Gurbette Aşk böyle mi olur?

TRT’nin yeni dizisi Gurbette Aşk başladı ve ilk bölüm sürekli tekrarlanıp duruyor. Başına oturup izlemeseniz bile zap yaparken rastlarsınız mutlaka…

Dizinin konusu kağıt üzerinde epey ilginç aslında ama senaryodan çıkıp çekilince ortaya o kadar da enteresan bir sonuç çıkmamış.

Hani eski Türk filmlerinde oynayan oyuncunun yerine sizin utandığınız anlar vardır. Türk oyuncuların tuhaf bir şive yaparak Alman ya da Almancı gibi yaptığı sahnelerden bahsediyorum. Yeşilçam filmlerinde çok rastlardık böyle anlara ama bir filmde bir oyuncu olurdu. Şimdi bütün cast’ın bu şekilde yapıldığını, rollerin bu şekilde yazıldığını düşünün! Korkunç değil mi?

Hadi Yeşilçam’da bu işler ucuza çıksın diye Türk oyuncular yabancı ya da gurbetten gelmiş taklidi yapıyordu, şimdi sıkıntı ne? Almanya’da yaşayan bir sürü Türk oyuncu, tiyatrocu var, böyle bir dizi çekiyorsan cast’ı da onlardan kuracaksın ki müsamere ormanında kaybolmayasın! Gurbetçi şivesiyle konuşmaya çalışan doğma büyüme İstanbullu oyuncular abartılı ve asap bozucu şekilde komik. Alman rolü bile bir Türk oyuncuya verilmiş. Sadece Cezmi Baskın tecrübeli oyunuyla aralarından sıyrılıyor ama bu projede ona da yazık olmuş.

Gurbette Aşk, iyi fikir ama aynı şekilde gerçekleştirilememiş. İlk bölümüyle kimsenin dikkatini çektiğini sanmıyorum. 3. nesil eğitimli, sanat ve kültür takipçisi, mesleki açıdan uzmanlaşmış gurbetçiler yok örneğin bu dizide... Yazılı metin ne komik ne de duygusal, Mahallenin Muhtarları döneminden çıkıp gelmiş gibi, klişeden geçilmiyor ve oyunculuklar çok sırıtıyor. Bir iki bölüm şans verin ama olmuyorsa zorlamayın.

Ben de Özledim için son çağrı

Dizi ile ilgili fikirlerimi daha önce de yazdım ama her Cuma ekran başına geçip izlemeden de duramıyorum ancak yayınlanan her bölümün izlenme oranı bir öncekinden düşük. 6. Bölümün başında Ali Atay’ın skeçvari bir şekilde söylediği gibi “diziyi internetten izleyenler” yüzünden reyting eksik çıkıyor ve bu da bir iki bölüm sonra elveda demek!

Ben de Özledim daha fazla izlenebilir mi? Mümkün ancak Star TV’nin yayın saatini öne çekmesi gerek. Dizi Cuma geceyarısından hemen önce ekrana geliyordu, ertesi gün Cumartesi, erken yatan yok ama şimdi aynı saatte Çarşamba’ya çekildi. Star sanırım orada ölsün diye yaptı bunu…

Diziyi yapanların günahı yok mu? Var…

Burak Aksak, romantizmi fazla zorluyor. Neredeyse her karakterin bir aşk-ayrılık-kavuşamama üçgenine hapsolması enerjiyi düşürüyor. Hala dizinin nereye gideceği belli değil, güçlü bir çıkış noktası yakalanmadığı takdirde patinaj devam edecek gibi görünüyor. 6. bölümün ilk yarısı gayet güzelken sonra yine sardılar kederli aşk-meşk meselelerine… Her bölüm aynı ve fazla zorlama… Leyla ile Mecnun’da oynayan zıpır adamların dizisi değil mi bu! Her bölümü Otis Abi hikayesi misali kurgulasalar şimdi çoktan kapmışlardı seyirciyi, reytingi…

Leyla ile Mecnun’daki bir kıza çapalanma ve sürüklenme hadisesi bu sefer tutmadı, dizi fazlaca aksıyor sevgili Burak.

Murat Tolga Şen / [email protected]