GENEL YAYIN YÖNETMENİ OLAMADI KENDİSİNİ MAGAZİNE VERDİ!.. EYÜP CAN OKURLARI NASIL ŞAŞKINA ÇEVİRDİ?.

Hürriyet Gazetesi'ne Ertuğrul Özkök'ten sonra genel yayın yönetmeni olacak isim olarak bakılan isim Eyüp Can'ın bugün yaptığı haberi görenler şaşkınlığını gizleyemedi.

Siyasi ve ekonomi haberleriyle bilinen Eyüp Can bu kez Nil Karaibrahigil'in düğününe katılıp haber yapmıştı.

İşte o haber...

Masal gibi

Nil Karaibrahimgil ile reklamcı Serdar Erener, önceki gün Mısır´da evlendi. Kahire Büyükelçiliği´nde başlayan tören Nil Nehri üzerinde devam etti.

50 kişilik düğün töreni

*Nil Karaibrahimgil ile Serdar Erener´in hazırlıklarını gizlilik içinde yürüttüğü törene 50´ye yakın aile üyesi ve yakın dost katıldı. Kahire Büyükelçiliği´nde kıyılan nikahta, ünlü şarkıcının şahitliğini Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Erener´in şahitliğini ise yıllardır birlikte çalıştığı yönetmen Sinan Çetin yaptı.

Damat celabiye giydi

*Büyükelçilik´teki törene Nil Karaibrahimgil gelinlikle katılırken, Serdar Erener´in geleneksel Mısır kıyafeti celabiye giymesi herkesi şaşırttı. Büyükelçilikteki sade törenin ardından çift, Nil kıyısında bekleyen Nile Adventurer adlı teknede davetlilerle buluştu.

İşte davetli listesi

Ergun Özen, Epi Özen, Yücel Erener, Nizamettin Erener, Suavi Karaibrahimgil, Berrin Karaibrahimgil, Sertab Erener, Demir Demirkan, Selami Karaibrahimgil, Semra Karaibrahimgil, Berkan Tüzünataç, Alla Tüzünataç, Peri Tüzünataç, Mehmet Eskihancılar, Gül Mutlu, Elif şafak, Eyüp Sağlık, Sinan Çetin, Rebeka Çetin, Ersin Akyüz, Çağla Akaslan, şermin Ekinci, Merve Berkman, Kayıhan Fırat, Ceren Aksakoğlu Newman, Jeremy Newman, Uğurcan Ataoğlu, Ayşe Ataoğlu, Mazhar Alanson, Biricik Alanson, Aslı Türker, Paulo Righetto, Akın Öngör, Gülin Öngör, Gökhan Özgün, Aslı Özgün, Uğur Bayar, Selin Bayar, Erhan Nukan, Ferda Nukan, Feza Fırat, Ertuğrul Yazganç, Onur Karaibrahimgil, Uğur Karaibrahimgil, Umur Turagay, Gamze Turagay, Teoman Yakupoğlu, Nihat Odabaşı, Emine Erener, Can Hatipoğlu, Cevdet Akçay...

Masalsı düğünden notlar

Nil Karaibrahimgil ve Serdar Erener´in gizlilik içinde yürüttükleri düğün hazırlıkları 50´ye yakın aile üyesi ve dostlarının katılımıyla çarşamba günü öğleden sonra Kahire Büyükelçiliği´nde gerçekleşti.

*Nil´in nikah şahitliğini yakın dostu Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen yaparken Serdar´ın nikah şahidi yıllardır birlikte çalıştığı yakın dostu yönetmen Sinan Çetin´di.

*Büyükelçilik´teki törene Nil zarif bir beyaz gelinlikle katılırken Serdar kemik rengi keten entarisiyle dikkat çekti. Törene katılan tüm dostlarına smokin şartı koyan Serdar´ın geleneksel Mısır kıyafeti olarak bilinen celabiye giymesi herkesi şaşırttı. Fakat Serdar´ın normal zamanlarda da o kendine özgü eskitilmiş kıyafetlerle dolaştığını bilen dostları bu durumu anlayışla karşıladı.

*Büyükelçilik´te sade bir törenle evlenen çift daha sonra Nil kıyısında kendilerini bekleyen Nile Adventurer adlı teknede aile yakınları ve dostlarıyla buluştu.

*Düğün töreni arka arkaya yapılan Eski Mısır uygarlığına ait tapınak ziyaretleri ile bir ara kültür törenine dönüştü. Dünyanın en büyük dinsel kompleksi Amon Tapınağı´na yapılan ziyaretten sonra gecenin hazırlıkları başladı.

*Masalsı gecenin en büyük sürprizi, yıllardır şarkı söylemeyen Nil´in babası Suavi´nin gitarı eşliğinde yıllar önce yazdığı ve bestelediği şarkıları Nil´le birlikte söylemesiydi. En çok da 1970´li yıllarda askerde yazdığı "Kızım Kızım" şarkısı alkış aldı.

