-Nerede buluşurdunuz vakit geçireceğiniz zaman?
Çiçek Bar efsanesi vardı, bilen bilir. Şimdi o da bitti maalesef. Sahibi değişince devrettiler, devredilince ruhu da gitti. Üç yıl öncesine kadar, hayatta kalanlar olarak orada buluşmaya devam ediyorduk.
-O günleri anmak istediğinizde şimdi ne yapıyoruz?
"Yine toplanıyoruz ama artık Yakup'ta buluşuyoruz haftanın belirli bir günü."
-Yeni filmleri nasıl buluyorsunuz?
"Valla hepsini izliyorum, yüzde 90'ının çok saçma buluyorum. Sinema değil, film değil şimdi yapılanlar. İyiler de var elbette ama birkaç tane. Yüksel Aksu'nun her filmini severim. Çağan Irmak'ı severim ama çok sayılı. Çünkü sinemaya gerçekten gönül veren insan da yok artık. Babasının evi var mesela, onu sattırıyor. Niye? Ben film yapacağım diye. Film böyle yapılır mı evladım? İnanılmaz kötüler, inanılmaz yani…"
-Para kazanabildiniz mi sinemadan?
"Size bir şey söyleyeyim mi? Kemal'in (Sunal) son dönem yaptığı bir iki film olmasa şu an ailesine bırakacak bir serveti yoktu. Biz hiçbirimiz para kazanamadık sinemadan. Şimdikiyle kıyaslayamazsanız bile. Ben şu an aynı fizikle 21 yaşında olsaydım, düşünebiliyor musunuz şimdi kazanılan paraları. Bizde şartlar çok belliydi."