"ÖNCE EŞİM SONRA DA KIZIM ÖLDÜ"
Nilgün hanımın "Hep gülen insanların içinde büyük acılar oluyor" demesi üzerine yaşadıklarını anlatan Filiz hanım, "Eşim trafik kazasında öldü. Gülen insanların içinde gerçekten bir acı vardır.
Eşim ölüm haberini televizyondaki haber den duydum. En acı yara da evlat. Eş acısı da yaşadım ama evlat acısı bana çok koydu. Bu öyle bir acı ki hiçbir şeye benzemiyor. Kızımın mezarına bile giderken ah yavrum sen burada nasıl uyuyorsun, yatağın bomboş. Doyamadım ben sana diyorum. Kızım çok akıllıydı, yerini kimse dolduramaz. İlkokul çağında vefat etti. Yaşasaydı benim 26 yaşında kızım olacaktı.
"KIZIMIN 2 YIL ÖMRÜNÜN KALDIĞINI DUYUNCA HASTANEYİ YIKTIM"
Kızımın beyninde tümör vardı. En kötü kanser türüymüş o da milyonda bir görünüp benim kızıma isabet etmiş. Doktorlar kızımın zekasını ölçünce büyük bir şok geçirdi ve 'bu aşırı zekadan olmuş' dediler.
Yavrumun 3 kere beynini açtılar. 'Kızının 2 sene ömrü var' dediklerinde ben o hastaneyi yıktım. Kızım kucağıma oturup 'ağlama anne ben sana cennette şefaat edeceğim' dedi. Kızımın acısından dünyayı gözü görmüyordu. 'Doktor amca saçımı kes ama beni kurtar' diye feryat figan ediyordu."