04 Oca 2021 11:34 Son Güncelleme: 04 Oca 2021 11:58

George Orwell'in kitaplarının telif hakları bitti

21 Ocak 1950 tarihinde hayatını kaybeden İngiliz gazeteci ve romancı George Orwell'ın eserlerinin büyük çoğunluğunun, 70 yıl süren telif hakkı 1 Ocak 2021 itibarıyla son buldu.

Türkiye'de ve dünyada çok sayıda yayınevi de böylelikle Orwell kitaplarını varislerine telif ödemeden ilk kez basabilmek için kolları sıvadı.

Türkiye'de Can Yayınları, Orwell kitaplarının pek çoğunun yayın haklarını elinde tutuyordu. Fakat İthaki, İş Bankası Kültür, Fom Kitap, Everest ve Kırmızı Kedi gibi yayınevleri de 1 Ocak itibarıyla Orwell kitaplarını basacağını duyurdu.

Ayrıca Orwell'ın 1984, Hayvan Çiftliği gibi kült kitapları, istenmesi durumunda tiyatro veya bilgisayar oyunlarına ya da sinema filmlerine de konu olabilecek.

BBC Türkçe'nin haberine göre Bu yıl Orwell gibi Orhan Veli Kanık ve Cesare Pavese gibi isimlerin eserlerinin de telif hakları son bulacak.

2019 yılında Türk yazar Sabahattin Ali eserlerine ait telif hakları da ortadan kalkmış ve çok sayıda yayınevi de kitapları basmıştı.

Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Halit Ziya Uşaklıgil'in eserlerinin de şu an telif hakları bulunmuyor.

Telif hakları nasıl son buluyor?

Telif hakkının son bulması 1886 tarihli Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi'ne (Bern Konvansiyonu) dayanıyor. Türkiye de 168 ülke ile birlikte bu sözleşmenin taraf ülkelerinden birisi.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yer alan ilgili maddede de şu ifadeler yer alıyor:

"Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder. Bu süre, eser sahibinin birden fazla olması durumunda, hayatta kalan son eser sahibinin ölümünden itibaren yetmiş yıl geçmesiyle son bulur."

ABD, İngiltere, Türkiye, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde telif hakkının son bulması için sanatçının ölümü üzerinden 70 yılın geçmesi gerekirken, bu süre Kanada ve Çin gibi bazı ülkelerde 50 yıl.

47 yıllık yaşam
Hayvan Çiftliği ve 1984 gibi iki kült romanın yazarı Orwell, 25 Haziran 1903'te Hindistan'ın Bengal eyaletinin Montihari kentinde bir İngiliz sömürge memurunun oğlu olarak doğdu.

Ailesiyle birlikte İngiltere'ye döndükten sonra, öğrenimini Eton College'de tamamladı.

Gerçek adı Eric Arthur olan Orwell, 1922-1927 yılları arasında Hindistan İmparatorluk Polisi olarak görev yaptı.

Ancak imparatorluk yönetiminin içyüzünü görünce 1927 yılında görevinden istifa etti ve yazar olmaya karar verdi. 1928'de yazarlıkta istediğini bulamadı ve bir dizi farklı işle uğraşmak zorunda kaldığı yere, Paris'e taşındı.

Bu tecrübelerini 1933 yılında yayımladığı "Paris ve Londra'da Beş Parasız" isimli kitabında yayımlayan yazar, bu kitaptan kısa bir süre önce George Orwell adını aldı.

Bu kitabı 1934 yılında yayımladığı Burma Günleri isimli romanı takip etti.

1920'lerin sonunda kendisini bir anarşist olarak gören yazar, 30'ların başında ise kendisini sosyalist olarak tanımladı.

1936'da İngiltere'nin kuzeyindeki işsiz madenciler arasındaki yoksulluğu yazmak üzere görevlendirildi ve bunun sonucunda "Wigan İskelesi Yolu" (1937) isimli kitabı ortaya çıktı.

1936 yılında İspanya İç Savaşı'nda Cumhuriyetçiler safında savaşmak için İspanya'ya gitti. Burada yaşadıklarını "Katalonya'ya Selam" kitabında kaleme aldı.

Devrimci muhalifleri bastırması gerekçesiyle Sovyetler Birliği'ne ve SSCB lideri Josef Stalin'e karşı bir tutum izledi.

Orwell 1941 ile 1943 yılları arasında, BBC'de çalıştı. 1943'te haftalık sol görüşlü bir dergi olan Tribune'un edebiyat editörü oldu.

Yazar, 1945 yılında bir çiftlikte geçen ve Stalin'in Rus Devrimine ihaneti konusuna dayanan politik bir fabl olan 'Hayvan Çiftliği' kitabını yayımladı.

