28 Haz 2010 16:10
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:25
''GENÇ GAZETECİLER YETİŞTİRMESİNİ BEKLEDİĞİMİZ DUAYEN İSİMLER GAZETECİLİĞİN ALTINI KAZIYOR!''
Sabah yazarı ekonomi müdürlerini topa tuttu.
Oto basınında mobil müdür dönemi başladı
90’lar Türkiye’de otomobile hücum devrinin yaşandığı dönemdi. Taşıt kredisiyle otomobil satın alabilmenin yolu açıldı. Gümrük Birliği, Türk halkını kaliteli ithal otomobillere tanıştırdı. Yerli üreticiler kendilerine çeki düzen verip, yeni teknolojiye sahip otomobiller üretmeye başladı.
Bu dönemdeki değişimin etkisi basına da yansıdı. Türkiye’de ilk otomobil sayfasını Hürriyet Gazetesi’nde yaklaşık 17 yıl önce hazırladık. Otomotiv haberlerimiz hem halktan hem de sanayiden büyük ilgi gördü. Bu teveccüh diğer gazetelerin de birbiri ardına otomotiv sektörüne yönelik düzenli özel sayfalar yayımlamasına neden oldu. Ardından oto dergilerinin sayısı arttı. TV’ler sektöre yönelik programlar devşirdi. Bizim de açılmasında rol oynağımız kulvardan birçok gazeteci arkadaşımıza iş ve aş çıktı. Ayrıca ekonomi gazeteciliğinde ilk uzmanlaşma örnekleri otomotiv konusunda yaşandı. Daha sonra ki yıllarda finans, emlak, turizm, bilişim vb. alanlarda da uzmanlaşma başladı.
Basındaki otomotiv ilgisi birçok halkla ilişkiler şirketinde de insanlara iş yarattı. Halen onlarca gazeteci, halkla ilişkiler uzmanı bu alandan ekmek yiyor.
Ancak yıllarca üzerine titreyerek bir değere ulaştırdığımız otomotiv gazeteciliğinde bir süredir eksen kayması yaşanıyor (!)… Gazetelerde ekonomi müdürleri, muhabirliğe soyundu. Her ne hikmetse bütün sektörlerle ilgili yazı yazmaya, haber yapmaya başladı. Son gözdeleri de otomotiv oldu. Şimdilerde fabrika fabrika dolaşıp otomotiv sektörünün inceliklerini öğreniyor. Yurtdışında otomobil fuarlarını izliyor. Özel yemeklerde Türk otomotivinin geleceğini masaya yatırıyor. Komik oluyorlar.
Ne yazık ki konuya hakim olmadıkları ve kendi sayfalarında çıkan haberlerden bi haber oldukları için her anlatılanı yeni gibi uzun uzun yazıyorlar! İyi ama niye kimse bu haberler daha bir hafta önce yazıldı diye şöyle bir bakmıyor? Allah aşkına!
Kuşkusuz bu durum şirketlerin de hoşuna gidiyor. Neticede mesajların birden fazla gazetelerde yayımlanmasını garantiliyorlar. Ama yanlış yapıyorlar.
Genç gazeteciler yetiştirmesini beklediğimiz duayen isimler, ekonomi gazeteciliğinde uzmanlaşmanın altını kazıyorlar. Ne yazık ki, farkında bile değiller.
Ufuk Sandık/Sabah
90’lar Türkiye’de otomobile hücum devrinin yaşandığı dönemdi. Taşıt kredisiyle otomobil satın alabilmenin yolu açıldı. Gümrük Birliği, Türk halkını kaliteli ithal otomobillere tanıştırdı. Yerli üreticiler kendilerine çeki düzen verip, yeni teknolojiye sahip otomobiller üretmeye başladı.
Bu dönemdeki değişimin etkisi basına da yansıdı. Türkiye’de ilk otomobil sayfasını Hürriyet Gazetesi’nde yaklaşık 17 yıl önce hazırladık. Otomotiv haberlerimiz hem halktan hem de sanayiden büyük ilgi gördü. Bu teveccüh diğer gazetelerin de birbiri ardına otomotiv sektörüne yönelik düzenli özel sayfalar yayımlamasına neden oldu. Ardından oto dergilerinin sayısı arttı. TV’ler sektöre yönelik programlar devşirdi. Bizim de açılmasında rol oynağımız kulvardan birçok gazeteci arkadaşımıza iş ve aş çıktı. Ayrıca ekonomi gazeteciliğinde ilk uzmanlaşma örnekleri otomotiv konusunda yaşandı. Daha sonra ki yıllarda finans, emlak, turizm, bilişim vb. alanlarda da uzmanlaşma başladı.
Basındaki otomotiv ilgisi birçok halkla ilişkiler şirketinde de insanlara iş yarattı. Halen onlarca gazeteci, halkla ilişkiler uzmanı bu alandan ekmek yiyor.
Ancak yıllarca üzerine titreyerek bir değere ulaştırdığımız otomotiv gazeteciliğinde bir süredir eksen kayması yaşanıyor (!)… Gazetelerde ekonomi müdürleri, muhabirliğe soyundu. Her ne hikmetse bütün sektörlerle ilgili yazı yazmaya, haber yapmaya başladı. Son gözdeleri de otomotiv oldu. Şimdilerde fabrika fabrika dolaşıp otomotiv sektörünün inceliklerini öğreniyor. Yurtdışında otomobil fuarlarını izliyor. Özel yemeklerde Türk otomotivinin geleceğini masaya yatırıyor. Komik oluyorlar.
Ne yazık ki konuya hakim olmadıkları ve kendi sayfalarında çıkan haberlerden bi haber oldukları için her anlatılanı yeni gibi uzun uzun yazıyorlar! İyi ama niye kimse bu haberler daha bir hafta önce yazıldı diye şöyle bir bakmıyor? Allah aşkına!
Kuşkusuz bu durum şirketlerin de hoşuna gidiyor. Neticede mesajların birden fazla gazetelerde yayımlanmasını garantiliyorlar. Ama yanlış yapıyorlar.
Genç gazeteciler yetiştirmesini beklediğimiz duayen isimler, ekonomi gazeteciliğinde uzmanlaşmanın altını kazıyorlar. Ne yazık ki, farkında bile değiller.
Ufuk Sandık/Sabah