02 Tem 2014 09:51 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:23

Gülen'den Erdoğan'a 'Barışalım' mesajı!

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın (GYT')nın iftar yemeğinde okunan Fethullah Gülen'in mektubundaki ifadeler hükümet'e 'barışalım' mesajı olarak algılandı.

Fethullah Gülen, "Gelin, şu ışıktan günlerin ufkumuzu sarmasını iyi bir vesile sayarak, bütün günahlarımızdan tövbe edelim ve bir arınma süreci başlatalım" dedi.

Gülen mesajında "Geçmişi kötü yanları ile kendi tarihselliğine gömüp dünkü kavgaları şimdilerde yeniden kavga vesilesi yapmayalım. Toplumu değişik kamplara, gruplara ayırmadan vazgeçip her fırsatta birlik ve beraberliğimizi vurgulayalım" ifadelerini kullandı.

Fethullah Gülen'in 'Onursal Başkanı' olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın (GYV), "Evrensel Barışa Doğru 20. Yıl' temalı geleneksel iftar yemeği Four Seasons Otel'de gerçekleşti. GYV Başkanı Mustafa Yeşil'in ev sahipliğinde düzenlenen iftar yemeğine bağımsız milletvekilleri İdris Bal, Hakan Şükür, İlhan İşbilen, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Sanatçılar Hamdi Alkan ve Nuray Hafiftaş ile siyaset, sanat, iş ve medya dünyasından çok sayıda isim katıldı.
İftar programında konuşan Mustafa Yeşil, her yıl verdikleri iftarların bir Türkiye geleneği haline geldiğini belirterek, "Bu anlamlı buluşmanın, yine o alabildiğine renkli, samimi ve sıcak atmosferiyle gönüllerimizi ferahlattığını görüyor ve bundan büyük mutluluk duyuyoruz" diye konuştu.

Yeşil, GYV'nin kuruluşundan itibaren 20 yılı geride bıraktığını ifade ederek, bu sürede Türkiye'nin başta etnik, mezhepsel, ekonomik, demokratik inanç hürriyeti gibi olmak üzere birçok konuda sıkıntılı dönemler yaşadığını ifade etti. Yeşil, "Beraber şahit olduğumuz tüm bu zorlu süreçlerde vakfımız; toplumsal sorumluk bilinci, daha yaşanabilir ve demokratik bir Türkiye idealine olan inancı, en önemlisi sizlerin samimi destekleri ile birçok faaliyet ve organizasyona imza attı. Bu noktada bizlere verdiğiniz her türlü destek için teşekkürü bir borç biliyoruz" dedi. Mustafa Yeşil konuşmasına söyle devam etti:

"Geride bıraktığımız yirmi yılı aşkın bir süre boyunca bir Türkiye hayali kurduk. Hülyalarımızdaki Türkiye; insanlığın medeniyet birikiminin, evrensel değerlerin ve atalarımızdan tevarüs ettiğimiz engin tecrübe ve irfanın imbiğinden süzülmüş ilkelerle bezenmiş, Avrupa Birliği yolunda ve standartlarında bir Türkiye. Herkesin ve her kesimin kendi konumunda kabul görüp, haklarının da sadece kendisi değil, tüm diğer kesimler tarafından hassasiyetle korunduğu bir Türkiye. Tüm inanç, düşünce ve kültür gruplarının inandıklarının ve düşündüklerinin gereğini hiçbir korku, endişe, ayıplanma ve dışlanma endişesi duymadan yaşayıp ilan ettiği bir Türkiye. Her türlü vesayetin tarihin karanlıklarına gömüldüğü, demokrasinin ve hukukun, insan hak ve özgürlüklerinin bir teminatı olduğu, seçilmişlerin kendilerini tercih etmeyenleri sandık çoğunlukçuluğu ile ezmediği çoğulcu bir Türkiye. Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstün olduğu, mahkemelerin millet adına hüküm icra ettiği, her ne pahasına olursa olsun adaletin yerini bulduğu, politik, zümrevi ve konjonktürel kaygılarla hukukun esnetilip bükülmediği bir Türkiye hayal ettik. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı olarak, bu hayalin yakın bir gelecekte kristalleşerek gerçeğin ta kendisi olacağına gönülden inanıyoruz."

