14 Kas 2010 17:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:48

GOOGLE'DA SİCİL NASIL TEMİZLENİR?

Dünyanın pek çok yerinde Google arama sonuçlarının yarattığı ‘online itibar' konusunda çalışan birçok şirket kuruldu.

HER şey Google’la başladı. 1998’de kurulan arama motorunun sanal dünyadaki bilgiyi domine etmesiyle... Gelişti. Ve iş, marka yönetimi uzmanı William Arruda’nın dediği hale kadar geldi: “Eğer isminiz ya da ürününüz Google aramasında çıkmıyorsa, siz aslında yoksunuz.”

Doğrular, yalanlar...

Ancak bir süre sonra, ikinci boyut oluştu. İsminizin çıkıp çıkmadığından çok, isminizin nasıl çıktığı. Sanal dünyada yaptıklarınızın peşinizi hiç bırakmaması, sicilinizi boynunuza asılmış bir yafta gibi sürekli yanınızda taşımak zorunda kalmanız dışında, iyi bilginin yanına kötü bilgi eklendi. Doğrular, yalanlara karıştı. Ve orada da, iş Google CEO’su Eric Schmidt’in dahi uyarmak zorunda kaldığı bir noktaya ulaştı: “Bir gün genç insanlar, belli bir yaşa geldiklerinde kendilerini utanç verici online geçmişlerinden uzaklaştırmak için isimlerini değiştirebilirler.”

Bastır parayı hallet

Bu iş bugün artık bir sektör. Sanal itibar yönetimi sektörü. Şirketlere gidiyorsunuz. “Google’da ismimi, ürünümü arattığımda karşıma rahatsız edici bilgiler çıkıyor. Bunları önlemenizi istiyorum” diyorsunuz. Onlar da size 50 dolardan 10 bin dolara kadar değişen bir fatura çıkarıyorlar. Hayır, görmek istemediğiniz bilgileri yok edemiyorlar. Google bir veri tabanı değil, sadece sürekli değişen bir algoritmayla sizin karşınıza var olanı çıkaran bir arama motoru. O bilgileri yok etmenin tek yolu, o bilgilerin yer aldığı internet sitesinin bunları kaldırması. Ama onun yerine sıralamanızı güzelleştiriyorlar. En çok bakılan ilk 10 sonuçta, hakkınızda sizin görmek isteyeceğiniz türden bilgiler çıkmasını sağlıyorlar. Daha çok para verirseniz, daha çok çalışıp bunu ilk 20 sonuç olarak yapıyorlar. Daha çok paraya ilk 30 sonuç. Daha çok paraya ilk 40 sonuç...

Genelde şirketler müşteri

Amerika’da kurulmuş bu şirketlerden Quick Reputation Repair’in ortağı Pat Kennedy, yaptıkları işi Hürriyet’e şöyle anlattı: “Biz 3 yıl önce kurulmuş bir şirketiz. Şimdiye kadar yaklaşık 60 müşterimiz oldu. Genelde hepsi şirketlerdi. 4-5 tane bireysel müşteri de geldi. Fiyatlarımız 200 dolardan 4 bin dolara kadar değişiyor. Ne kadar iş olduğuna bağlı. Altlara inmesini istediğiniz bilgilerin ne olduğuna bağlı. Örneğin tüketici yorumlarının olduğu Riboff Report ile savaşırken iş uzun sürebiliyor.”

Bilgileri alta düşürün

Bu şirketler arasında Reputation Defender gibi aylık bazda hizmet verenler de oluyor. Her ay düzenli bir para veriyorsunuz. Onlar da size sürekli göz kulak oluyorlar. Ancak işin aslı, eğer mesele sadece Google sıralamasıysa, bu genelde tek seferlik bir anlaşma oluyor. Çünkü Reputation Defender gibi şirketler sanal kimlik hırsızlığına kadar uzanan yaygın bir hizmet yelpazesi sunuyorlar. Google sıralaması işi ise bir kerede öğrenilen bir iş oluyor. Kennedy, bu konuyu şöyle açıkladı: “Bizim yaptığımız, aslında bir tür danışmanlık. Sürekli bir hizmet değil. Bize geldikleri zaman onlara ne yapmaları gerektiğini öğretiyoruz. Yol gösteriyoruz. İlk seferden sonra da artık onlar kendileri hallediyorlar.” Kennedy’nin kastettiği know-how, artık literatüre arama motoru optimizasyonu (AMO) diye geçen bir işlem. Sıralamada ‘kötü bilgi’nin alta düşmesini istiyorsanız, ‘iyi bilgi’nin yer aldığı siteleri optimize etmeniz gerekiyor. Böylece Google algoritmasına göre bu siteler üste tırmanıyor.

