Gülen'den dershaneler için "hâcet namazı" çağrısı! Dişimizi sıkıp sabredeceğiz!
Fethullah Gülen, dershanelerin kapatılması konusunda çok sert açıklamalarda bulundu.
Fethullah Gülen son sohbetinde dershanelerin kapatılmasıyla ilgili
kanun taslağı ile alakalı değerlendirmelerde bulundu.
Siteden yapılan açıklamada; Zaman gazetesinin yayınladığı,
dershaneleri kapatmaya yönelik "Eğitime darbe planı" taslağına
Gülen’in ‘Musibetler karşısında dişini sıkıp sabretmeli’ dediği
öğrenildi. Ayrıca Gülen’in çok üzülmekle beraber haber duyulur
duyulmaz “hâcet namazı” çağrısı yaptığı belirtildi. Fethullah
Gülen, "Mümin sarsılabilir ama devrilmez, meseleye öyle bakmak
lazım." ifadelerini kullandığı açıklandı.
Özellikle sosyal medyada yapılan paylaşımlara dair söylenen "Bir
tane öğretmen arkadaşımızın bile, dershaneler kapanırsa ne iş
yaparız gibi hiç bir endişesi yok. Arkadaşlarımız kaygısı yok."
şeklindeki sözler üzerine Gülen şu çok önemli tespitlerde
bulundu:
"Teşekkür ederim, demek ki oturmuş arkadaşlar. Hizmet duygusu
düşüncesi itibariyle, elmacık kadar dalya olmuş. Cennetin
kapılarını bile bunlar kapamak isteyebilirler. Bunlar girmesinler
biz girelim, en azında önce biz girelim. Bunların zaten girmeye
hakkı yok diyenler çıkabilir. 60 ihtilalinden bu yana onu da gördük
tokadını yedik, 70 darbesini gördük tekmesini yedik. 80 darbesini
gördük onunda çiftesini yedik. Hepsinden bir şey yedik. Fakat tekme
atan tokat atan çifte atanın şimdi hesapları görülüyor. Biz
yapmadık onu, kader hüküm verdi ve kaderin o mevzuda figürü olarak
kullandığı insanlar, onları öyle yaptılar. Bana dokunan bir yanı
vardı, yaşlı başlı adamlar böyle orada hesap verince ciğerim
yanıyor benim. Elimden bir imkan olsa ben onların hepsine
serbestsiniz derim. Ne var ki birileri onları planlıyor, yapıyor,
’Topuklarını birbirlerine vurdu. Karşımızda dimdik durdu bu
adamlar. Bunlara bunu dedirttik.’ diyorlar bir taraftan kapalı
kapılar ardından diyorlar, fakat bir taraftan da camia onu sanki
bir kısım elamanlarına yaptırtıyormuş gibi onlara fısıldıyor. Bir
taşla iki kuşu vurma gibi bir nifak hareketi içinde bulunuyorlar.
Bana yakışmayan şeyler ama müsadenizle bu kadarını da
söyleyeyim."
İşte sitede paylaşılanlar:
Sevgili dostlar,
Dershanelerin ve ücretsiz okuma salonlarının kapatılmasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan bir kanun tasarısının
gece Meclis’ten geçirileceğine yönelik haber yüreğimize hançer gibi
saplandı.
Ülkemizin geçirdiği değişik darbe dönemlerinde de benzer plan ve
entrikalar görülmüştü; fakat, onlar, dindarlara karşı husumetini
açıkça ortaya koyan insanların eliyle olmuştu.
Bu defa her fırsatta “kardeş” olduğunu söyleyen, aynı safta yer
tutan ve hizmet erlerinin yüzüne gülen bazı kimseler tarafından bir
kısım planların yapıldığı ve uygulamaya konulacağı yazılıp
çiziliyor.
Biz, müminlerin bu kadar kötülük yapabileceklerine ve garazlara
bina ettikleri icraatla milletin geleceğine kastedebileceklerine
inanmak istemiyoruz. İnanmak istemiyor ve hala “Bu işte bir
yanlışlık var!” diyoruz.
Bununla beraber suret-i hak perdesiyle işlenen bu haksızlık ve
zulüm karşısında üzüntümüzü bastırmakta zorlanıyoruz.
Fethullah Gülen’in çok üzülmekle beraber haber duyulur duyulmaz
“hâcet namazı” çağrısı yaptı. Biz de “Allah’ın bitirdiğini kimse
bitiremez ama hâcet namazı kılmalı ki müminler münkirlerin dahi
sakınacağı zulme girmesin.” diyerek duaya sarıldık. Duaya sarıldık
zira, inanıyoruz ki hazımsızlık ateşini söndürecek ve basiret
lütfedecek sadece Allah’tır; zâlime de mazluma da bir ferec
vesilesi hâcet namazıdır. Meselenin makuliyet üzere bina edildiğini
görseydik, aklî ve mantıkî argümanlar sıralamanın faydalı
olabileceğini düşünürdük; fakat, mevzu şeyâtîn-i ins ü cinnin
tesvîli olunca, dua dua yakarmak ve “Allah kalbleri ıslah eylesin”
demekten başka çare kalmıyor. Bu mülahazalarla hâcet namazına devam
etme ve dostlarımızı da buna yönlendirme kararı aldık.”