Gülse Birsel'den dikkat çeken seçim yazısı: Tecrübeli bir oy verme uzmanıyım!
Senarist ve oyuncu Gülse Birsel, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimi için "Çok tecrübeli bir oy verme uzmanıyım. Ve artık geleceğe bakıyorum", "Seçimin iptal edileceği ihtimalini öngörüp hazirana bilet milet almadım, plan yapmadım mesela. O kadar da profesyonel seçmenim" ifadelerini kullandı.
Senarist ve oyuncu Gülse Birsel, Hürriyet'te "Bugün biraz hafif metallerden bahsetmek istiyorum" başlığıyla yayımlanan yazısına "Ne yazayım size bugün?" ifadesiyle başladı.
Birsel şöyle devam etti:
"‘Bir ay yazılara ara verdim, yazmaya başladığım güne bak Allah aşkına’ diyeyim mi?
‘Nasıl olur bu? İçlerine siniyor mu bu karar merak ediyorum’ filan yazayım mı?
‘Hukuka uyan veya uydurulan, her zaman adalete uygun mudur?’ tartışması yapayım mı?
‘En çok AK Parti’ye zarar verdiler, benim AK Partili arkadaşlarım var, onlar bile...’ sohbetine gireyim mi?
‘Efendim önce şunu öne sürdüler, tutmadı, bunu denediler, işe yaramadı, öyle dediler yine fark kapanmadı, sonunda anca bunu bulup iptal ettiler’ diye anlatayım mı?
Yahu her akşam haber kanallarında zaten seyrediyoruz?
‘Bu sandık başkanı sistemi yanlışsa da bütün ülke çapında yapılmış, o zaman tüm seçimler iptal olsun’dan, ‘Madem YSK’nın hatası, o zaman vatandaşın oyu niye çöp oldu, bu olmasın diye geçmişte mühürsüz pusulalar bile mühürlü sayılmadı mı’lardan, ‘En çok Binali Bey’e ayıp edildi’ye kadar giden cümleler kurayım isterseniz?
Ben istemiyorum!
Hukukçu değilim. Seçim kurulu görevlisi değilim. Seçim araştırmacısı değilim. Seçim uzmanı hiç değilim.
Ama çok tecrübeli bir oy verme uzmanıyım. Ve artık geleceğe bakıyorum!
Tevellüt malum, e son yıllardaki oy verme antrenmanımız da malum. Seçimin iptal edileceği ihtimalini öngörüp hazirana bilet milet almadım, plan yapmadım mesela. O kadar da profesyonel seçmenim.
Ama her şeyden önce fena halde azimli bir oy vericiyim ben!
Çünkü kanımca en değerli özellik azimdir.
Azim çok güçlü bir kelimedir. Ooo titanyum gibidir ‘azim’.
Esnektir, kırılmaz mesela. Hafiftir, parlaktır, fasa fiso sanırsın ama feci sağlamdır. Paslanmaz, eskimez, dayanıklıdır.
Zekâ, uyanıklık, alavere dalavere, şu bu, hepsi bu titanyuma benzeyen azmin yanında gözyaşları içinde kalır.
Azim sana elli kere yere düşsen üstünü silkeleyip kalkmak ve gülümseyerek, daha enerjik yürüme gücü verir.
Benim başarılı insanlarda gördüğüm ortak nokta ne yetenek, ne zekâ, ne karizma, sadece azimdir.
Şimdi. Bütün azimli ve uzman oy vericiler! Üstünüzü silkeleyin, kalkın, gülümseyin, enerjinizi toplayın. 23 Haziran’da sandık başında görüşeceğiz.
Zira seçim varsa oy verilir. Bizimki gibi ülkelerde ‘Küstüm oynamıyorum’, ‘Protesto ettim’, ‘Boykot yapıyorum, şimdi kim bilir karşı taraf ne biçim utanacak’ filan gibi tavırlara ben şahsen kafa atarım!
Vatandaşsan, gider beğendiğin hangi partiyse oyunu verirsin!
Her şey çok güzel olacak da olabilir, olmayabilir de.
Ama sonuna kadar, inatla oyunu verir sonra da oylara sahip çıkarsın. Hep enerji ve azimle demokrasinin yanında durursun ki sonrasında gururla yaşa, çoluğuna çocuğuna anlat...
Sert değil esnek olmak, ama kırılamayacak bir sağlamlık, asla paslanmamak, hafiflik, dayanıklılık. Tanıdık geldi mi?!
Oy verirken titanyum gibi olunuz efendim! Kırılıp dökülmeden. Paslanıp yorulmadan. En parlağından gülümseye gülümseye...
Bugün siyaset yazmak istemedim, biraz hafif metallerden bahsetmeyi tercih ettim!
Sandıkta görüşürüz."