20 Şub 2007 16:42 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

GENEL KÖŞE KADINI!..PERİHAN MAĞDEN,AYŞE ARMAN'A YENİ BİR TİTR BULDU!..

Perihan Mağden-Ayşe Arman arasında patlak veren polemik tam gaz sürüyor.Mağden Buzda Dans yarışması ile ilgili yazdığı yazıda "Kocaman bir ağzı,burnu ve çipil çekik gözleri var" dediği Ayşe Arman'a bu kez "genel" dokundurdu!..

Polemik,Perihan Mağden'in Buz Dansı yarışması ile ilgili yazdığı yazıda Ayşe Arman hakkında "kocaman bir ağzı,burnu ve çipil çekik gözleri var" demesiyle başlamıştı.Arman bu yazıya Kötülük kuyularından kötülük çeken bir dili var" diyerek cevap verdi.Perihan Mağden bugünkü Radikal'de bir taraftan Serdar Turgut'a,diğer taraftan da Ayşe Arman'a yüklendi.


Egosantrik Türk Basıncılığı

Son birkaç yılda çığrından çıkmış 1 hal aldı Türk Basmacılığı'nın benmerkezcilik katsayısı.
Hani 'Âlemin derdi/Beni gerdi' diye vülger mi dülger bi lafımız var. Ve memleketimizde dert harbiden ve haddinden çok hani. İşte şimdi Yükselen Türk Irkçılığı ile baş etmek/edememek durumundayız. Geçenlerde İsmet Berkan; nasıl son 10 yılımız 12 Eylül'ün (Yüce) Eseri dincilikle baş etmekle heba olduysa, önümüzdeki on yılımızın da kimlerin/kimlerin eseri olduğunu TEŞHİS-LEMEMEK için elimizden geleni ardımıza koymadığımız ırkçılıkla (milliyetçilik' 'ulusalcılık'vari afili ve tartışmaya açık kelimelerin ihlal edildiği topraklardayız, bunun adı açık seçik: ırkçılık hanımlar beyler artık) baş etmek durumunda kalacağımızı 'baykuşluyordu.'
Baykuşluyordu hakikaten, öngörüsünün isabetlilik oranı karşısında içim korkuyla katıldı: Haklıydı!
Şimdi hal böyleyken/Telefunken! (Arada CemYılmazlaşmadan durunamıyorum. Beni af buyrun Cömert Gönüllü Okur!) Evet hal böylesine iç ve dış karartıcıyken, artık iş her nevi teorileme düzeyinden çıkmış, Hrant Dink işte böylesine 'kolay' (3 arkadaş Pelitli'de düşündüler; biri diğerinin cebine 250 liraya aldığı bir silah, bir liraya aldığı bir bayrak ve polisin eline geçirip geçirmediği hâlâ meçhul iki sim kartla, mevcudu bulunamayan bir cep telefonu koydu, otobüse atlayıp giden beyaz bereli, Ermeni'yi kapının önünde bekledi bekledi vurdu) bir cinayete kurban verilirken, 'yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır' havası üfür üfür üfürülürken, çevremdeki hemen herkes devlet korumalarıyla donatılmışken-
Durum bu kadar ACİLKEN- cümlemiz hayatlarımızın Acil Kapısı'nda dikilmiş, bekleşirken-
Türk Basmacılığı böyle çok vahim bir 'hava bize hoş ağbi' havalarında ve de manyakça bi içç çekişme! İç çekme değil de, iç çekişme hali. Kimin ayağı kiminkine uzanmış çelme takmak için belli değil.
Diyelim Büyyük Hürriyet'teyken Genel Yayın Yönetmeni'ne yalakalığın kitabını (broşürünü mü demeliyim?) her gün her gün yeniden yazmış
bulunan Serdar Turgut (kısaca: Surgut) hasbelkader Türk polisinin en fazla okuduğu gazetenin başına geçince, önce Modern Muhafazakâr Türk Milliyetçiliği miydi, neydi? Öyle bir safsata yaratıklandırmaya çalıştı, olmadı! 'E, size hayatta olunamayacağınız adamlara sataşma imkânı verelim.' (Böyle bi ses duydu herhalde Gaip'ten.)
Evvelsi gün/yıl Marduk gezegeni hakkında bilgi topaçlamaya doyamayan Bu Adam, Hrant Dink öldürülünce "Ama kardeşim bu memleket kahraman kaynar. Konuşmayı bilmezsen onlarla adam gibi, başına da bunlar gelir tabii ki" mealinden şeyler yazdı. Yazabildi!
Yetmedi: Alaattin Çakıcı'ya Can Dündar'ı ispiyonlayıp 'Şuna bi çaksana ağbim'e lafı getirebildi! TAM DA O GÜN Çakıcı'nın tehdit mektubunu fakslatmasının akabinde, Dündar'ın evine DE bıraktırması filan bi tesadüf olamaz herhalde! Yani Küçük Ajan Provokatör (bi iç çamaşırı markası) başarıyla 'görevini' (ne halt ise artık) ifa etmekte.
Orhan Pamuk için okul bahçesindeki bi şişman, şaşı, gözlüklü, sevimsiz oğlanın her nevi kompleksiyle 'Korkak! Korkak!' diye ba