"HABER KANALLARINA HAKSIZLIK ETMEYİN!" BİRAND'DAN İSMET BERKAN'A SİTEM DOLU YAZI!
Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan geçen hafta haber kanallarını yerden yere vuran bir yazı yazdı.
Haber kanallarına haksızlık etmeyin...
Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan geçen hafta haber kanallarını yerden yere vuran bir yazı yazdı. İsmet’in görüşlerine önem verdiğim için yazısını ciddiye aldım. Üstelik, şikayet ettiği o kişileri seçen ve ekrana çıkmalarını sağlayan sistemin başındaki kişilerden biri olduğum için, eleştirilerinin hiç değilse bir bölümünü üstüme aldım.
Bakın Berkan, özetle ne diyor:
“TV’ye çıkıp konuşan, yorum yapan ‘konuk’ların ezici bir çoğunluğunu dinlemek hiç de ilginç falan değil. Size sundukları analizler veya verdikleri sözde bilgiler son derece banal, son derece basmakalıp, çok önceden tahmin edilebilir nitelikte şeyler.
Bu insanların tamamı değilse de önemli bir bölümü ekrana kavga etsinler, kavga çıkarsınlar diye çıkarılıyor zaten. Dünyada marjinaline bu kadar prim veren, kliniğe kapatılıp tedavi edilmesi gereken insanları TV’ye çıkarıp düzenli program yaptıran başka bir ülke daha var mı, bilmiyorum.”
İsmet ile paylaştığım en önemli saptama, kanallara çıkarılan cahillerin, sırf kendilerini göstermek için abuk sabuk kavga edenlerin getirdiği rahatsızlık.
Doğrudur. Ancak işin bir de öbür yanı var. Yani, ülkede çok bilgili ve bildiğini anlaşılır ve akıcı bir şekilde yansıtan çok adam var da, bizler mi almıyoruz?
Ne yazık ki, bu ülkenin ham maddesi bu kadar. Üstelik, bir de unutmayalım, saçma sapan konuşanlardan kurtulmak çok kolay, hem süreleri az, hem de sürekli değiller.
Bunun yanı sıra, TV kanallarının ülkedeki görüş alışverişine -ne kadar yetersiz olursa olsun- katkıları çok büyüktür. Bir de bu kanallar olmasa, tek devlet kanalı ve bilgi dağarcığı aynı derecede kısıtlı olan yazılı medyamız ve kaliteleri sorgu götürecek kimi köşe yazarlarımızla baş başa kalsak acaba halimiz nice olurdu?
İsmet Berkan, temelde haklı bir noktaya değinmiş, ancak bir miktar da haksızlık etmiş gibi geldi bana...
Mehmet Ali Birand/Posta