08 Ara 2016 13:44 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 18:37

GRAFİKLİ /Musul operasyonunun gidişatı tam bir muamma

-Başbakan İbadi'nin, operasyonun sağlam şekilde ilerlediği, kentin tamamen kurtarılmasının "an meselesi" olduğu ve söz konusu operasyondan "hızlı sonuç beklemedikleri" yönündeki ifadesi kendi içindeki tenakuzun yansıması olarak görülürken, bazı yetkililer ise operasyonun ne zaman sona ereceğine...

MUSUL (AA) - Irak'ta yaklaşık 2 aydır süren Musul'u DEAŞ'tan geri alma operasyonunda güvenlik güçlerinin kent merkezine doğru kayda değer bir ilerleme sağlayamadığı, DEAŞ'ın kullandığı taktiklerin operasyonun yavaşlamasına neden olduğu ifade ediliyor.

Başbakan Haydar el-İbadi'nin, operasyonun sağlam şekilde ilerlediği, kentin tamamen kurtarılmasının "an meselesi" olduğu ve söz konusu operasyondan "hızlı sonuç beklemedikleri" yönündeki ifadesi kendi içindeki tenakuzun yansıması olarak görülürken, bazı yetkililer ise operasyonun ne zaman sona ereceğine dair tarih vermekten kaçınmıyor. Operasyonun seyrine ilişkin askeri ve siyasi kanattan farklı değerlendirmeler yapılıyor. DEAŞ'ın kazdığı ve en güçlü savunma aracı olarak kullandığı tüneller, intihar eylemleri, keskin nişancılar, bombalı tuzaklar, sokakların darlığı ve sivil halkın bölgede bulunması ilerlemenin önündeki başlıca engeller olarak sıralanıyor.

İki yılı aşkın süredir Musul'a yerleşen ve güçlü savunma sistemi geliştiren DEAŞ, kent merkezine ilerlemek isteyen güçleri, farklı taktikler kullanarak zaman zaman tuzağa düşürebiliyor. Bu taktiklerin başında kentin mahallelerinin altına kazılan tüneller, bombalı araçlar, keskin nişancılar ve sivil kıyafetli intihar eylemcileri yer alıyor.

Irak güçleri, terör örgütü DEAŞ'ın ülkedeki son kalesi Musul'u kurtarma operasyonuna 17 Ekim'de başlasa da DEAŞ'ın kazdığı ve en güçlü savunma aracı olarak kullandığı tünellerden dolayı ilerleme kaydedemiyor. DEAŞ'ın bombalı araç ve keskin nişancılarla düzenlediği saldırıların da güvenlik güçlerinin ilerlemesini yavaşlattığı belirtiliyor. Kentin her iki yakası doğu ve batı bölgelerinde halen bir milyondan fazla sivilin evlerini terk etmemesi de operasyonun yavaş ilerlemesinin bir diğer nedeni olarak gösteriliyor.

Operasyonun diğer gecikme nedeni ise, Tikrit ve Enbar illerinde yaşanan kötü tecrübelerin Musul'da yaşanmasının önüne geçilmesi. Ordu güçleri hem büyük bir iç göç dalgasının yaşanmaması hem de kentin altyapısının korunması için tank ve savaş uçaklarıyla DEAŞ hedeflerini vuramıyor. Kent merkezinde sivillerle iç içe yaşayan militanların etkisiz hale getirilmesi için sadece hafif tüfekler ve tanksavarlar kullanılıyor. Orduya ait zırhlı tanklar, helikopter ve savaş uçaklarının sokak çatışmalarında pek bir işlevinin olmadığı aktarılıyor. Kentin sahip olduğu dar sokaklar da zırhlı araçların giremediği bölgelerde işi daha da zorlaştırdığı gibi, şiddetli çatışmaların yaşanmasına da yol açıyor.