Türkçe destek gerekiyor

İşin püf noktası, yapılan değişikliklerin bazen hile olarak da sayılabilme riski. Çünkü algoritma eğer bu optimizasyon sırasında hile kapsamına giren işler yaptığınızı fark ederse, siteyi sonuçlardan tamamen çıkarabiliyor. O yüzden de işlemin çok ustaca yapılması gerekiyor. Bu sitelerden kimlerin hizmet alabileceğine gelince... İçeriğin hangi dilde olduğuna bağlı. Kennedy, “Amerika dışından da müşterilerimiz oldu. Ama Türkiye’den bir talep gelirse Türkçe konusunda destek bulmamız gerekir” dedi.

Google’ın tavsiyeleri

Google, online itibar yönetimi şirketlerinin sayısı artınca geçen yıl bir rehber yayınladı. Aslında herkesin, dijital itibarını kendi yapacağı birkaç değişiklikle kendi kendine yönlendirebileceğini gösteren bir rehberdi bu. Rehberde Google, şu tavsiyelerde bulundu:

1) 2 kere düşün İtibar yönetiminde ilk adım önleyici davranmak. Kişisel bilgilerini online hale getirmeden önce iki kere düşün. Annen blogunu okumuyor diye ondan sakladığın dövmeyi internette başka bir yerde görmeyeceğini zannetme.

2) Kaynağa yönel Eğer hoşuna gitmeyen bir şey yayınlandıysa, öncelikle bunu yayınlayan siteden yok etmeye çalış. Bu site sana aitse, kolay hemen kaldır. Başka sitelerde olan ama senin profil sayfandan gelen bir şeyse yine kolay, kendi sayfandakini kaldır. Başka sitelerde senden kaynaklanmayan bir şeyse o sitenin webmaster’ı ile temas kur ve ondan kaldırmasını iste. Kaldırttıktan sonra da bizim URL internetten kaldırma aracımızı kullanıp işlemi hızlandırabilirsin.

3) Proaktif ol Eğer o siteler bu bilgiyi kaldırmak istemezse, bunu Google’da yok edemezsin. Ama onun yerine kendin ve işin hakkında olumlu bilgiler yayınlayarak hoşuna gitmeyen bilgilerin görünürlüğünü azaltabilirsin. Şöyle:

Bir Google profili yarat. İnsanlar ismini aradığında bunu görsün ve senin verdiğini bilgileri okusun.

Eğer bir müşteri işinle ilgili olumsuz bir yorum yazdıysa, senden memnun olan başka müşterilerinden işinle ilgili daha geniş bir resim sunmalarını iste.

Eğer bir blogger seninle ilgili kötüleyen resimler yayınladıysa, senin tercih ettiğin birkaç resim al ve bunları bir ya da daha çok blogda yayınla.

Eğer bir gazete, senin lehine sonuçlanmış olsa da seninle ilgili olumsuz intiba veren bir davadan bahsettiyse, onlardan o makalenin güncellenmesini ya da beraatini haber veren bir takip haberi yapmalarını isteyebilirsin.

Rakamla sanal itibarın önemi

CareerBuilder insan kaynakları sitesinin verdiği bilgiye göre, işverenlerin yüzde 55’i, bir pozisyona aday taraması yapmak için sosyal ağ sitelerini kullanıyor.

İngilizlerin yüzde 32’si, doktor, avukat gibi bir profesyonel bulmak için arama motorlarından yararlanıyor.

Yine İngilizlerin yüzde 16’sı, bir ev almadan önce gelecekteki komşularının isimlerini arattırıp nasıl insanlar olduklarına bakıyor.

Ancak istatistiklere göre arama motorlarını kullananların yüzde 94’ü, sadece ilk sayfada çıkan 10 sonuca bakıyor. İlk 20 sonucu kapsayan ikinci sayfa de eklendiğinde, bu oran yüzde 99’a çıkıyor.

Dikkat

İnternette “online itibar yönetimi” (online reputation management) diye bir arama yaptığınızda, karşınıza onlarca şirket çıkıyor. Bunlardan bazıları size ucuz hizmet vermeyi, bazıları hızlı olmayı, bazıları da “kesin” çözüm sunmayı vaat ediyorlar. Eğer birini seçmek istiyorsanız, iki noktaya dikkat etmenizde yarar var:

1) Size bilgilerini, becerilerini kanıtlayabiliyorlar mı?

2) Para iade garantisi veriyorlar mı?

Hizmet listesi

Kendi dijital varlıklarınızın oluşturulması
Değişik kanallardaki içeriklerinizin düzenli güncellenmesi
Sosyal medya danışmanlığı ve yönetimi
İtibar statünüzün sürekli takibi ve raporlanması
Kriz yönetimi
Arama motoru optimizasyonu
Google’da yer garantisi.

Tolga Tanış/Hürriyet

ETİKETLER
#google #sicil