Gülse Birsel Başbakan'dan teklif bekliyor!
Hürriyet yazarı Gülse Birsel, ATV'ye konuk olan Başbakan Erdoğan'la ekrana çıkan gazetecilerin sorduğu ve soramadığı soruları esprili bir dille köşesine taşıdı.
Ünlü oyuncu ve senarist Gülse Birsel Hürriyet gazetesindeki
köşesinde Başbakan Erdoğan'ın medya ile kurduğu ilişkileri tiye
aldı.
ATV'de Başbakan'la yayına çıkan gazetecilerin sorduğu ve sormadığı
sorularla dalgasını geçen Gülse Birsel Başbakan'a soracağı soruları
da paylaştı. "Başbakan akredite etse Pulitzer ödülüm cepte!"
diyerek söze başlayan Birsel, AK Parti ve Erdoğan'ı gazeteci olarak
takip etmek istediğini vurgulayıp "Sanırım bu sorularla akredite
olmayı hak ediyorum ve her an bir mitingden teklif bekliyorum!"
dedi.
İşte Birsel'in yazısındaki ilgili bölüm:
ACAR GAZETECİNİN AMANSIZ SORULARI!
Madem Hürriyet’te bir köşe sahibi oldum, artık Başbakanımın
mitinglerini takip etmek isterim! Hem ülkeyi gezmiş olurum, hem de
farklı şehirlerden vatandaşlarla tanışma imkânı bulurum. Örneğin
İzmir mitinginde bol bol Ankaralı, Kayserili, Manisalı olduğu
söyleniyor. Ben İzmirlilerden sıkılmışım arkadaş, eşim dostum,
oynadığım karakter bile oralı. Bambaşka illerden vatandaşlarla
fonda İzmir’in güzellikleri eşliğinde kaynaşma fırsatı bulmak az
şey mi? Dolayısıyla Başbakan’ın konuk olduğu programı seyrederken
bu önemli meslektaşların gazeteciliğinden feyz almaya çalıştım.
Erdoğan’la bir gün söyleşi yapmak kısmet olursa, kafamda aynı
sertlikte bazı sorular var:
SAYIN BAŞBAKAN TOP YUVARLAK MIDIR?
“Çiçek sever misiniz?”
“Sabah kahvaltısında çay mı kahve mi tercih edersiniz?”
“Anadolu’yu gezerken bol hamur işi ikram ediliyordur, formunuzu
nasıl koruyorsunuz? (Burada, tutup hamur işlerini sayayım diye
heyecandan “kurabiye” lafı edilmeyecek, aman ha! Onun yerine, o
vakte kadar ağız alıştırılıp “kahke” kelimesi kullanılacak. Hem
daha da geleneksel ve muhafazakâr geliyor kulağa!)
“Futbolda şampiyonluğu iyi olan kazansın mı?”
“Ve Sayın Başbakan, sizi bu soruyla biraz zorlayacağım ama top
yuvarlak mıdır?”
Tabii bu sorular ani sorulmamalı. Önceden danışmanlara verilir,
cevaplar netleştirilir, sonra yayında, o anda aklıma gelmiş gibi
patlatırım ben. Sanırım bu sorularla akredite olmayı hak ediyorum
ve her an bir mitingden teklif bekliyorum!
GÜÇLER AYRILIĞI: RECEP, TAYYİP VE ERDOĞAN
Son yıllarda basının kimliği bayağı değişti. Eskinin ikide bir soru
soran, sıkıştıran, yerli yersiz muhalefet yapan tatsız basınından
büyük ölçüde kurtulduk! Örneğin yolsuzluk iddialarının ilk çıktığı
günlerde TRT’nin haberlerini seyrettim. Nasıl tatlı. Komik kediler,
kuru eriğin yararları, Gönen İğne Oyası Festivali... Ana Haber’de
muhabbet bal olmuş!
Demokrasinin üç gücü, yasama, yürütme ve yargı, dördüncü gücü ise
basındır derler. Kanımca “ileri demokrasi” için bu listeyi yeniden
yapmalıyız. Birinci ikinci üçüncü güçler: Recep, Tayyip ve
Erdoğan.
Dördüncü güç nedir ? Bence bal!