3 KEZ KAÇMAK İSTEDİ
Pehlivan, ifadesinin devamında, telefonu elinden aldıktan sonra Cankel’in, kapıya doğru koşmaya başladığını ancak kapı kilitli olduğu için kaçamadığını söyledi. Cankel’i boğazını sıkarak, yan odaya götürdüğünü anlatan Pehlivan'ın ifadesinde şunları söylediği öğrenildi:
“Boğazını sıktığım için hava alamadığını, dışarı çıkmak istediğini söyledi. Markete gittik. Kaçmaya başladı. Sonra telefonunu istedi. Osman’ı aradığını görünce telefonu kırdım. Yine kaçmaya başladı. Yakaladım. Aparta götürdüm. Boğazını tekrar sıktım. Hava alamadığını söyledi. Dışarı çıkmak istedi. Dışarı çıkınca tekrar kaçmaya başladı. Yakaladım.”
ŞİKÂYETÇİ OLMADI
İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekiplerinin geldiğini ancak Güleda’nın kendisinden şikâyetçi olmadığını öne süren Pehlivan’ın, “Onu hastaneye götürdüler. Hastaneye gittim, sonra Güleda’yla beni karakola götürdüler. Güleda şikâyetçi olmadı. Onu evine götürdüler. Beni de bıraktılar. Aparta gittim. Nasıl olduğunu sordum. Kötü olduğunu söyleyince hastaneye götürdüm. Daha sonra eve döndük, uyumuşuz. Saat 10.00 gibi kalktık. Güleda bana, ‘Sen nasıl erkeksin? Beni dövdün’ dedi” ifadelerini kullandığı öğrenildi.
Zafer Pehlivan, Güleda Cankel’i saat 11.00 sıralarında öldürdüğünü belirttiği ifadesinde, “Boğazını sıktım. Morarmaya başladı. Sesi gitti, boğazından hırıltılar geliyordu. Orada bulunan kabloyu gördüm. Boğazına sardım ve sıkmaya devam ettim. Sonra kalbini kontrol ettim. Yaşadığını görünce bıçağı kalbine sapladım. Ben de karakola geldim” dedi. Cankel’in cenazesi, memleketi Muğla’ya getirilerek toprağa verildi.
SOSYAL MEDYADAN PLANINI AÇIKLAMIŞ
Pehlivan’ın sosyal medya paylaşımlarından birinde ‘Her şeyin zamanı yaşadığınız o andır, mutlu olmayı ertelemeyin. Canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz. Ve biz o zamanın değerini bilemedik. 11.11.19’ ifadelerini kullandığı, diğer paylaşımında ise ‘Bitti. 18.11.2019. 13.47’ yazdığı görüldü.