FETHULLAH GÜLEN'İN MESAJI

Mustafa Yeşil'in konuşmasının ardından Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen'in gönderdiği yazılı mesaj okundu. Gülen'in mesajında özetle şu ifadelere yer verildi:

"Şayet didaktik bir üslup kullanmak suretiyle hassas ruhları rahatsız etmeyeceksem şöyle seslenmek isterim: Gelin, şu ışıktan günlerin ufkumuzu sarmasını iyi bir vesile sayarak, bütün günahlarımızdan tevbe edelim ve bir arınma süreci başlatalım. Bundan sonra olsun, insanlara karşı saygılı davranıp insanî değerleri korumaya çalışalım. Fikirlere hürmet edip, kim olursa olsun, herkesi kendi konumunda kabul edelim. Geçmişi kötü yanları ile kendi tarihselliğine gömüp dünkü kavgaları şimdilerde yeniden kavga vesilesi yapmayalım. Toplumu değişik kamplara, gruplara ayırmadan vazgeçip her fırsatta birlik ve beraberliğimizi vurgulayalım. Hâlâ gönüllerimiz, az da olsa, insanî duygularla çarpıyor ve pazularımız da kuvvetli ise, gelin, o heyecan ve o güçle birbirimizi kucaklayalım. Kırıp parçalayıp, sağa sola saçtığımız kendi parçalarımızı bir araya getirerek, bunları bir daha kopup dağılmayacak şekilde birbirine bağlama yollarını araştıralım. Bizim için her zaman birer kaba yol kesici ve gulyabânî sayılan kinden, iğbirardan, gayzdan uzaklaşarak, bizi halka sevdirecek ve Hakk'a ulaştıracak kalbin dilini anlamaya çalışalım. İşin doğrusu aylardır her biri bir zıpkın gibi sineme saplanan onca yalan, onca tezvir, onca iftira ve onca şeytanî plân karşısında sükûtu tercih edişimin sebebi milletçe böyle bir tevbeye muvaffak olabileceğimize dair ümidimi koruyor olmamdır. Gürül gürül konuşmak icap eden anlarda bile sadece yutkunmakla iktifa edişim bozulan köprülerin bütün bütün yıkılmasının önünün alınabileceğine ve yeniden mürüvvet ufkuna ulaşılabileceğine olan inancımdır. Evet, sizler gibi vicdan genişliğine sahip fazilet kahramanlarının mütemadi gayretleriyle bir kere daha insanların özlerindeki ünsiyete yöneleceği, böylece sevgi ve diyalog çağlayanının eskisinden gür akacağı kanaatini taşıyorum. Bir zamanlar çokça gördüğümüz o nazlı nazlı bir araya gelişlerin ve o yürekten birbirini selâmlayışların canlanıp devam edeceğine inanıyorum. Yeniden her yörede o heyecanlı muhabbet nağmelerinin ve birbirinin meziyetini mırıldanan dillerin duyulacağını; o mütekabil hürmet ve muhabbet teâtîlerinin artarak içtimaî atmosferi bütünüyle saracağını ümit ediyorum."

HAZİNEDAR: "BENDE CESARETLE ARZ-I ENDAM ETMİŞ BİR KARDEŞİNİZ OLARAK..."

Öte yandan iftara katılan Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ve milletvekilleri ile bazı sanatçılara da söz verildi.
Hazinedar, "Biraz önce GYV Başkanı Türkiyemizin yaşadığı özellikle 'paralel' lafıyla büyük bir düşmanlığı ifade eden siyasete dair ekilmeye çalışılan korkuları aşarak burada bulunmanızı cesaretle 'arz-ı endam' etmek olarak nitelendirdi. Bende cesaretle arz-ı endam etmiş bir kardeşiniz olarak bir şeyi paylaşmak istiyorum. Türkiye'de imkânı olmayan çocuklara el uzatarak, onları barındırarak, okul imkânı sağlayarak, onları yetiştiren tüm kurumlara bir işadamı, sanayici olarak kendi bölmede Ordu'da ben de el uzatmaya çalıştım. İnanıyorum ki Abdurrahim Karakoç'un dizelerindeki gibi, 'sırattan incedir sevda köprüsü / beraber geçelim tut ellerimden' diyor. O sırattan geçmenin yolu özellikle toplumun imkân sahibi olmayan kesimlerine el uzatmaktır. Dün Allah'ın bana verdiği imkânlarla nasıl o hizmetleri yapan kurumlara el uzattıysak Beşiktaş'ta da ve inşallah özgürlükçü sosyal demokrat idealimizle Atatürk'ün bu ülkede yeşerttiği değerlere hizmet etmek adına hep o hizmetleri yapanlara el uzatacağız" diye konuştu.

HAKAN ŞÜKÜR: "BU İFTARA CESARET GÖSTERİP GELENLERE SEVGİLERİMİ SUNUYORUM"

Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür ise kendisinden önceki konuşmacılara teşekkür ederek, "Çok güzel mesajlar verdiler. Ramazan birlik, beraberlik ve kardeşlik ayı. Benim tek temennim, böylesine gecelerde konuşulan mesajları eyleme dönüştüren muhterem Fethullah Gülen Hoca efendimizin bu dostluk, kardeşlik, barış, diyalog, istişare kokan ve bunu hayata geçiren bu anlayışının tüm yeryüzüne yayılmasıdır. Bugün 'Evrensel Barışa Doğru' temasıyla düzenlenen bu iftara cesaret gösterip gelen bütün arkadaşlara ve dostlara sonsuz sevgilerimi sunuyorum" diye konuştu.