GÖP'TEN AÇIKLAMA! TUTUKLU GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN!
Gazetecilere Özgürlük Platformu, (GÖP) tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
Basında sansürün kaldırılışının yıl dönümü olan “24 Temmuz Basın Bayramı”na dikkat çeken GÖP Dönem Başkanı ve ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, “Haksız, adaletsiz ve hukuksuz şekilde cezaevlerinde bulunan gazetecilerin derhal serbest bırakılmaları, tutuksuz yargılanmaları sağlanmalıdır” dedi.
“24 Temmuz Basın Bayramı” nedeniyle yazılı bir açıklama yapan GÖP Dönem Başkanı ve ÇGD Genel Başkanı Abakay, ulusal ve yerel düzeyde 94 basın meslek kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu GÖP’ün, medya, düşünce, ifade özgürlüğü alanının içinde bulunduğu olumsuz koşullardan rahatsız olduğuna dikkat çekti. Sansürün kaldırılmasının üzerinden 103 yıl geçtiğini anımsatan Abakay, Türkiye’de cezaevlerinde 70 gazetecinin bulunduğunu belirtti. Yazılı açıklamada şöyle denildi:
“Sayıları artık binlerle ifade edilen gazeteci-yazar yargılanmak üzere mahkeme koridorlarında sıraya giriyorsa, henüz basılmayan kitaplar “bomba imal malzemesi” kabul edilip toplatılıyorsa, iktidarı eleştiren, muhalif, birçok gazete, derginin yayını durduruluyorsa, yasaklanıyorsa, dağıtımı yasaklanıyorsa, çalışanları sudan gerekçelerle göz atına alınıp, tutuklanıyorsa, medya patronları, iktidara muhalif görülenlerin susturulması için baskı altında tutuluyorsa, bu baskı sürecinin doğal sonucu olarak, halkın bilgi ve haber alma hakkı, düşünce, basın ve ifade özgürlüğü, kültür ve sanat yaşamı ağır bir otosansür iklimi altındaysa, o ülkede demokrasiden, insan haklarından , özgürlüklerden, asla söz edilemez.”
ÖZEL YETKİLİ AĞIR CEZA MAHKEMELERİ KALDIRILMALI
Türkiye’nin, böylesine çağdışı bir yaşama layık olmadığını belirten Abakay, Basın Bayramı’nda, GÖP’ün başta iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi partilerden beklentisini bir kez daha hatırlattı. Haksız, adaletsiz ve hukuksuz şekilde cezaevlerinde bulunan gazetecilerin serbest bırakılmasını ve tutuksuz yargılanmalarının sağlanmasını isteyen GÖP’ün talepleri şöyle: “Terörle Mücadele Yasası olmak üzere, Türk Ceza Kanunu ve Basın Yasası, uluslararası basın özgürlüğü ölçütleri temelinde derhal değiştirilmeli. Özellikle yargıçları ve mahkeme heyetlerini, Türkiye’nin altına imza koyduğu uluslararası sözleşmeleri, AHİM kararlarını, içtihatlarını dikkate ve ciddiye almaya davet ediyoruz. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin devamı niteliğindeki Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri kaldırılmalı. TRT’deki partizan kadrolaşmaya, deneyli muhabir ve yayıncılar üzerindeki sürgünlere ve kara listelerde yer alanların emekli olmaya zorlanmaları baskılarına son verilmeli. Sendikal özgürlükler üzerindeki yasal ve fiili baskılar sonlandırılmalı.”
Sansürün kaldırılışının 103. yılında Türkiye’deki gazeteci ve yazarların bir ayağının cezaevlerinde, biri ayağının mahkemelerde, kafalarının da otosansür kıskacında olduğunun belirtildiği açıklamada, “Medya ve ifade özgürlüğünün bu denli ağır baskı altında olduğu gerçeği karşısında bunu görmek istemeyen kimi meslektaşlarımızı, basın ve ifade özgürlüğü mücadelesinin içinde ve yanında yer almaya davet ediyoruz” denildi.