-Operasyonun bitmesi DEAŞ'ın taktiğine bağlı

Musul operasyonunun sona ermesinin bir yandan da DEAŞ'ın askeri taktiğine bağlı olduğuna işaret ediliyor. Örgütün Musul kent merkezinde daha önce başka yerlerde denediği çekilme mi yoksa güçlü direniş gösterme taktiği mi uygulayacağı henüz bilinmiyor. Musul kent merkezine Irak Özel Kuvvetleri ve Çevik Kuvvet ekiplerinin girmesi planlanırken, burada uzun sürecek sokak savaşı ihtimalinden de endişe ediliyor.

-"Eski binalar güçlerin ilerlemesini yavaşlatıyor"

Iraklı askeri ve güvenlik uzmanı Rahim Şammari, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, operasyon planının 6 ay önce yapıldığını ancak birden fazla kez ertelendiğini belirterek, bunun nedeninin "kentin büyüklüğü, bir milyona yaklaşık sivilin kent içerisinde bulunmasından" kaynaklandığını ifade etti.

"Musul'un doğu yakasının yarısından fazlası kontrol altına alındı ve burada bulunan militanlar Dicle Nehri kıyısına püskürtüldü." diyen Şammari, "Burada kent merkezine mücavir tüm köy ve kasabalar DEAŞ'tan geri alındı. Güney kesimine polis ve ordu güçleri takviyesi yapıldı. Musul tüm yönlerden abluka altına alınmış ve DEAŞ'ın Telafer, Baac ve Suriye sınırına kadar olan imdat yolları kesilmiş durumda. Operasyonda hava saldırısı da var. Bu kapsamda 5 köprü vuruldu. Bu da militanların hareketini engellemek içindi." değerlendirmesini yaptı.

Kent merkezinde eski binaların bulunduğuna işaret eden Şammari, "DEAŞ bu binalardaki bodrum katlarında saklanıyor. Irak güçleri buralara henüz ulaşamadı çünkü bunlar Dicle Nehri'nin kıyı bölgesinde bulunuyor." dedi.

Şammari, DEAŞ militanlarının burada saklandığını ve burayı Irak güçlerine karşı savunma merkezi olarak kullandığını bunun da bu güçlerin ilerlemesini yavaşlattığını dile getirdi.

-Operasyon ne zaman bitecek?

Şammari, "Musul operasyonu önümüzdeki üç hafta içerisinde şiddetlenecek ve ocak ayı ortasında bitecek. DEAŞ militanları da Felluce ve Enbar'da olduğu gibi çöl bölgelere kaçma taktiği izleyecek."ifadelerini kullandı.

Başbakan İbadi, operasyonun sağlam şekilde ilerlediğini, kentin tamamen kurtarılmasının "an meselesi" olduğunu ve söz konusu operasyondan "hızlı sonuç beklemediklerini ifade etmişti.

Irak güçleri, son bir haftada ise Musul'un batısında Telafer yolunda stratejik öneme sahip Tel Abta köyünde kontrolü sağladı. Söz konusu köy, Telafer'e ilerleme noktasında Irak ordusu için stratejik öneme sahip. ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona ait savaş uçakları da Musul'un güneydoğusunda DEAŞ militanlarının bulunduğu Dumiz Mahallesi'ne giden yardım hattını hedef aldı. DEAŞ, Cedide El-Mufti, El-İntisar ve Yunus Es-Sebavi Mahallelerinde konuşlanan Irak güçlerine saldırı düzenlemeleri için Dumiz'deki savaşçılarına yardım ulaştırmak amacıyla bu yolu kullanıyordu.

Irak güçleri ayrıca son günlerde Musul'un kuzeydoğusundaki Berid ve Selam semtini de DEAŞ'tan geri aldı. Bu güçler, Musul'un güneyindeki Eş-Şarkat ilçesinde, terör örgütü DEAŞ'ın kontrolü altındaki 3 köyde de denetimi sağlarken, Musul'un kuzeyindeki, Deraviş, Ebu Cerbua, Kuri Agriban, Kura Tepe köylerinde DEAŞ mevzilerine düzenlediği operasyonun ardından bu köylerin de alındığını belirtti.

BM, Irak'ta Musul'un terör örgütü DEAŞ'tan kurtarılması operasyonu nedeniyle 84 bin kişinin yerlerinden edildiğini bildirmişti.