24 Nis 2012 14:45 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:34

GÜLEN 28 ŞUBAT'TA O KONUŞMAYI NEDEN YAPTI?

Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Gülen'in darbeleri desteklediği iddialarını yayımladığı bir mesajla yalanladı

Vakıftan yapılan açıklamada, "1971 darbesinde haksız yere tutuklanan, 1980 darbesinde 6 yıl bir suçlu gibi kovalanan, 28 Şubat post modern darbesinin ardından da 13 yıldır memleketinden uzak yaşamaya mecbur bırakılan Sayın Gülen’in darbelere sıcak baktığı hatta desteklediği iddiası çok açık bir çarpıtmadır" denildi.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Sayın Fethullah Gülen ’in darbeler karşısındaki tutumuna dair bir açıklama yayınladı.

Vakfın sitesinden duyurulan bu açıklamada son günlerde başta 28 Şubat postmodern darbesi olmak üzere darbelere karşı Sayın Gülen’in tutumu ve söylemleri üzerine yapılan tartışmalara açıklık getirildi.

Açıklamada dikkati çeken başlıklar şöyle;

Ne Sayın Gülen ne de Hizmet, yaptıklarının mükemmel olduğu iddiasında değildir. Yıkıcı olmayan ve niyet okumayan sorgulamaya ve eleştiriye açıktır. Sayın Gülen ve Hizmet’in darbelerle ilgili tutumlarının sorgulanmasına kimsenin itirazı olamaz. Ancak bu sorgulamalar insaf sınırlarının dışına çıkmayan, maddi hatalar içermeyen objektif ve yapıcı eleştiriler olmalıdır.

Hizmet’in ve Gülen’in hem söylemleri hem de pratiği ya direkt ya da dolaylı olarak demokrasi, sivil toplum, insan hakları ve barış inşası yönünde olmuştur.

Hizmet’in temel prensiplerinden biri olan “müspet hareket” tam da bu tavra karşılık gelmektedir. Hizmet üzerine yapılmış bir kısım akademik çalışmalar, bu hareket tarzını çatışmacı olmayan (non-confrontational) ya da katılımcı direnç (participant resistance) olarak adlandırmaktadırlar.

Mevcut düzen içerisinde hukukun üstünlüğüne, evrensel hukuka ve insan haklarına uygun olmasalar da yasaların bağlayıcılığına saygı gösterme ve çatışmaya girmeme, ancak bunları katılımcı bir dirençle demokratik yollarla evrensel standartlara yakınlaştırmaya çalışma Hizmet’in temel hareket tarzıdır.

1971 darbesinde haksız yere tutuklanan, 1980 darbesinde 6 yıl bir suçlu gibi kovalanan, 28 Şubat post modern darbesinin ardından da 13 yıldır memleketinden uzak yaşamaya mecbur bırakılan Sayın Gülen’in darbelere sıcak baktığı hatta desteklediği iddiası çok açık bir çarpıtmadır.

Sayın Gülen’i okurken onun müspet hareket, çatışmasızlık, aktif sabır, sosyal gelişme, muhatabı rencide ve tahrik etmeme anlayışı dikkate alınmalıdır.

Sayın Gülen, ülkenin daha kötü bir duruma düşmemesi ve tüm toplumun faydası adına tansiyon düşürücü bir tavır alır. Fayda getirmeyecek ve hatta kötü niyetlilere bahane olacak çatışmacı bir tavra girmez.

28 Şubat’a yaklaşılırken, Sayın Gülen’in “Gölcük’te hareketlenmeler var” duyumunu ilettiği devletin zirvesindekiler kendisine “varsa elinizde bunun belgesini verin” demişler, aslında ayyuka çıkan bu demokrasi karşıtı hareketlenmeleri mercek altına almaktansa Demokrat Parti döneminin meşhur Samet Kuşçu olayını hatırlatırcasına olayı ifşa edenleri risk altına atmayı tercih eder görünmüşlerdir. Aynı şekilde, Sayın Gülen’in bir başka ikazına cevaben bir devlet büyüğü "Hocam, dengeli olalım biraz" demiştir.

Bazı komutanlar açık açık silahlı müdahale tehditlerine başlamışlardır. Cumhurbaşkanının duruşu belli olmuş, Sincan’da tanklar yürümüş, İçişleri bakanına “yağlı kazığa oturturuz” tehdidi yapılmış, büyük gazetelerin manşetlerini darbeci komutanlar belirler olmuştur. Bu hengamede Sayın Gülen’in duruşu ülkenin daha az zararla bu süreci atlatmasını amaçlamıştır.

Sayın Gülen’in 28 Şubat kararlarının imzalanmasından bir buçuk ay sonra hükümete “çekilin” çağrısı yapmasının değeri ancak AK Parti hükümetinin 27 Nisan 2007 muhtırasına meydan okuyup erken seçim kararı alması ve sonrasındaki gelişmelerle ancak anlaşılabilinecektir.

Özetle, Sayın Gülen’in dahli olmadığı ve hiçbir ciddi etkisinin de bulunmadığı; tersine açık hedef olduğu darbe süreçlerindeki tavrı, ülkenin göreceği zararı en aza indirmek için müspet hareket ve aktif sabır anlayışı doğrultusunda itidal, temkin ve dikkat ile hareket etmek şeklinde anlaşılmalıdır’.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı açıklamasının tam metnine buradan ulaşılabilir.