Gülen'den sonra cemaat ne olacak? Sorunun cevabını Ruşen Çakır verdi!
Cemaat hükümet kavgasının ülke gündemini esir almasıyla birlikte bir soru da zihinleri kurcalamaya devam ediyor.
Cemaat hükümet kavgasının ülke gündemini esir almasıyla birlikte
bir soru da zihinleri kurcalamaya devam ediyor. Cemaatin Gülen'den
sonra geleceği ne olacak?
Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır'a göre bu soru abes ve korku
ifadesi dolu bir soru. Çakır'a bu soru Gülen'in bile kafasını
kurcalıyor ancak zor bur durum değil.Çakır, ilginç bir örnekle
Hizmet Hareketinin Gülen'den sonra da yürüyeceğini söyledi. MHP
Türkeş'in vefatından sonra nasıl Bahçeli önderliğinde ilerlediyse
cemaat de yine böyle devam edebilir.
İşte Çakır'dan çarpıcı satırlar...
Yaklaşık 25 yıldır şu soruya muhatap oldum, son günlerde de yoğun
bir şekilde oluyorum: "Fethullah Gülen’den sonra cemaati ne olur?"
Şaşıracak bir şey yok, çünkü Gülen hareketiyle ilgilenen, onu dert
edinen ve ona pek de sempati duymayan kişilerin sık sık bu soruyu
sorup cevabını aradıklarını duyuyor, biliyoruz. Ama abes bir soru
bu. Abes olduğu, her ne kadar bazı sağlık sorunları bulunsa da
Gülen’in, bu sorunun ilk ortaya atılmasından en az bir çeyrek asır
sonra hâlâ hareketinin başında olmasından anlaşılıyor.
BU SORU KORKU İFADESİ
Bu açıdan bakıldığında "Gülen’den sonra cemaati ne olur?" sorusu
isabetli sanılabilir, ama değil. Çünkü bu Cemaat’i anlamayı
hedefleyen bir soru değil. Tam tersine onu anlamaya çalışmaktan
duyulan korkuyu ifade ediyor. Ayrıca iyiniyetli bir soru olduğu da
söylenemez, çünkü bir meraktan ziyade baş edilemeyen bir olguya
karşı çaresizliği gösteriyor.
TÜRKEŞ VE BAHÇELİ ÖRNEĞİ
Bu soruyu soranların büyük kısmı içten içe, "nasılsa Gülen’den
sonra bu devasa yapı aynı şekilde yola devam edemez, muhakkak
parçalanır" diye düşünüyor olmalılar. İlk bakışta akla yatkın bir
değerlendirme gibi görünüyor, ancak güçlü liderin ardından
hareketinin dağılacağı önermesinin mutlak doğru olmadığına
Alparslan Türkeş’in vefatının ardından MHP ve ülkücü hareket
örneğinde tanık olmuştuk.
"Başbuğ"un ardından, üstelik olaylı bir şekilde MHP genel başkanı
seçilen Devlet Bahçeli, daha sonra yaşanan kopmalara rağmen girdiği
ilk genel seçimden ikinci parti olarak çıkmayı bildi. Türkeş
liderliğindeki MHP’nin bir önceki seçimde yüzde 10 barajını
aşamadığı düşünüldüğünde bu, her ne kadar dönemin konjonktürünün
yardımı olsa da, çok çarpıcı bir başarıydı.
BU SORU GÜLEN'İN KAFASINI KURCALIYORDUR
Tekrar Gülen sonrası Cemaat’in geleceği sorusuna dönecek olursak
öncelikle şunu söylemek isterim: Herhalde bu soru en çok Gülen’in
kendisinin kafasını kurcalıyordur ve muhakkak bu konuda birtakım
hazırlıklar yapmıştır, değişen koşullara göre bunları gözden
geçirecektir.
NURSİ'NİN YERİNİ KİMSE ALMADI
Bu noktada önümüzde Bediüzzaman Said Nursi ve Nurculuk hareketi
örneği duruyor. Nursi’nin yerini kimse almadı, öğrencileri kolektif
olarak hareketi sürdürmeye çalıştılar. Fakat çok kısa süre içinde
farklılıklar nedeniyle hareket birçok parçaya ayrıldı. Gülen’in
1970’li yılların başında kendi cemaatini oluşturması da Nurcu
hareket içindeki, Bediüzzaman’ın öğretisinden kaynaklanan, çoğulcu
ruh sayesinde olmuştur.