*Gece boyunca Nil´e Teoman, Sertab Erener, Demir Demirkan ve Mazhar Alanson şarkılarıyla eşlik etti. Mazhar Alanson´un sabaha karşı verdiği minik konser herkesi mest etti.

*Be Travel´ın titiz organizasyonu ile gerçekleşen düğün töreni kusursuz geçti.

*Sabaha karşı kesilen piramit şeklindeki düğün pastası ile masalsı düğün son buldu.

Eyüp Can'ın kaleminden Nil Kıyısında masalsı düğün

Allah´ın sopası yok.
Sen misin yıllarca `düğün sevmem´ diyen.
Sırf törenden kaçmak için hayatının kadınıyla Berlin Konsolosluğu´nda düğünsüz evlenen.
Vazgeçtim düğün kıyafetini, nikâh masasına şahitsiz giden.
En yakınındakilere bile haber vermeden evlenen.
* * *
Yıllardır düğünlerin gelin ve damattan çok yakınlarını memnun etmek için yapıldığına inanırım.
Ve onca çabaya rağmen günün sonunda kimsenin tam olarak memnun olmadığına.
O bitip tükenmek bilmeyen hazırlıklar, protokol masaları, aileler arası ya da aile içi dengeler...
Aslına bakarsanız herkes sizin mutlu olmanız için oradadır, ama siz öylesine heba edersiniz ki kendinizi...
Herkesi memnun etmek için çıkarsınız yola, o günden geriye size muhtemelen derin bir yorgunluk ve memnuniyetsizlik kalır.
Bir de içten ya da zoraki gülücüklü resimlerden oluşan bir düğün albümü.
* * *
Genelleme yapmak istemem ama düğün törenlerine karşı genel kanaatim böyle.
Daha doğrusu önceki güne kadar böyleydi.
Nil Karaibrahimgil ve Serdar Erener´in çarşamba günü Kahire Büyükelçiliği´nde başlayıp Nil nehri üzerinde tamamlanan `masalsı´ düğününü yaşayana kadar.
Demek ki insan ailesi ve dostlarıyla `düğün stresine girmeden´ o günü doyasıya yaşayabiliyormuş.
* * *
Size bu satırları Aswan´da Nil nehri üzerinde sabahın ilk ışıklarına kadar süren büyülü bir gecenin ardından yazıyorum.
Aile üyeleri ve dostların davetli olduğu bu gözyaşı ve kahkaha dolu düğüne gazeteci kimliğimle katılmadım.
Fakat Nil ve Serdar´ın iznini alarak düğünler konusunda benim genel anlayışımı tekzip eden bu özel düğünü yazmak istedim.
* * *
Aslında her şey yılbaşından hemen önce Nil´in astroloji ile ilgilenen çok sevdiği bir arkadaşının önerisi ile başladı.
Meğer Nil ve Serdar´ın yıldızları eğer 20 Ocak´ta Nil kıyısında evlenirlerse mükemmel bir biçimde buluşuyormuş.
Yoksa Serdar´a kalsa bu düğün kışın sonunda, yine aile ve dostlarla ama Moğolistan´da ıssız bir göçebe çadırının içinde olacaktı.
Zaten bu iki farklı seçim onların kişiliklerine dair çok şey söylüyor.
* * *
Biri ateş diğeri su.
Serdar beyin, Nil kalp.
Ve onları bambaşka kişiliklere sahip olmalarına rağmen Nil kıyısında birleştiren şey AşK.
Büyük harfle AşK, beyinde ve gönülde birlikte büyüyen bir AşK.
Ne yalan söyleyeyim uzun zamandır Serdar´ı böylesine teslim olmuş görmemiştim.
Reklâmın `dahi çocuğu´ olarak bilinir ya, gerçekten de öyledir, aklı, birikimi, yaratıcı zekası teslimiyeti engeller.
Ama söz konusu olan Nil´se, aşkı Nil nehri kadar büyükse, Serdar´a aklı aşmak ve aşka dalmak düşer.
* * *
Gelelim Nil´e.
Siz onu `özgür kız´ olarak tanıyorsunuz.
Oysa Nil bir yanıyla onu yansıtan bu imajın çok ötesinde bir kadındır.
Yeryüzünde onun kadar enerji dolu, onun kadar akışkan, eskilerin tabiriyle `kesbi´ değil `vehbi´ şakıyan az insan vardır.
Annesi, babası, kocası ve dostlarıyla önceki gece Nil kıyısında Nil´den de coşkuluydu.
Hepimizi kahkaha ve gözyaşına boğdu.
Mutluluk Nil kıyısında gülen bir gözyaşı oldu.
Meğer Allah´ın AşK´tan yapılmış bir sopası varmış...