HABER-SEN'DEN TRT GENEL MÜDÜRÜ İBRAHİM ŞAHİN'E DÜELLO DAVETİ!
Haber-sen; "Tufan Türenç'in TRT hakkındaki yazısının her satırı doğrudur ve hatta eksik bile yazmıştır."
Hürriyet yazarı Tufan Türenç'in “TRT de ‘yandaş medya’ya katıldı” başlıklı dünkü yazısına, hem yazılı olarak hem de ekrandan alışılmadık bir üslupla ve sertlikle yanıt veren TRT'ye Haber-Sen'den eleştiri:
Haber-Sen Genel Başkanı Ali Yılbaşı tarafından yazılı olarak yapılan açıklama şöyle:
TRT EKRANLARI İBRAHİM ŞAHİN’İN BABASININ MALI DEĞİLDİR.
Kadrolaşmada, usulsüzlüklerde sınır tanımayan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin eleştirilere tahammülsüzlükte de sınır tanımıyor.
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Tufan Türenç’in 25 Ekim 2010 tarihli yazısı üzerine TRT Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklama ve yayınlar tahammülsüzlüğün göstergesidir.
Tufan Türenç’in yazısının TRT bütçesi ile ilgili bölümü (muhtemelen bir yazım hatası) hariç her satırı doğrudur ve hatta eksik bile yazmıştır.
TRT’deki eş- dost akraba ve siyasi kadrolaşmaya ilişkin rakamlar bilinenden daha fazladır.
Kurum dışına aktarılan kaynaklar dudak uçuklatacak rakamlardır.
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin isterse, istediği yerde (TRT kanalları dahil tüm televizyonlarda) ve zamanda kendisi ile bunları tartışmaya hazırız.
TRT yönetimi gazeteci Tufan Türenç’in yazısına yanıt verirken TRT yasasını ve yayıncılığın tüm ilkelerini çiğnemiştir.
Bu üslup TRT’ye yakışmıyor.
TRT yasasının 5. Maddesi çok açıktır.
TRT, yayınlarında;
· Kişilerin özel hayatlarına, şeref ve haysiyetlerine saygılı olmak ve dürüstlük anlayışına bağlı kalmak,
· Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak,
· Haberler ile yorumları ayırmak ve yorumların kaynaklarını açıklamak,
· Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak zorundadır.
25 Ekim 2010 tarihinde TRT-1 ana haber bülteninde ve TRT Haber kanalının bültenlerinde dakikalarca gazeteci Tufan Türenç’in eleştirilerine cevap verildi. 40 dakikalık TRT-1 Ana Haber Bülteni’nin 25 dakikası Tufan Türenç’e cevap yayınına ayrıldı.
Aslında cevap verilmedi Tufan Türenç’e hakaret edildi.
Bu yayın TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in tahammülsüzlüğünün ilk göstergesi değil. İbrahim Şahin TRT Genel Müdürü olduğundan bu yana içerden dışarıdan hiçbir eleştiriye tahammül göstermedi. TRT’deki usulsüzlükleri, kadrolaşmayı TBMM’de gündeme getiren milletvekilleri, bunları haber olarak yazan muhabirler ve köşe yazarları ile Sendikamız ve yöneticileri hakkında çok sayıda dava açtı.
İbrahim Şahin bugüne kadar milletvekilleri, muhabirler ve Sendikamız aleyhinde açtırdığı davaların biri hariç tamamını kaybetti.
İbrahim Şahin bugüne kadar sadece odatv internet sitesi ve Sendikamız aleyhine açtığı bin liralık tazminat davasını kazandı. Ancak bu davada hukuki süreç henüz tamamlanmadı.
TRT yönetimi son bir haftadır her fırsatta bu davayı kazandığını belirterek kadrolaşma iddialarının “mahkûm” edildiğini iddia etmektedir.
Sendikamız 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına itiraz edecektir. Bu karar ancak Yargıtay aşaması tamamlandıktan sonra kesinleşecektir.
Henüz kesinleşmemiş mahkeme kararına sığınan TRT yönetimi eğer hukuka saygılı ise öncelikle kesinleşmiş başta taşeronlardan hizmet alımı ile ilgili karar olmak üzere kaybettiği davalara ilişkin mahkeme kararlarını uygulamalıdır.
