Gökçekler’in sözde muhafazakar kanalında büyük terbiyesizlik… “Hocam İzlanda ile billur geçiyor…”

A Milli Futbol Takımımızın İzlanda’yı deplasmanda 4-2 yenmesinden sonra, AKP’li Gökçek ailesinin sahip olduğu Beyaz TV’deki Derin Futbol isimli programda televizyonculuk tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bir rezalete tanık olduk!

A Milli Futbol Takımımızın İzlanda’yı deplasmanda 4-2 yenmesinden sonra, AKP’li Gökçek ailesinin sahip olduğu Beyaz TV’deki Derin Futbol isimli programda televizyonculuk tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bir rezalete tanık olduk!
Sululuk ve terbiyesizlik stüdyodan dışarı taştı; milyonlara ulaştı.
Eski futbol hakemi ve yorumcu Ahmet Çakar, İzlanda’yla dalga geçmek için, ağzına aldığı bir bardak suyu canlı yayında diğer yorumcu Sinan Engin’in üzerine püskürttü.
Engin sinirden bağırıp çağırmaya başlayınca, sunucu Ertem Şener bu çirkinlik için “galibiyet fışkırtması” dedi.
Diğer yorumculardan eski futbolcu ve teknik direktör Abdülkerim Durmaz ise Sinan Engin’i yatıştırmak için devreye girdi ve “Ama Sinan şöyle düşün… Hocam İzlanda’yla billur (koç ta.ağı) geçiyor” ifadesini kullandı.
*
Ne yalan söyleyeyim, bu kanal benim evimdeki televizyon kumandasında kayıtlı değil!
Yıllar önce silip atmıştım.
Olayı ben de sizin gibi Medyaradar’daki haberden öğrendim.
Rasim Ozan Kütahyalı’nın dördüncü yorumcu olduğu bu programda yaşanan seviyesizlikleri hep duyuyordum ama hiç izlememiştim.
Medyaradar’daki linki tıklayınca olup biteni gördüm ve 43 yıllık bir “iletişimci” olarak mesleğimin geldiği halden utandım.
*
Yaşını başını almış, eski bir hakem…
Aynı zamanda tıp doktoru…
Üç yaşındaki aklı başına ermemiş çocuklar gibi su fışkırtıyor…
Çünkü sölyecek sözü yok…
Duygularını, sevincini, mutluluğunu başka türlü ifade edemiyor!
Bir de kurnaz ki sormayın.
“Reklamın iyisi kötüsü olmaz, önemli olan raiting diye düşünüyor” ve sululukta sınır tanımıyor.
Kendisini izleyen çocuklara, gençlere kötü örnek oluyormuş, seviyeyi ayaklar altına alıyormuş; umrunda bile değil.
Tek derdi raiting…
Tek derdi çok izlenmek…
O yüzden “şarlatanlıkta” sınır tanımıyor.
O kadar zıvanadan çıkıyor ki, iyi ki birisi o anda “Soyun Hoca” demiyor!
Dese eminim bizimki bunu da yapar ve anadan üryan kalır!
*
Ya diğerinin, Abdülkadir Durmaz isimli eski futbolcunun yaptığına ne demeli…
Aklınca kurnazlık yapıyor ve ta.ak sözcüğünün yerine koç yumurtası yani ta.ağı anlamına gelen billur kelimesini kullanıp, sululuğa sululuk katıyor.
Canlı yayında açık açık argoya hakimeyetini sergiliyor.
*
Şimdi en çok neyi merak ediyorum biliyor musunuz?
Sunucu Sinem Fıstıkoğlu’nun bir yorumcunun sözlerinden sonra “kinayeli bir şekilde güldüğünü” gerekçe göstererek Halk TV’ye ceza veren RTÜK, Gökçek ailesinin kanalındaki bu rezalete ne diyecek?
Siz televizyondaki en masum filmlere bile “küçüklerin izlemesi sakıncalıdır” ifadesi koyacaksınız; ama yayın yapan kanal yandaş olunca rezalete, terbiyesizliğe, sululuğa, argoya seyirci kalacaksınız…
*
Rasim Ozan Kütahyalı’yı saymıyorum; onun ne olduğu zaten belli… Karısını döven bir adamdan bekleyeceğim herhangi bir örnek davranış asla yok ve olamaz!
Ama Sinan Bey, Ahmet Bey, Abdülkadir Bey…
Yaşını başını almış insanlarsınız.
Çoluk çocuğunuz, torun torbanız var.
Aklınızı başınıza alın ve biraz “ağır” olun…
Bu saçmalıkları fakirlikten yapıyorsunuz desek, çok şükür değilsiniz.
Şöhret için yapıyorsunuz desek; zaten yeterinden fazla ünlüsünüz.
Peki; neden yapıyorsunuz bu tuhaflıkları?
Neden kendinizi rezil ediyorsunuz?
Braz ağır olun beyler, biraz kendinize gelin.
Kahvehanede değilsiniz…
Karşınızdaki o üç dört kameranın sizi milyonlarca kişiye ulaştırdığını unutmayın.
Sizi izleyenlere örnek olun.
Olamayacaksanız; bari ölünce arkanızdan bir Fatiha okuyacak kadar size saygı duymamızı engellemeyin.
Yazıktır, günahtır, ayıptır!