12 Tem 2017 09:05
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:59
Gülse Birsel değerlendirdi: Adalet Yürüyüşü’nün sürpriz sonuçları!
Hürriyet yazarı Gülse Birsel, Adalet Yürüyüşünü değerlendirdi.
Hürriyet yazarı Gülse Birsel, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara
Güvenpark'ta başlayan ve İstanbul Maltepe'de son bulan Adalet
Yürüyüşü'nü değerlendirdi. Birsel, "kendini ezilmekte, horlanmakta,
yok sayılmakta hisseden yüzde ellinin birikmiş karamsarlığını,
umutsuzluğunu, gerginliğini azalttı.", dedi.
İşte Gülse Birsel'in bugünkü yazısından "Adalet Yürüyüşü’nün sürpriz sonuçları!" başlıklı bölüm:
Adalet Yürüyüşü’nün sürpriz sonuçları
ADALET mekanizmasındaki aksaklıklara, hatalara dikkat çekmek, haksızlıklara karşı halkın hissiyatını göstermek vs... Hedef buydu.
Ama yürüyüşün daha önceden hesaplanmayan başka olumlu sonuçları da oldu.
- Mesela kendini ezilmekte, horlanmakta, yok sayılmakta hisseden yüzde ellinin birikmiş karamsarlığını, umutsuzluğunu, gerginliğini azalttı. Bu da ülke için tansiyonu düşürücü, dengeleyici oldu.
- Polisin performansı gayet iyi ve tarafsızdı. Gezi’de çadır yakan, gösterici yaralayan, sert, öfkeli tavır yerine, sakin, soğukkanlılıkla işini yapan, olması gerektiği gibi demokrasinin gerçekleşmesini sağlayan emniyet gücü izlenimi verdi. Her kesimde sempati ve güven yarattı.
- Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşle birlikte hitabet ve tespitlerinde de bir açılma, bir netlik, bir enerji yükselmesi oldu. “Meğer hakikaten sağlam kafa sağlam vücutta olurmuş” muhabbetleri döndü. “Türkiye’de en büyük sorun muhalefet eksikliğidir” cümlesi geçerliliğini büyük ölçüde yitirdi.
- Dünyada “Türkiye tipik bir Ortadoğu diktatörlüğüdür” fikrini savunanların bir yerde ağzının payı verildi. Milyonlarca insanın barışçıl bir yürüme eylemi ve mitingle açıkça iktidarı eleştirmesi, bunun dünya medyasında yer bulması o önermeyi bir ölçüde kırdı. Demokrasisinin kusuruna, eksiğine, gittikçe azalan oksijene rağmen bu memleketin öteki bölge ülkelerine benzemediği, Türkiye Cumhuriyeti olduğu anlatılmış oldu.
Mitingde olanlar da mitinge sempati duymayanlar da sadece Türk bayrağı, “Adalet” pankartı ve Atatürk posteri kullanılmasını doğru buldu. Hatta mitingin karşısında olan farklı görüşler “Hahayt, Atatürk posteri açıyorlar ama, aslında bunlar...” noktasından eleştiri yapma yoluna gitti. Velhasıl, Atatürk’ün sağdı-soldu, iktidardı-muhalefetti, o partiydi-bu partiydi demeden ülkenin ortak değeri olduğu bir kez daha teyit edildi!
İşte Gülse Birsel'in bugünkü yazısından "Adalet Yürüyüşü’nün sürpriz sonuçları!" başlıklı bölüm:
Adalet Yürüyüşü’nün sürpriz sonuçları
ADALET mekanizmasındaki aksaklıklara, hatalara dikkat çekmek, haksızlıklara karşı halkın hissiyatını göstermek vs... Hedef buydu.
Ama yürüyüşün daha önceden hesaplanmayan başka olumlu sonuçları da oldu.
- Mesela kendini ezilmekte, horlanmakta, yok sayılmakta hisseden yüzde ellinin birikmiş karamsarlığını, umutsuzluğunu, gerginliğini azalttı. Bu da ülke için tansiyonu düşürücü, dengeleyici oldu.
- Polisin performansı gayet iyi ve tarafsızdı. Gezi’de çadır yakan, gösterici yaralayan, sert, öfkeli tavır yerine, sakin, soğukkanlılıkla işini yapan, olması gerektiği gibi demokrasinin gerçekleşmesini sağlayan emniyet gücü izlenimi verdi. Her kesimde sempati ve güven yarattı.
- Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşle birlikte hitabet ve tespitlerinde de bir açılma, bir netlik, bir enerji yükselmesi oldu. “Meğer hakikaten sağlam kafa sağlam vücutta olurmuş” muhabbetleri döndü. “Türkiye’de en büyük sorun muhalefet eksikliğidir” cümlesi geçerliliğini büyük ölçüde yitirdi.
- Dünyada “Türkiye tipik bir Ortadoğu diktatörlüğüdür” fikrini savunanların bir yerde ağzının payı verildi. Milyonlarca insanın barışçıl bir yürüme eylemi ve mitingle açıkça iktidarı eleştirmesi, bunun dünya medyasında yer bulması o önermeyi bir ölçüde kırdı. Demokrasisinin kusuruna, eksiğine, gittikçe azalan oksijene rağmen bu memleketin öteki bölge ülkelerine benzemediği, Türkiye Cumhuriyeti olduğu anlatılmış oldu.
Mitingde olanlar da mitinge sempati duymayanlar da sadece Türk bayrağı, “Adalet” pankartı ve Atatürk posteri kullanılmasını doğru buldu. Hatta mitingin karşısında olan farklı görüşler “Hahayt, Atatürk posteri açıyorlar ama, aslında bunlar...” noktasından eleştiri yapma yoluna gitti. Velhasıl, Atatürk’ün sağdı-soldu, iktidardı-muhalefetti, o partiydi-bu partiydi demeden ülkenin ortak değeri olduğu bir kez daha teyit edildi!