Gül'ün eski danışmanından bomba anı: "Başbakanlığa talibim, sıramı da kimseye bırakmam"
Abdullah Gül'ün eski danışmanı, Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, bugünkü köşe yazısında Abdullah Gül, Erdoğan ve Abdüllatif Şener ile ilgili eski bir anısını anlattı.
24 Haziran seçimlerini konu alan Abdullah Gül'ün eski danışmanı
Ahmet Takan, bugünkü köşe yazısında Abdullah Gül, Erdoğan ve
Abdüllatif Şener ile ilgili eski bir anısını anlattı. Takan,
Abdullah Gül'ün başbakan olduğu dönemde aslında o koltuğu
Abdüllatif Şener'in istediğini hatta Erdoğan'a giderek
"Başbakanlığa talibim, sıramı da kimseye bırakmam" dediğini iddia
etti. Takan ayrıca Gül'ün adaylıktan çekildiğini ancak sahadan
çekilmediğini iddia etti.
"AKP'de "kardeşim" edebiyatının nasıl bir masal olduğunun bir
örneği daha somutlaştı. Geçmişteki defterler, ortaya saçılırsa bu
kavgada söylenenlerin bile olup bitenlerin yanında çerez kaldığı
görülür." diyen Takan, "Abdullah Gül ile Abdüllatif Şener'in
birbirlerinden haz etmediklerini kaleme aldı.
Takan'ın Yeniçağ'daki yazısının ilgili kısmı
şöyle;
Dava arkadaşları arasında siyasi ayrılıklar olabilir. Yolda
yürürken böyle kavgaların olması siyasetin cilvesidir" demeyin. Çok
ısrar ederseniz o zaman bir anımı sizlere aktarayım; 2002/3 Kasım
seçimlerinin yapılmasına sayılı günler kalmış, AKP'nin Balgat'ta
ilk genel merkezinde o zaman Genel Başkan Yardımcısı olan Abdullah
Gül ile baş başa oturup sohbet ediyoruz. Sekreter hanım, telefonda
Erdoğan'ı Abdullah Gül'e bağladı. Kısa bir konuşmanın ardından,
Abdullah Gül, "Ahmet bir yere ayrılma Tayyip Bey makama gelmiş.
Beni çağırdı bir görüşüp geleyim. Sonra devam ederiz" dedi. O
günler, Erdoğan siyasi yasaklı olduğu için AKP seçimi kazanırsa
Başbakan kim olurun en çok merak edildiği ve üzerinde birçok
tahminin yapıldığı günlerdi. Erdoğan ile Gül arasında yapılan
anlaşma neticesinde, Abdullah Gül'ün Başbakanlık koltuğuna
oturacağını bilen ender kimselerden biriydim. Sır gibi
saklanıyordu.
'ABDULLAH GÜL KENDİNDEN O KADAR EMİNDİ Kİ...'
Abdullah Gül, kendinden o kadar emindi ki, siyah bond çantasından
çıkardığı kalın bir seçim anket dosyasından AKP'nin ne kadar oy
alacağını gösterip bana, "göreceksin bak bu rakam virgülüne kadar"
tutacak demişti. O zamanki saf aklımla buna tebessüm etmiştim!..
Abdullah Gül de bana "sen her zamanki gibi abine güven" diye
karşılık vermişti...Hafızam beni yanıltmıyorsa, yaklaşık yarım saat
süren bir görüşmeden sonra Abdullah Gül odasına geldi. Yüzü sapsarı
kesilmişti. Adeta bir şok geçirmişti. Birbirlerini pek
sevmediklerini iyi bildiğimden ne olduğunu sordum. Kavga
ettiklerini sanmıştım. "Yok hayır kavga etmedik" dedikten sonra
ekledi; "şu Abdüllatif Şener'in yaptığına bir bak..." O zaman
Abdullah Gül'ün bana anlattıklarından özetle naklediyorum; Erdoğan,
Abdullah Gül'e, Abdüllatif Şener'in kendisine gelerek,
"Biliyorum Abdullah Gül'ü Başbakan yapacaksınız. Eğer
fikrinizi değiştirirseniz veya başka bir şey olursa Başbakanlığa
ben talibim ve sıramı da kimseye bırakmam. Bu görüşme de aramızda
kalsın" demiş. Olup biteni aktarırken Gül'ün sinir katsayısı
yükseldi, ben de "ne var bunda" diye tuz biber olunca, "Abdüllatif,
Başbakanlığı istiyor. Onu değil beni Başbakan yap diyor" diye
hayıflandı. Burada bırakalım...Seçim yapıldı... AKP iktidar,
anlaşma üzerine Abdullah Gül, Başbakan oldu. Gül ile Şener'in arası
hiç iyi olmadı. Abdüllatif Şener'in Erdoğan ile ayrıştığı ve kavga
ettiği alanlarda ve kellesinin koparılması noktasında Abdullah Gül
hiç topa girmedi. Abdüllatif Şener ne Erdoğan'ı ne Gül'ü ne de Ali
Babacan'ı severdi. Ve sonrası...Bu kısa notu ne diye mi aktardım?..
Cumhurbaşkanı adaylarının olası 2'nci turda açıklamayı düşündükleri
yardımcılarını çok merak ediyorum da ondan. Bir yerlerde gizli
kapaklı devam eden ve kulağıma gelen ince bir çekişme var da
ondan!.. Siz en iyisi mi bir kenara not ediverin. İleride lazım
olabilir!.. Daha önce de yazmıştım, Abdullah Gül adaylıktan çekildi
ama sahadan çekilmedi.