Genelkurmay'dan çizgi roman! Türk milleti daha dindar olmalıdır
Genelkurmay Başkanlığı "Atatürk ve Laiklik" başlıklı çizgi roman bastırdı.
Çizgi romanda laikliğin dinsizlik anlamına gelmediği, İslam dininin de ilerici olduğu görüşlerine yer veriliyor.
Kitapta Atatürk'ün "Türk milleti daha dindar olmalıdır. Bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime bizzat hakikate nasıl inanıyorsam öyle inanıyorum çünkü bizim dinimizde akla aykırı gelişmeye ve ilerlemeye engel hiçbir şey yoktur" gibi dindarlığa övgüde bulunan sözleri yer alıyor.
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre Genelkurmay ATAŞE -Daire Başkanlığı ilginç bir projeye imza atarak "Atatürk ve Laiklik" başlıklı bir çizgi roman bastırdı. Atatürk'ün din ve laikliğe bakışma yer verilen eserde, Atatürk'e ait, "Laiklik asla dinsizlik değildir. Ayrıca sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını da sağlamıştır" gibi ifadeler bulunuyor.
Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Daire Başkanlığı (ATAŞE) Yaymları'nın bastırdığı "Atatürk ve Laiklik" çizgi romanda, Atatürk'ün Cumhuriyet döneminde İslamiyet ve laiklik konularındaki düşünce ve görüşlerine çizimler eşliğinde yer verildi. Orhan Dündar imzalı 52 sayfalık eser, "Çizgilerle Atatürk" serisinin 5.'si olarak yayınlandı. Çizgi romanda, Atatürk'ün Meclis'te yaptığı konuşmalar ile laiklik ve din konusundaki anlatımları yer alıyor. 2 yıldır üzerinde çalışıldığı belirtilen eser, Anıtkabir Komutanlığı ve ATASE'de satışa çıkartılacak.
DAHA DİNDAR OLUNMALI
Atatürk'ün Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmalar çizgi roman olarak okuyuculara aktarılırken, unutulmaya yüz tutmuş söylevlerine de yer veriliyor. Çizgi romanın 5.sayfasında Atatürk'ün kalpağıyla Meclis'te yaptığı konuşma bizzat Atatürk çizimleri eşliğinde şöyle aktarılıyor: "Bizim dinimiz için herkesin elinde bir değer ölçüsü vardır. Bu değer ölçüsü ile herhangi bir şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Eğer bizim dinimiz akıl ve mantıkla uyuşan bir din olmasaydı en mükemmel din olmazdı, en son din olmazdı." Çizgi romanın 6. sayfasında ise Atatürk'ün 29 Ekim 1923 günü Fransız gazeteci Maurice Pernot'ya verdiği röportajdan alıntılar yapılırken; "Türk milleti daha dindar olmalıdır. Bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime bizzat hakikate nasıl inanıyorsam öyle inanıyorum çünkü bizim dinimizde akla aykırı gelişmeye ve ilerlemeye engel hiçbir şey yoktur" ifadelerine yer veriliyor. ATEŞE tarafından bastırılan çizgi romanın 11. sayfasında Atatürk'ün laikliğin önemi hakkındaki görüşleri de şöyle aktarılıyor: "Laiklik ilkesinde ısrar ediyoruz çünkü milli iradenin insanlığa mal olmuş değerlerin belki de en kutsalı olan din hürriyeti ancak laikliğin sağladığı ve yasal güvence altına aldığı din ve vicdan özgürlüğü ile korunabilir. Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması değildir. Aynı zamanda bütün yurttaşların vicdan ibadet ve din hürriyetini sağlamak ve korumak demektir."
İSLAM DİNİ İLERİCİ
Çizgi romanda Atatürk'ün Meclis kürsüsünden yaptığı bazı konuşmalar çizimler eşliğinde şöyle yer alıyor: Efendiler yalnız biz zulüm görmedik bütün İslam dünyası zulüm gördü ve esaret altında kaldı. Düşmanlar bizi esaret zinciri altında bırakmak istediler. Fakat milletimizin azmi bu zincirleri parçaladı, bağımsızlığını elde etti. Bizim dinimiz milletimize miskin ve hor görülmeyi tavsiye etmez. Tam tersine Allah da, peygamber de insanların milletlerin yücelik ve şerefini korumalarını ister. Laiklik devlet ve toplum kurumlarının işleyişini sağlayan kuralların kaynağını akıl, bilim ve toplum ihtiyaçlarından almayı öngörür. Laiklik hiçbir inanç ve ibadetin insanlara zorla dayatılmasına izin vermez. Bu özelliğiyle hem toplumsal barışın hem de milli birlik ve beraberliğin garantisidir. İslamiyet çok yüksek bir dindir. Bilgiyi, kültürü ve ilerlemeyi sever. Akıldan mantıktan hiç ayrılmaz. Yeryüzünde İslam dini kadar hürriyetçi, ilerici bir din yoktur. Laiklik asla dinsizlik değildir. Ayrıca sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını da sağlamıştır. Bağlı bulunmakla mutlu ve memnun olduğumuz İslam dinini politika aracı olmaktan kurtarmak ve yükseltmek gerektiğine inanıyoruz. Kutsal inanç ve vicdani kanaatlerimizi belirsiz, karışık ve her türlü çıkar ve tutkuların ortaya çıkma sahnesi olan siyasetlerden kurtarmamız gerekir.
İşte Milliyet'te bugün yer alan o çizimler: