Eskiye göre ekranlardan daha uzakta duran Cavcı, "Sinemadan çok uzak kaldım mı bilmiyorum ama televizyondan uzaklaştığımı söyleyebilirim. Bir ara bana ambargo uygulandı. Bir reklam filmi meselesi vardı. İki dev reklam ajansının kapışmasına alet oldum. Bir ara hangi işe başlasam önüm kesiliyordu. Bu dosyayı açmaya da gerek yok. Ben de kendi filmlerimi yapmaya başladım." dedi.
Cavcı "Bir şeyler denedim. Yapımcılığa soyundum. Sırf 'Yeşilçam'ı anlamak için underground filmler yaptım. 4 film çektim. Öztürk Serengil hayranıydım. 'En Kahraman Osman' ve 'Hangimiz Yaşar' filmlerinde ona başrol oynattım. Bu benim için büyük bir onurdu." dedi. En az maliyetli filmler çekmek konusunda uzmanlaştığını söyleyen Cavcı, "Battım ama işi öğrendim." sözleriyle kamera arkasındaki serüveninden bahsetti.
Cavcı, senayorusunu yazdığı ve aynı zamanda da ana karakterini canlandırdığı komedi filmi 'Zampara Seyfettin' ile ilgili bir itirafta da bulundu. Usta oyuncu, "Sevgilim ölümcül bir hastalığa yakalanmıştı. Çok üzülüyordum. O filmi yaratım süreci, bir kaçış yolu oldu. Kız arkadaşım sonrasında hastalığı da atlattı. İnsan hava çok sıcaksa serinlemek için denize girer ya öyle bir durumu yaşayarak o filmi yazdım." şeklinde konuştu.
Filmin bu kadar kültleşeceğini düşünmediğini söyleyen Cavcı, "Sette çok gülüyorduk. Zevkle çektik. Bu da seyirciye geçti." ifadelerini kullandı. Ayrıca 1999 yılında çekilen ve senaryosunu kaleme aldığı 'Renkli Türkçe' filmi hakkında da konuşan Cavcı, "O film gururumdur. Yapımcısı, senaristi, oyuncusu ve gizli yönetmeniydim. Övgü de aldı, ödül de." dedi.