18 Şub 2011 08:44
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:03
''GENÇLERE KÖTÜ ÖRNEK OLAN SANATÇILAR DİZİLERDE OYNATILMASIN!''
"Haftada 20 bin lira para kazanıyor, yaptığı rezilliğe bak. Bir sanatçı bu şekilde insan içine, sokağa çıkar mı?"
Kötü örnek olan sanatçı dizilerde oynatılmasın!
Oyuncu Deniz Çakır’ın alkolden perişan haldeki görüntüleriyle ilgili yazıya okuyuculardan ilginç yorumlar geldi.
Hepsinin ortak görüşü, bir sanatçının alkole yenik düşmesinin, topluma kötü örnek olacak davranışlar içerisinde bulunmasının yanlış olduğu şeklindeydi.
E-mail gönderen Neriman Yiğit isimli okurumun oldukça ilginç bir fikri var.
Üniversite mezunu olduğunu ve özel bir şirkette çalıştığını belirten okur, oldukça uzun mailinin bir bölümünde şöyle diyor:
"Sanatçılar bizim gözbebeğimizdir. Mesela ben genç kızlığımda, kendime hep şarkıcı Emel Sayın’ı örnek alırdım. Onun gibi makyaj yapar, onun gibi saçımı tarar, onun gibi giyinirdim. Sevdiğim star gibi ev hayatını seven, ailesine düşkün, hanım hanımcık bir insan olmayı seçtim. Günümüzde de çoğu genç kızın sevdiği starları örnek aldığını biliyoruz. İşte bu nedenle sizin de yazdığınız gibi Deniz Çakır’ın ve diğer sanatçıların, toplumun önündeki her adımını düşünerek atmaları gerekir..."
Okuyucum, e-mailinin devamında şöyle bir öneri ortaya atıyor:
"Dizileri her gece milyonlarca aile seyrediyor. Binlerce genç işsiz oyuncu ve oyuncu adayı var. Konservatuarlardan mezun olup iş bulabilmek için bekleyen yetenekli çok sayıda genç olduğunu hepimiz biliyoruz. Deniz Çakır aslında kendisine vuran piyangoyu hazmedememiş bir hanım. Toplumun beğenisi sayesinde 28 yaşında haftada 20 bin lira para kazanıyor, yaptığı rezilliğe bak. Bir sanatçı bu şekilde insan içine, sokağa çıkar mı?
Televizyon yayınları, toplumu eğlendirmenin yanı sıra bilgilenmesinde, eğitiminde, çocukların ve gençlerin yetişmesinde çok önemli. Yazınızı okuduktan sonra aklıma şöyle bir şey geldi. RTÜK şöyle bir uygulama yapamaz mı; davranışlarıyla, yaşantılarıyla, özel hayatlarıyla Türk halkına yanlış mesajlar veren, topluma kötü örnek olan insanlara dizilerde rol verilmesin. Sinema filmlerinde oynasınlar ama evimizin oturma odasına, ailemizin içine girmesinler. Böyle insanları her gece çocuklarımıza izlettirmek istemiyoruz. Türkiye’de her şey değişiyor, böyle bir değişim de televizyonlar için iyi olur düşüncesindeyim."
Bilal ÖZCAN / BUGÜN
Oyuncu Deniz Çakır’ın alkolden perişan haldeki görüntüleriyle ilgili yazıya okuyuculardan ilginç yorumlar geldi.
Hepsinin ortak görüşü, bir sanatçının alkole yenik düşmesinin, topluma kötü örnek olacak davranışlar içerisinde bulunmasının yanlış olduğu şeklindeydi.
E-mail gönderen Neriman Yiğit isimli okurumun oldukça ilginç bir fikri var.
Üniversite mezunu olduğunu ve özel bir şirkette çalıştığını belirten okur, oldukça uzun mailinin bir bölümünde şöyle diyor:
"Sanatçılar bizim gözbebeğimizdir. Mesela ben genç kızlığımda, kendime hep şarkıcı Emel Sayın’ı örnek alırdım. Onun gibi makyaj yapar, onun gibi saçımı tarar, onun gibi giyinirdim. Sevdiğim star gibi ev hayatını seven, ailesine düşkün, hanım hanımcık bir insan olmayı seçtim. Günümüzde de çoğu genç kızın sevdiği starları örnek aldığını biliyoruz. İşte bu nedenle sizin de yazdığınız gibi Deniz Çakır’ın ve diğer sanatçıların, toplumun önündeki her adımını düşünerek atmaları gerekir..."
Okuyucum, e-mailinin devamında şöyle bir öneri ortaya atıyor:
"Dizileri her gece milyonlarca aile seyrediyor. Binlerce genç işsiz oyuncu ve oyuncu adayı var. Konservatuarlardan mezun olup iş bulabilmek için bekleyen yetenekli çok sayıda genç olduğunu hepimiz biliyoruz. Deniz Çakır aslında kendisine vuran piyangoyu hazmedememiş bir hanım. Toplumun beğenisi sayesinde 28 yaşında haftada 20 bin lira para kazanıyor, yaptığı rezilliğe bak. Bir sanatçı bu şekilde insan içine, sokağa çıkar mı?
Televizyon yayınları, toplumu eğlendirmenin yanı sıra bilgilenmesinde, eğitiminde, çocukların ve gençlerin yetişmesinde çok önemli. Yazınızı okuduktan sonra aklıma şöyle bir şey geldi. RTÜK şöyle bir uygulama yapamaz mı; davranışlarıyla, yaşantılarıyla, özel hayatlarıyla Türk halkına yanlış mesajlar veren, topluma kötü örnek olan insanlara dizilerde rol verilmesin. Sinema filmlerinde oynasınlar ama evimizin oturma odasına, ailemizin içine girmesinler. Böyle insanları her gece çocuklarımıza izlettirmek istemiyoruz. Türkiye’de her şey değişiyor, böyle bir değişim de televizyonlar için iyi olur düşüncesindeyim."
Bilal ÖZCAN / BUGÜN
