşı dava açmamış olmamıza rağmen, Sendikamızın dava açtığını ve bu dava sonucunu bekledikleri için yeni bir kurum içi sınav açmadıkları bilgisini yayarak örgütlü mücadelemize zarar vermeye çalışmışlardır. Ancak Haber-Sen olarak yıllardır sürdürdüğümüz mücadeleyi aynı talepler çerçevesinde ve aynı kararlılıkla devam ettireceğiz.
Geçen sene “Kadro unvan çalışmaları” adı altında yürütülen toplantılara sendikamız iki kez davet edilmiş, bu iki toplantıda da mevcut sorun Sendikamızca dile getirilmiş, Kuruma uzun yıllardır hizmet veren arkadaşlarımızın fiilen yaptıkları işin kadrolarına atanması için bir yol/yöntem belirlenmesi gerektiği, bu konuda yapılacak çalışmalara elimizden gelen katkıyı yapmaya hazır olduğumuz ifade edilmiştir. Ayrıca yıllardır mağdur edilen bu arkadaşlarımızın, tıpkı Memur arkadaşlarımızın Takip Memur’u olarak atanması örneğinde olduğu gibi, öncelikle sınavsız bir şekilde “Yapım Yayın Görevlisi” kadrosuna atanmaları gerektiği dile getirilmiş ve bunun bir lütuf değil, yılların biriktirdiği mağduriyetin telafisi olarak görülmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır. Bu öneri, toplantıya katılan tüm sendikalarca da desteklenmiştir. TRT Yöneticileri, bu çalışmaların aşama aşama sürdürüleceğini, o aşamaya gelindiğinde görüşlerimizin alınacağını ifade etmiştir. Ancak sonrasında yürütülen süreç, bütünüyle bilgimiz dışında ve kapalı kapılar ardında gerçekleştirilmiştir.
Gelinen noktada, ilan edilen kurum içi sınav süreci öncesinde, hangi sendika ya da sendikalar ile kaç kez görüşüldüğü, hangi sendikanın ne önerdiği TRT Yönetimi tarafından açıklanmalıdır. Yayınlanan sınav duyurusu, Kurum Yönetiminin sorunun çözümüne yönelik gerçek bir çaba içinde olmadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yapılan duyuruda görülmüştür ki aynı birimde aynı işi yapan personelden bir kısmı söz konusu sınava girebilecek, sırf kadro unvanı uygun olmadığı için büyük bir kısmı ise giremeyecektir. Bu adaletsizliğe seyirci kalmak mümkün değildir.
Bu arkadaşlarımız bugün Cumhurbaşkanı muhabiridir, Ana Haber yönetmenidir, Türkiye’nin önemli sanatçılarındandır… Ama Kurum içi sınava girmeleri engellenmektedir. Emeğe, emekçiye saygısı olan hiçbir sendika bunu kabul edemez, etmemelidir. Çözüm önerimiz, öncelikle, bu mağduriyeti yaşayan çalışma arkadaşlarımızın, “Yapım ve Yayın Görevlisi” kadrosuna doğrudan/sınavsız bir şekilde atanmaları ve özlük haklarının düzeltilmesidir. Akabinde, tüm sendikaların katılımıyla oluşturulacak bir komisyon tarafından kurum içi sınav yönteminin doğru bir şekilde belirlenmesi ve söz konusu mevzuatta gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra sınav açılmasıdır.
Geçen sene yaşanan “İstihdam Fazlası Personel” uygulamasında yürüttüğümüz mücadelenin bir benzerini, bu süreçte mağdur edilen tüm TRT emekçileri ile birlikte yürütmeye kararlıyız. Arkadaşlarımızın yanındayız ve haklı taleplerini destekliyoruz."
