''GENEL YAYIN YÖNETMENİ'NİN SEVDİĞİ BİR ŞEYİ SEVMEMEK!..'' BEKİR COŞKUN'DAN ALTAYLI'YA ŞOK YAZI!..

Fatih Altaylı’ya...

GENEL Yayın Yönetmeni’nin "sevdiği" bir şeyi sevmemek...

O ilk yıllarda "Genel Yayın Yönetmenimiz neyi seviyor acaba?" sorusuna "Deve güreşlerini…’ yanıtını alınca uzun uzun düşünmüştük, güreşen develeri anımsatan ne yapsak...

Neyse ki Sevgili Fatih Altaylı, sen "Göbeğini kaşıyan adamları çok severim" diyorsun...

Bu baş edilebilir bir durum...

Bence insan sevdiğine de kızabilir...

Hani buzdolabını rehinciye kaptırmış, işini bilmez babasına kızan çocuk gibi...

Ya da aydınlık ve güzel günler umut ederek, "Benim çocuğum ileride doktor olacak" derken, semaver tamircisi olan oğluna kızan baba gibi...

*

Yazındaki, "Seçimlerin kaderini göbeğini kaşıyan adam belirliyor" görüşü çok doğru... Yine, "Keyfi yerinde olduğu için ve fazla gelecek kaygısı taşımadığı için göbeğini kaşıyor" tespitin de doğru...

İşte ben de diyorum ki; niye keyfi yerinde?..

Dünyanın en verimli, en zengin, en stratejik, en cennet toprakları üzerinde oturup da... Gelişmişlikte; Libya, Tayvan, Barbados, Letonya, Hırvatistan, Kıbrıs Rum Kesimi’nin dahi altında olursa insan...

Nasıl keyfinden göbeğini kaşıyabilir?..

623 bin aç...

14.7 milyon yoksul...

Kömür-makama-nohut yardımına muhtaç 3 milyon aile...

İşte dünkü yazında vardı; malulen emeklilik maaşı almak için organ naklinden kaçıp diyalize razı olanların ülkesi...

Keyiften göbek kaşıyacak bir sebep var mı?..

• Hani durduğum yerde çaresiz zıplayarak, içimden "Genel Yayın Yönetmeni seviyorsa ben de sevmeliyim" diye de geçmiyor değil...

Ama yarım asırdan fazladır iktidarları, çoğunluktaki "göbeğini kaşıyan adamlar" seçiyorsa... Ve bizim gazetede televizyonda her gün yaptığımız, bir cenneti cehenneme çevirmiş "göbeğini kaşıyan adamın" marifetlerini anlatmak ise...

Ben ne yapabilirim?..

Gönüldür bu...

Bekir Coşkun/Habertürk