13 Eki 2014 10:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:49

Guardian: Türkiye dostlarını kaybediyor

İngiliz Guardian gazetesi, Suriye'deki krizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yeni bir krizin içine düşürdüğü ve ülkesini ekonomik yavaşlama ve sosyal bölünmelerle yüzleştirdiğini yazdı.

Gazete ayrıca IŞİD tehdidinin giderek büyüdüğüne ve Türkiye'yi yalnızlaştırdığına dikkat çekti.

Gazetede "IŞİD tehdidi giderek büyürken kendi içinde kuşatılan Türkiye yurtdışındaki komşularını kaybediyor" başlıklı bir makale yayınlandı.

Yazıda, yeni hükümetin göreve geleli iki aydan kısa bir süre olmasına rağmen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun balayından çok üzüntü yaşadığı, özellikle geçtiğimiz çarşamba günü hükümetin Kobani'ye müdahaleyi reddetmesi üzerine çıkan olaylarda 35 kişinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
Makalede yine aynı gün Türkiye ekonomisinde düşürülmüş beklentilerle büyüme projeksiyonunun bu yıl için yüzde 4'ten 3.3 düşürüldüğünü ve yine çarşamba günü Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin AB üyeliği konusunda hazırladığı yıllık raporu açıkladığı hatırlatılarak bütün bu gelişmelerin geçtiğimiz ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde binaların üzerine asılan posterlerdeki "Yeni Türkiye" sözüne çelişki doğurduğuna dikkat çekti.

Yazı şöyle devam etti:
"Erdoğan'ın 'Yeni Türkiye'si ile yaklaşık 80 milyon kişi Türkiye'nin bölgesel güç olarak doğru bir yer olduğunu sandı. Türkiye 2023 yılında 100. kuruluş yıldönümünü kutlayacak. Bu zamana kadar Cumhurbaşkanı, ülkenin dünya ekonomisindeki pozisyonunun 17'inci sıradan 10'uncu sıraya çıkacağını ve İstanbul'un küresel finans merkezi olacağı sözünü vermişti. "


Türkiye'nin 10 yıldan beri devam eden büyümesinden sonra kendini 'orta gelir kıskacı'nda bulduğunu ve bundan kaçmak için hükümetin bir dizi baş ağrıtıcı reformlarla karşıya karşıya kaldığı vurgulanan yazıda, hükümetin boğaza üçüncü köprü, Çanakkale Boğazı'na köprü, İstanbul'a üçüncü havaalanı gibi mega projeler tasarlamalarına karşın faizlerin rekabetçi tutulması baskısı dolayısıyla bu projeleri finanse etmenin de zor olacağı' ifade edildi.

Makalede, medyadaki sansüre de değinildi. Haber servislerinin sürekli bir canlı baskı altında olduğu ve hiç kimsenin işinden atılma korkusuyla açıkça şikayette bulunamadığı ileri sürüldü. Makalede, bazıları için medyanın sıkı bir şekilde kontrolü dolayısıyla 'Yeni Türkiye'nin daha çok 'Cesur yeni Türkiye' anlamına geldiğini yazdı.

2013 yılındaki Gezi Parkı protestolarına da değinilen makalede, birçokları için Gezi protestolarının gerçek yeni Türkiye olduğu, geçen hafta yaşananların ise Kürtler ve dindar milliyetçiler arasında eski tutucu tansiyonu yine ortaya çıkardığı yorumu yapıldı.