''GİTMEK ERDEMDİR AMA!'' TARAF'IN KALAN YAZARI GİDENLERİ TOPA TUTTU!
Taraf yazarı Sezin Öney, Taraf gazetesinden ayrılanları nasıl eleştirdi?
Taraf yazarı Sezin Öney, son dönemde adı istifalarla anılan Taraf’ta "kalanlardan" biri olarak kaleme aldığı yazısında "Gitmek, terk etmek, onurlu yapılıyorsa bir erdemdir. Ancak kalmayı seçen veya buna mecbur olanları da aşağılayan, kendini yüceltmek için başkalarını ’darbeci, ulusalcı, barış düşmanı’ ağır laflarla damgalayan, kendi ’kahramanlığını’ yazarken başkalarını ezen tavırlar, erdem değildir." yazdı.
İşte Taraf yazarı Öney’in yazdıkları:
“O zaman gazeteciler, sistemin kusurlarını tamir etmekle görevli ‘filozof krallar’ mı, yoksa olayların olabildiğince çok detayı ve yönünü yansıtmakla görevli aynalar mı?” diyordum.
2007’de Taraf ile yoluma başlarken, askerî vesayetin gözü pek bir mücadele ile yok edilmesi gerektiğine inanan, başta bu motivasyon ile kendi ahlak ve adalet yargılarımın başkaları tarafından kabul görmesi gerektiğine inanan biriydim. Benden zerre kadar farklı düşünenin eleştirisine katlanamıyordum; bu ülke, kendi iyiliği için acilen, ben ve benim gibi düşünenlerin yeniden şekillendirmesi gereken bir savaş alanıydı.
Ben değiştim.
Artık, okuyucunun ve bu toplumun, dünyada birçok insanın benden daha zeki ve manen daha zengin olduğuna inanıyorum.
“Yazıya olan tutkusu nedeniyle kaderi yazı tarafından yazılmış” biri olarak, başkalarıyla dalga boyu tutturarak, okumaya, öğrenmeye, beraber düşünmeye, farklılıklardan yeni anlamlar üretmeye çalışıyorum.
Ben, “vatan kurtaran aslan” değilim; belki, bugüne kadar sürekli ‘kurtarılmasak’ daha insanca bir ortamımız olmuş olacağını düşünüyorum.
Taraf, en baştan beri, büyük adaletsizliklere sahne oldu.
Maaşsızlık, haksızlıklar ve kişisel çatışmalar, bir de “misyon” duygusuyla birleşince, bilenerek sirkeleşip, intikamcı öfkeye dönüşebiliyor.
Şimdi de, bol jöleli manifestolarla Taraf’a şık vedalar edildiği sanılırken, geride kalan, kalmak durumunda olan muhabir, editör ve diğer tüm çalışanları da töhmet altında bırakan karalamalar yapılmasından büyük acı duyuyorum.
“Ya bizdensin, ya onlardan” galiba klasik bir Bush/neo-con tavrıydı, değil mi?
Gitmek, terk etmek; onurlu yapılıyorsa bir erdemdir.
Ancak, kalmayı seçen veya buna mecbur olanları da aşağılayan, kendini yüceltmek için başkalarını “darbeci, ulusalcı, barış düşmanı” gibi ağır laflarla damgalayan, kendi ‘kahramanlığını’ yazarken başkalarını ezen tavırlar, erdem değil. “İlk taşı atmak”, herkese nasip değildir; samimiyet ve hesap verebilme cesareti gerektirir.
Bugün de, Taraf’ta olup biten, klasikleşen “Taraf halleri”; hiç öyle ‘operasyon’, ‘komplo’ falan değil. Yanlış yapılanan ve kısıtlı imkânları olan bir gazetenin kendi kendini mahkûm ettiği hatalar zinciri.
Onun için, 1 Mayıs günü yazılan bu yazıda, öncelikle, ismini bile duymadığınız, Taraf’a çok emek veren çalışanlara teşekkür ediyorum. Onlar, ‘iyi’, mütevazı ve her koşulda işini yapan insanlar; darısı tüm yazarların başına.