GİT AVUSTRALYA'DA KOYUN YETİŞTİR! AHMET ALTAN HINCAL ULUÇ'U NEDEN KIZDIRDI?
"Git oraya, minik bir çiftlik al, kaşmir yünleri veren bir koyun türü var, yalnız Avustralya'da yaşıyor.. Onlardan yetiştir. Bu münasebetsiz memlekette manasız yazılar yerine, orada şiir yaz, roman yaz.."
Taraf gazetesi genel yayın yönetmeni ve yazarı Ahmet Altan "Müsamere" başlıklı yazısında Meclis’teki 23 Nisan kutlamaları sırasında Sayıştay denetçisi bir kadının başörtülü olduğu için bürokratlara ayrılan locadan çıkartılmasını eleştirmişti.
Bugün de Sabah yazarı Hıncal Uluç, Ahmet Altan’ı eleştirdi. İşte Uluç’un o yazısı:
Münasebetsiz memleketin münasebetli çocuğu..
"Erguvanları açmış bir şehirde yaşıyorum ve saçma sapan meseleler hakkında yazılar yazıyorum.
Talihim olsa Avustralya’da koyun yetiştirirdim ama biraz talihsizim.
Bu münasebetsiz memlekete düştüm.
Düşmekle kalmadım bir de buranın manasızlıklarını ciddiye almak zorunda olan bir işe merak sardırdım.
Dün memleketimizde "milli egemenlik" bayramı vardı.
Meclis’in açılışının bilmem kaçıncı yılını kutladık.
Bu bayram çocuklara adandığı için bol miktarda da çocuk vardı etrafta.
Zavallı oğlanlarla kızları da alet ediyorlar kendi manasızlıklarına."
İfadeye bakar mısınız?.
Talihli olsa, Avustralya’da çoban olurmuş. Talihsiz olduğu için Türkiye’de yazar.
Türkiye, "Münasebetsiz memleket.."
Şu aşağılamaya dikkat edin.. "Meclis’in açılışının bilmem kaçıncı yılını kutladık.."
Aşağılanan, "Hasta adam"ın külleri üzerinde yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu.. Aşağılanan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.. Bunu yapan da bir Cumhuriyet çocuğu..
Bugün olduğu yeri, bugünkü yaşamını, kendi ülkesinde, kendi devletine bu kadar rahat sövme özgürlüğünü ona veren Cumhuriyet’in çocuğu..
Ahmet Altan..
Üç gün evvel de Cumhuriyet’in kendisine saldırmıştı.
"Partiler, Cumhuriyet’in yüzüncü yılı için programlarını açıklıyorlar.
2023 yılı için çok parlak vizyonları var.
Ama Cumhuriyet’in seksen sekizinci yılında, biz burada yarınımızı bile göremiyoruz, vizyon tamamen puslanmış vaziyette.
Seksen sekiz yılda doğru dürüst bir devlet bile kuramamışız."
"88 yılda doğru dürüst bir devlet bile kuramamışız" derken tarihe bakmıyor. Coğrafyaya bakmıyor. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan devletler, Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Çekoslovakya dahil, bugün neredeler?. Arap dünyasında, Afrika’da kurulan devletlerin hali ne?. Ya Asya’dakiler?. İran, Afganistan, Pakistan?..
Orta Doğu’nun ve Doğu’nun, tüm dünya tarafından söz birliği edilmişçesine örnek gösterilen tek devleti değil miyiz?.
Tabii eleştirilecek yanımız çok.. Tabii, gelişmek, tabii güne hızla uymak zorundayız.. Tabii bunları yazacağız. İsteyeceğiz.. Ama bunları yaparken, atılan o sağlam, bugün hâlâ dimdik duran temele dil uzatmaya, sövmeye, aşağılamaya vardırmayacağız, işi..
Milli Egemenlik’e sövmesinin sebebini yazının devamında okuyorsunuz Altan’ın..
Efendim, Meclis’te yapılan 23 Nisan Oturumunun dinleyici locasından başı örtülü bir kadını çıkarmışlar.. Başı örtülü olduğu için.. Ona kızmış, köpürmüş, Devlete münasebetsiz demesi, bu ülkede yaşamayı talihsizlik sayması, en kutsal güne "Meclis’in açılışının bilmem kaçıncı yılı" demesi bundan..
Oysa yalan.. Kadının locadan çıkarılmasının sebebi, başının örtülü olması değil. Çünkü localara baş örtülü girmek serbest.. Sorun davetiyeden çıkmış. Çok açık ve net yazdı, haberi doğru veren gazeteler.. Ve de o kadın, Sayıştay üyesi.. Başı örtülü kadın, en yüksek mahkemelerden birinde üye.. Önce onu alkışlasana..
Alacak çok yolumuz var. Doğru.. Ama bu yolu, öfkeyle, söverek, saldırarak, nefretle, kinle almamız mümkün değil..
İnsanlar, birbirlerini kucaklayarak da eleştiri yapabilirler..
Ahmet Altan’la bir zamanlar hısımdık. Çok sevdiğin Cemal Dayımın damadıydı. Çok sevdiğim Çetin Ağabeyin de oğlu..
Avustralya artık uzak değil, Sevgili Ahmet.. Dünya ufaldı.. Üstelik hâlâ nüfusu az.. Hâlâ göçmen kabul ediyor.. Hâlâ küçük paralara büyük yatırımlar yapabilirsin. Git oraya, minik bir çiftlik al, kaşmir yünleri veren bir koyun türü var, yalnız Avustralya’da yaşıyor.. Onlardan yetiştir. Bu münasebetsiz memlekette manasız yazılar yerine, orada şiir yaz, roman yaz..
Üstelik orada, ulusal bayram falan da yok, seni rahatsız edecek. Bayrağının köşesinde Britanya simgesi vardır, Birleşik Krallık ülkelerinden biri olduğunu gösteren, Devlet Başkanları da kraliçedir zaten.. Ve de Birleşik Krallık’ta ulusal bayram yoktur.
Haa.. Kraliçenin "Resmi" doğum günü bayram yerine geçer ama, o tarih de her yıl ayrı ilan edilir.. Haziran ayında bir cumartesi genelde.. Bu yüzden, İngiltere’de bile fazla ciddiye alınmaz..
Koyunlarına bakıp, her haziranda Kraliçe şerefine bir viski atar, keyfine bakarsın, Ahmet, münasebetli, münasebetli..
Hıncal Uluç/Sabah