26 Eki 2007 11:25 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:51

"GENELKURMAY HER MEDYA PAŞASINA BİR TÜMEN,BİR HAVA GÜCÜ TAHSİS ETMELİ"!..ÜNLÜ GENEL YAYIN YÖNETMENİ NEDEN BÖYLE BİR TALEPTE BULUNDU?..MEDYA PAŞALARI DERKEN KİMLERİ KASTETTİ?..

Savaş planları yazıişlerinde kotarılacak, çıkarma harekâtına savaş muhabirleri gönderilecek,sağlık ekipleri sıhhıye görevini üstlenecek.Dış politika yazarları uluslararası ilişkileri düzenlerken, siyaset yazarları da halkla ilişkileri götürecek.

Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan,isim vermeden Genelkurmay'ın terör örgütüyle mücadele yöntemlerinden memnun olmayan medya paşalarını yazdı.Babahan,isim vermedi ancak son zamanlarda hem köşe yazılarında hem de Hürriyet'in manşetlerinde "militarizm" havası estiren Ertuğrul Özkök'ü ima ettiği açıktı.İşte Babahan'ın "Genelkurmay'a açık mektup" başlıklı yazısı...




Genelkurmay'a açık mektup


Medyada çıkan yazılara bakılırsa, kimi medya paşaları Genelkurmay'ın terör örgütüyle mücadele yönteminden memnun değil.
Bunu çözmek gerekir.
Yıllardır bölgede savaş haberi yapa yapa hepimiz birer askeri uzman olmuş durumdayız zaten.
Bu durumda ülkenin selameti için yapılması gereken tek şey var.
Genelkurmay karargâhı yarın toplanmalı ve her medya paşasına bir tümen, bir hava gücü tahsis etmeli.
Bölgede terör odaklarıyla nasıl mücadele edileceğini, Amerika'ya dersini nasıl vereceğimizi en iyi biz bildiğimize göre, kısa sürede hem terör sorununu çözer, hem de huzuru sağlarız.
Evet, iş ne yazık ki bu noktaya geldi. Savaş planları yazıişlerinde kotarılacak, çıkarma harekâtına savaş muhabirleri gönderilecek, sağlık ekipleri sıhhıye görevini üstlenecek.
Dış politika yazarları uluslararası ilişkileri düzenlerken, siyaset yazarları da halkla ilişkileri götürecek.
Çünkü kimimiz şu anda yürütülen savaşı beğenmiyoruz.
Daha çok ceset, daha çok öfke istiyoruz.
O da yetmiyor, insanları birbirinden şüpheye düşürecek noktaya getirmek istiyoruz.
Futbol maçı skoru gibi, genç adamların cesetlerini saymak istiyoruz.
"Yakarım Roma'yı da yakarım" şarkısında olduğu gibi, Erbil'i, Kerkük'ü yakmak, yüreklerini ağızlarına getirmek istiyoruz.
Bu ülkede kendisine "Kürt" diyen ama teröre bulaşmamış insanları bile dışlamayı göze alıp yok saymak istiyoruz.
Bunu yapanların başına neler geldiğini, yakın geçmişimizde insanların birbirlerinin boğazına nasıl sarıldığını unutmuş görünüyoruz.
Türkiye'nin bir terör sorunu var.
Ama bu artık sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceği üzerinde herkesin neredeyse hemfikir olduğu bir konu.
Bütün yükü askerin sırtına yükleyip üç-beş uçak gönderip sorunu çözeceklerini sananlar, hem askere hem ülkeye kötülük yaptıklarının farkında değiller.
Evet, terörle mücadele edeceğiz.
Gerekiyorsa, sınır ötesindeki terör kamplarına müdahale edeceğiz çünkü bu bir meşru müdafaa.
Ancak bunu yaparken bu topraklar üzerindeki milyonlarca insanı birbirine düşürmekten kaçınacağız.
İnsanlara sadece etnik kimliklerinden dolayı terörist muamelesi yapma hakkını kendimizde görmeyeceğiz.
Bunu yapmak isteyenler nasıl bir çağda yaşadığımız farkında değiller demektir.
Sancılı, zor bir dönemden geçerken kimsenin tribündeki taraftar havasına bürünüp "Sahaya ineriz..." sloganları atmaya hakkı yoktur.
Unutmayın, taraftarı sahaya inen takımın puanını siliyorlar.
http://jjmaobuduo.3322.org/csr