Gülse Birsel 'Bir Fikrim Var' dedi! İşte 'Organik Hoşaf'a alternatif bomba icatlar!
TRT'nin girişimcilik yarışmasında 'Organik Hoşaf' projesi finale gitmeye hak kazanmıştı.
TRT Haber'in 'Bir Fikrin mi Var' isimli girişimcilik yarışmasında
'Organik Hoşaf' projesi finale gitmeye hak kazanmış ve sosyal
medyada gündem olmuştu. Hürriyet yazarı Gülse Birsel de, 'Organik
Hoşaf' projesine alternatif fikirlerini yazdı.
İşte Gülse Birsel'in bugünkü yazısından "İcatlar,
icatlarımız..." başlıklı o bölüm:
TRT’deki “Bir Fikrin mi Var?” yarışmasında finale kalan organik
hoşaf projesi, birkaç gündür ortalığı sallıyor.
İtiraf edeyim, haberi ilk okuduğumda ben de bazı fikirlerimle
yarışmaya iştirak etmek istedim. Mikrodalgada birkaç dakikada
pişirilen “Hızlı ramazan pidesi” projemle vatandaşa 4 mevsim pide
keyfini tattırmak mesela... Evde hazırlanabilecek donmuş döner,
vakumlu pide, salçalı sos, yoğurt ve tereyağından oluşan “İskender
Kebap Kit’i” de fikirlerim arasında... Bir başka projem deniz
mevsimiyle alakalı. Yerli ve milli alışkanlıklarımızdan zeytinyağı
ve kola sürerek yanmak, sonra cilt yanıklarını yoğurtla
iyileştirmek işini, neden daha şık ambalajlar ve kokulu ürünlerle
pekiştirmeyelim? Bu amaçla “Gül kokulu sürmelik zeytinyağı-şekersiz
kola-aloe veralı süzme yoğurt” üçlüsü, pekâlâ bir yaza özel
güzellik paketi olarak satılabilir? Yukarıdakiler orijinal
fikirlerimdir, yürütüp pazarlayan olursa, avukatım fitil fitil
burnunuzdan getirir, şimdiden uyarayım!
Ama organik hoşafa gelirsek, önce şunu netleştirelim, yarışmada
birinci olan hoşaf değil, fikir hız ayarlı yol kasisi projesi.
Organik hoşafın eleştirildiği konu zaten birinci olması değil,
Alzheimer hastaları için portatif fizik tedavi cihazını eleyerek
finale kalması. Yarışmanın yöneticileri oldukça küskün bir ifadeyle
bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada en çok altı çizilen husus,
bu programın “bilim değil girişimcilik yarışması” olduğu.
Tabii hoşafın pastorize edilmeden raf ömrünün uzatılıp bir hızlı
tüketim ürünü haline getirilmesi kulağa iyi gelse de dünya
ölçeğinde ne kadar değerli bir girişimcilik fikridir,
tartışılabilir. Diğer yandan portatif fizik tedavi işinin ülkede
önemli bir ihtiyaç olduğu da şüphe götürmez. Ama demek ki jüri,
girişimcilik açısından böyle bir sıralamayı uygun gördü.
Bilime dönersek, o konuda hoşafa, kasise gelmeden mucizeler oluyor.
Ülkede eğitim sisteminin bütün saçmalıklarına rağmen iyi yetişmiş
bir avuç genç harikalar yaratmaya devam ediyor. Antalya’da üstün
zekâlı ve yetenekli öğrencilerin eğitim aldığı BİLSEM öğrencileri,
Çin’de düzenlenen ve 50 ülkenin katıldığı robotik yarışmasında, hem
birincilik hem ikincilik ödülünü aldı! “Zihin ile araç kontrolü”
isimli robotik projemiz dünya birincisi oldu. Bedensel engeli
olanlar için geliştirilen bu projede birine bağımlı olmadan,
düşünce gücüyle araçların kontrolü yapılabiliyor! Uzun raf ömürlü
hoşaf da pazarlayalım, hız ayarlı yol kasisi de fizik tedavi cihazı
da muhteşem robotik projelerle dünyayı da sallayalım. Hepsine
varım.
Her tür parlak fikri siyasi tarafına göre ayırıp, birine torpil
yapıp ötekini ezmeye ise asla yokum!
Son yıllarda zirve yapan yandaşlık, tarafgirlik,
“Sizden-bizden”cilik, bir kültürel mühendislik çabası... İşte bu
ilkelliği önlemek için herhangi bir yazılım filan bulurlarsa, bizi
kurtaracak proje esas o olacak!