24 Şub 2014 16:50
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:57
GYV'den Akit'in haberine yalanlama; Her türlü yalanı meşru görüyorlar!
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Genel Başkanı Mustafa Yeşil, bir açıklama yayınlayarak Yeni Akit ve Yeni Şafak gazetelerinin haberlerini yalanladı.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Genel Başkanı Mustafa Yeşil,
Yeni Akit Gazetesi'nin "Diyaloğun mimarı Vatikan" başlıklı
manşetinin, Gülen Hareketi'ne yönelik iftira maksatlı yapıldığını
söyledi.
Mustafa Yeşil'in fgulen.com sitesinde yer alan açıklamada, Şu anda 'harp hiledir' fikriyle her türlü yalanı ve iftirayı meşru gören bir anlayışla karşı karşıya olduklarını belirten Yeşil, vicdanların bile kabullenemediği bu iftiraların en ufacık bir delilini ortaya koymalarının mümkün olmadığını kaydetti.
Yeşil, "20 yıldan fazla yurtdışında hizmet veren bu arkadaşlarımızın hiçbir tanesinin ilişki ve temaslarında Vatikan'ın duygu düşünceleri istikametinde tek bir ilişkiyi tespit edebilselerdi zaten onu söyleyip ifade ederlerdi. Ancak şu bir gerçek ki, bu diyaloglar ve temaslar ülkemizin tanıtılmasını kendi kültürel hayatımızın anlaşılmasını sağlamıştır. Sadece Türkçe Olimpiyatları vasıtasıyla yaklaşık 100 bine yakın insan yurtdışında Türkçe öğrendi." diye konuştu.
Mustafa Yeşil, GYV tarafından düzenlenen ve ilahiyat camiasının katıldığı 'Mabeyn' toplantılarının artık yapılmamasına ilişkin Yeni Şafak'ın "Talimat geldi toplantı bitti" şeklinde haberine de tepki gösterdi.
Yeşil, şunları anlattı: "Mabeyn toplantıları diye bilinen şey, tamamen ilahiyat akademisyenlerinin bir araya geldiği 5-6 yıldan bu yana devam eden toplantıydı. Kasımda başlar hazirana kadar devam ederdi. Hayrettin (Karaman) hocamızın başkanlığında toplanılır, her ay bir konu tespit edilip müzakere edilirdi. Dershane tartışmalarından sonra kasım ayında yapılacak toplantıyla alakalı 'bu mesele gündeme gelse' denildi. Programı düzenleyen arkadaşa dedim ki: 'Bu meseleyi orada konuşmak gerginliğe sebep olur. Fethullah Gülen Hocaefendi de 'Böyle bir talebi nasıl bulursunuz?' diye sorulduğunda 'Gerginliğe gerek yok, gerekirse bu arada bir ara verilebilir.' diye fikir beyan etmişti. Dershanelerin arkasından 17 Aralık operasyonları geldi, gerginlik düşmedi. Bu arada taraflar netleşti. Hayrettin hocamız da hükümet cenahında bulunmanın gerekliliğine inandı."
Mustafa Yeşil'in fgulen.com sitesinde yer alan açıklamada, Şu anda 'harp hiledir' fikriyle her türlü yalanı ve iftirayı meşru gören bir anlayışla karşı karşıya olduklarını belirten Yeşil, vicdanların bile kabullenemediği bu iftiraların en ufacık bir delilini ortaya koymalarının mümkün olmadığını kaydetti.
Yeşil, "20 yıldan fazla yurtdışında hizmet veren bu arkadaşlarımızın hiçbir tanesinin ilişki ve temaslarında Vatikan'ın duygu düşünceleri istikametinde tek bir ilişkiyi tespit edebilselerdi zaten onu söyleyip ifade ederlerdi. Ancak şu bir gerçek ki, bu diyaloglar ve temaslar ülkemizin tanıtılmasını kendi kültürel hayatımızın anlaşılmasını sağlamıştır. Sadece Türkçe Olimpiyatları vasıtasıyla yaklaşık 100 bine yakın insan yurtdışında Türkçe öğrendi." diye konuştu.
Mustafa Yeşil, GYV tarafından düzenlenen ve ilahiyat camiasının katıldığı 'Mabeyn' toplantılarının artık yapılmamasına ilişkin Yeni Şafak'ın "Talimat geldi toplantı bitti" şeklinde haberine de tepki gösterdi.
Yeşil, şunları anlattı: "Mabeyn toplantıları diye bilinen şey, tamamen ilahiyat akademisyenlerinin bir araya geldiği 5-6 yıldan bu yana devam eden toplantıydı. Kasımda başlar hazirana kadar devam ederdi. Hayrettin (Karaman) hocamızın başkanlığında toplanılır, her ay bir konu tespit edilip müzakere edilirdi. Dershane tartışmalarından sonra kasım ayında yapılacak toplantıyla alakalı 'bu mesele gündeme gelse' denildi. Programı düzenleyen arkadaşa dedim ki: 'Bu meseleyi orada konuşmak gerginliğe sebep olur. Fethullah Gülen Hocaefendi de 'Böyle bir talebi nasıl bulursunuz?' diye sorulduğunda 'Gerginliğe gerek yok, gerekirse bu arada bir ara verilebilir.' diye fikir beyan etmişti. Dershanelerin arkasından 17 Aralık operasyonları geldi, gerginlik düşmedi. Bu arada taraflar netleşti. Hayrettin hocamız da hükümet cenahında bulunmanın gerekliliğine inandı."