Gülse Birsel CHP'yi topa tuttu: Kusura bakma sevgili CHP, kızgınım!
CHP'nin seçim gecesi açıklamalarına Hürriyet yazarı Gülse Birsel'den eleştiri geldi.
Hürriyet Gazetesi yazarı Gülse Birsel, 24 Haziran gecesi CHP
yöneticilerinin yaptığı açıklamalara eleştirilerde bulundu.
İşte Gülse Birsel'in bugünkü yazısından "CHP, sen hayırdır
ya?" başlıklı o bölüm:
SEÇİM günü CHP yetkilileri defalarca kameralar önünde basın
toplantısına çıkıp “Bunlar gerçek sonuçlar değil, AA manipülasyon
yapıyor, bizdeki sonuçlar çok farklı, daha YSK’da bile bu kadar
sandık sonucu yok! Seçim alanlarını terk etmeyin, bir şey dönüyor,
inanmayın” diye ilgi çekici açıklamalar yaptılar.
Bu esnada TV’de anket şirketi sahipleri ve hatta sosyal medyada
bazı müşahitler “AA gazetecilik yapar, sonuçları küçük bir sapmayla
ama daha hızlı açıklar, YSK daha yavaş ve sıkı kontrolle gider,
itirazları değerlendirir, onun için yavaş davranır, aradaki fark
bundan” dedi.
Biz kime, neye inanacağımızı bilemeden öyle baktık.
CHP yetkilileri akşamın geç bir saatine kadar ısrarla “Sakın
inanmayın, YSK sonuçları böyle değil, iş 2. tura kaldı” deyip
duruyordu.
Sonra aniden bir şey oldu.
Aynı CHP ekibi kameraların karşısına mahcup bir ifadeyle çıkıp
“Evet sonuçlar bu şekilde, ama işte ufak tefek hatalar varsa peşini
bırakmayacağız, yalnız sonuçları lütfen suhuletle karşılayalım”
açıklaması yaptı.
Pardon? Ney?
Arkadaş, sen ülkeyi yönetmeye talipsin. Hangi kurum, sonucu ne
zaman, ne şekilde, hangi yöntemle açıklıyor bilmiyor musun? Bütün
gün niye yaygara yaptın?
Şakaysa kötü, ciddiyse daha kötü.
Kısa dönemli umut vermek, müşahitleri diri tutmak için yaptıysan
berbat fikir, bilgisizlikten yaptıysan dev rezillik. Yahu sen parti
olarak, ülkenin (istatistiklere göre) en yüksek eğitimli, en
şehirli seçmenine sahipsin. Bu milyonlara layık gördüğün performans
bu mu? Veriler hangi sırayla, ne hızla, hangi kurumda nasıl
giriliyor bilmiyor musun? Lütfen bilsene bir zahmet! Hayır çünkü
işin bu zaten! Doktor, müzisyen filan değil, siyasetçisin!
Kusura bakma sevgili CHP. Kızgınım! Demokratik ve tahammüllü bir
parti olduğunuza hâlâ inancım tam olduğundan, açık konuşacağım:
Bence sokakta çok konuşulduğu üzre, yüzde 30’un üstünde oy alan
Muharrem İnce’yi parti başkanlığına getirmeyi ciddi düşünün, evet,
ama ekibinizi kendine getirmeyi daha da ciddi düşünün!
Affedin de ben bir sabah çıkıp “Bu reytingler manipülasyon, biz
aslında dün gece 17 reyting aldık, bekleyin” deyip akşamüzeri “Evet
dün gece listede yazdığı gibi 7 reyting almışız ama belki
7.001’dir, araştıracağız, listede ikinci olmamızı suhuletle
karşılayın” desem, bir daha utançtan oyuncu odasına giremem!
Ki sonuçta nedir ki, komedi yapıyoruz, ülkeyi yönetme derdinde
değiliz...