Bu kitap onu daha kitlesel bir üne kavuşturdu.

4 yılın ardından ise 1984 ismiyle bir distopik romanı da okurlarıyla buluşturan Orwell, 21 Ocak 1950'de tüberküloz sebebiyle hayatını kaybetti.

Papazın Kızı (1935), Aspidistra (1936), Boğulmamak İçin (1939) isimli kitapları da yayımlayan Orwell'ın bazı şiirleri de çeşitli dergilerde yayımlandı.

Eserleri çok sayıda dile çevrildi; dünya genelinde sık sık çok satanlar listesinde yer aldı.

BBC'de ne yaptı?
Londra'daki BBC genel merkezinin girişinde bir George Orwell heykeli bulunuyor. Kasım 2017'de BBC binasına yerleştirilen sigara içen Orwell heykeli, bir biçimde bina çalışanlarının da gayri resmi sigara içme noktası.

İngiliz heykeltıraş Martin Jennings imzasının yer aldığı heykelin yanında, Hayvan Çiftliği'nin kullanılmayan önsözünden bir Orwell cümlesi yer alıyor:

"Özgürlük, insanlara duymak istemedikleri şeyleri söyleyebilmektir."

Peki, 1941 ve 1943 yılları arasında BBC için çalışan Orwell, kurumda neler yaptı?

Denizaşırı İmparatorluk Departmanı'nda mülakat asistanı olarak işe başlayan Orwell, işe başladığı dönemde de şöhretli bir romancıydı. Ancak tanınırlığı elbette 1984 ve Hayvan Çiftliği'nin getirdiği şöhretten daha azdı.

Bir yıl sonra Doğu Servisi'nde söyleşi yapımcısı oldu.

Biyografi yazarı DJ Taylor, Orwell'ın BBC'ye katılmakta oldukça hevesli olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Savaş zamanıydı ve sağlığı iyi değildi. Hükümetin onu asla savaşa çağırmayacağı açıktı. Bence BBC'yi bir tür savaş görevi olarak gördü."

Başlangıçta Orwell'in zamanının büyük kısmı Hintli meslektaşlarınca okunmak üzere Hindistan'a ilişkin haber metinlerini yazmakla geçti. Bu daktilo yazıları 1980'lerde yayımlandı. Ancak edebi bir dilden hayli uzak haber metinleriydi.

'Güçlü bir propagandacıydı'

Taylor, Orwell'ın güçlü bir propagandacı olduğunu düşünüyor:

"Şimdi Orwell'ı en doğrucu yazar olarak düşünüyoruz. Ama savaşın kazanılması gerektiğini ve iyi propagandanın bunun bir parçası olacağını biliyordu. Daha sonra hayal kırıklığına uğradı çünkü propagandanın etkili olmamasından korkuyordu.

"Orwell'in yalan söylemediğiniz sürece, propaganda kavramıyla hiçbir sorunu yoktu. Hele ki ahlaki açıdan doğru olan bir dava için yapıyorsanız. Ancak başka bir rejimle savaşan bir rejim için propagandacı olması konusunda bir ironi var - ve bunda Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ün köklerini görüyoruz. "

TS Eliot ve EM Forster gibi kişileri Asya'ya yönelik yayınlara davet eden Orwell'ın kendi başına da yayına girmesine izin verildi.

'Hiç program kaydı yok'

Bir belgesel yapımcısı Simon Rooks, Orwell'ın katıldığı programların hiçbirinin bir şekilde BBC arşivine giremediğini görünce şaşkına döndü. Bu arşivi yöneten Rooks bunun bir hayal kırıklığı olduğunu ancak sürpriz olmadığını söylüyor.

"Orwell'ın zamanında çok az şey kaydedildi. Çünkü radyo esasen canlı bir ortamdı. Ancak savaşta BBC, dünyanın diğer bölgelerine çok daha fazla yayın yapmaya başladı.

"Ve eğer Orwell'ın sık sık yaptığı gibi Hindistan'a yayın yapıyorsanız, bazı kısımların gece yarısı teslim edilmesi gerekirdi. Bu kayıtlar asetat diskler üzerindeydi: Yalnızca ince bir lake kaplamaya sahiplerdi ve yıpranmadan önce yalnızca birkaç kez çalınabiliyorlardı. Kayıtlar bazen kalıcı kullanım için daha sağlam arşiv disklerine aktarıldı. Ancak şimdiye kadar çok az sayıda denizaşırı program bu şekilde tutuldu. Ve ne yazık ki George Orwell ile ilgili hiçbir şey kalmadı."